Cezaevinden tekerlekli sandalyede tahliye edilmesinden 15 gün sonra yaşamını yitiren İsmet Çardak, hasta tutsaklara uygulanan işkenceyi bir kez daha gözler önüne serdi. Çardak’ın yakınları ise ‘ölüm döşeğinde olduğu görülünce’ tahliye edildiğini söyledi
Uzun süre tahliyesi engellendikten sonra 28 Şubat’ta tekerlekli sandalye ile Elazığ R Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilen İsmet Çardak, 14 Mart’ta geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
Çardak’ın yakınları ise hasta tutsakların ölüm döşeğinde tahliye edilmesine tepki gösterdi.
Cezaevinde kriz geçirmiş ama yakınlarına bildirilmemiş
İsmet Çardak’ın ağabeyi Mahfuz Çardak, yaşadığı ağır sağlık sorunları nedeniyle 2015 yılında Adli Tıp Kurumu (ATK) kararı ile tahliye edilen kardeşinin dışarıda tedavi görürken iki yıl sonra ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verilerek yenden tutuklandığını dile getirdi. Çardak, cezaevi koşullarında durumu her geçen gün kötüleşen kardeşi için başvurdukları İnsan Hakları Derneği (İHD) üzerinden defalarca girişimlerde bulunduklarını ancak yıllarca sonuç alamadıklarını kaydetti.
Kardeşinin durumunun iyice kötüleşmesi üzerine ancak tahliyesini karar verildiğini söyleyen ağabeyi, “Zaten tahliye olduktan tam 15 gün sonra da yaşamını yitirdi” dedi. Mahfuz Çardak, kalp krizi sonucu hayatını kaybeden kardeşinin tahliyesi öncesinde de kalp krizi geçirdiğini, ancak bu bilginini kendilerinden saklandığını da ifade etti.
Kardeşi ve kendilerine yaşatılanları ‘zulüm’ olarak tanımlayan Çardak, “Kardeşimi iki yıllık bir ceza için o hasta haliyle tutukladılar. O halde ne yapabilirdi, zaten ölümün eşiğindeydi. Tekerlekli sandalye ile tahliye oldu. Bu zulmü kabul etmiyoruz. Bu şekilde Kürtler bitmez, bir gider 10 gelir. Zindanlar hasta ve yaşlı tutsaklarla dolu. Hasta tutsakların artık serbest bırakılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Ölüm döşeğinde bırakıldı
Yengesi Rengin Çardak ise, yaşamını yitiren İsmet Çardak’a dair “Durumu çok kötüydü, son demlerini yaşıyordu. Ayağa kalkamıyordu. Zaten tahliye olmadı sayılır. Belki yine tahliye edilmezdi, cezası vardı zaten ama ölümün eşiğinde olduğu görülünce bırakıldı” ifadelerini kullandı.
Çardak’ın tutuklandığı süreçte günlerce işkenceye maruz kaldığını anlatan Çardak, “İsmet zaten 24 yıl zindanda kaldı. Hasta olduğu için Adli Tıp kararıyla serbest kaldı. 2-3 yıl dışarda kaldı. Dışarda kaldığı süreç içerisinde tutuklama kararı çıkardılar. Çok ağır hastaydı, çok zulümler gördü. Avukatlarla konuştuk, görüştük sonuç alamadık. Yıllar sonra tahliye ettiler. Zaten 15 gün sonra da yaşamını yitirdi” dedi.
Rengin Çardak, hala cezaevlerinde tutulan diğer hasta tutsakların durumuna da işaret etti. Çardak, bu konuda adım atılması için yetkileri “Dört duvar arasında bulunan hasta tutsaklar ölümün kıyısında, Hasta tutsakların bırakılmasını istiyoruz. Artık başka annelerin yüreği yansın istemiyoruz” sözleriyle seslendi.
Kaynak: MA