Riha’da 21 kişinin yaşamını yitirdiği sel felaketinin yaşandığı dereleri imara açan AKP’li Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, 31 Mart seçimlerinde yine aday gösterildi
Mereş merkezli 6 Şubat depremlerini yaşayan Riha ve Semsûr, felaketten 36 gün sonra yaşanan sel ile ikinci kez sarsıldı. 14 Mart 2023 akşamı başlayan ve bir gün süren sağanak yağış, ihmal zincirlerinin birbirini izlemesi üzerine sel kaynaklı su baskınlarına dönüştü. Yaşanan su baskınlarında, Riha’da (Urfa) 21, Semsûr’da (Adıyaman) 4 yurttaş yaşamını yitirdi. Her 2 kentte 3 bin 154 yurttaşın konut, iş yeri, araç ve muhtelif ev eşyasının zarar gördüğü su baskınlarında, yaşanan zarar ise 300 milyon TL olarak hesaplandı.
Yaşanan sel ve su baskınlarının temel nedeni ise, özelikle Riha’da derelerin üzerine yapılan inşaatlar oluşturdu. Kenti ikiye bölen Karakoyun deresinin etrafına yapılan yapılar su ile dolarken, yine derenin kenarındaki alışveriş merkezinin bodrum katında 1 işçi yaşamını yitirdi. Aynı şekilde kent merkezindeki 20’nci Zırhlı Tugayı’nın içinden geçen Cavsak Deresi’nin tugay çıkışına konan mazgallar, Abide Kavşağı’ndaki alt geçidin dakikalar içerisinde dolmasına ve insanların araçlarının içinde can vermesine neden oldu. Kentin Karaköprü ilçesinden geçen Akpıyar Deresi’nin üzerine inşa edilen konutlar da su taşkınından zarar gördü.
Meteoroloji uyarılar yapmıştı
Selin yaşanmasından 2 gün önce Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 13 Mart 2023’te yapmış olduğu duyuruda, depremin yaşandığı hemen hemen her kent için ‘çok kuvvetli ve şiddetli yağış’ olacağını öngörerek, doğrudan AFAD’ı ve Meletî, Xarpet (Elazığ), Semsûr, Amed, Riha, Dîlok (Antep) ve Kilis valiliklerini uyarmıştı.
Ancak 14 Mart’ta Kûrdistan kentlerinde başlayan ve 15 Mart’ta sele yol açacak su baskınlarının yaşandığı gün, uyarılara karşı tedbir alınmadığı gün yüzüne çıktı.
Riha’da 21 yurttaş yaşamını yitirdi
Sel felaketinin yaşandığı Riha’da, 15 Mart sabahı yurttaşlar kentin 3 merkez ilçesi olan Haliliye, Eyyübiye ve Karaköprü’de yaşanan su baskınlarıyla güne uyandı. Dönemin Urfa Valisi Salih Ayhan, yaptığı açıklamada kente 6 ayda düşen ortalama yağış miktarının iki günde yağdığını söyledi. Sel nedeniyle kentin turizm ve inanç merkezi olan Balıklıgöl Platosu, Piazza AVM’nin bodrum ve zemin katları ile Eyyübiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakımı sel suları altında kaldı.
Yaşamını yitirenlerden 5’inin Suriyeli depremzede bir aile oldukları öğrenilirken, ailenin depremde zarar gören evlerinden çıkıp geçici olarak bodrum katta bulunan bir daireye yerleştiği öğrenildi. Aile, sel felaketine yaşadıkları bu dairede yakalandı. Piazza AVM’nin bodrum katında mahsur kalan bir temizlik personeli de yaşamını yitirirken, diğer yurttaşlar Eyyübiye ilçesine bağlı Mance, Dedeosman, Akabe ve Buhara mahalleleri ile Abide Kavşağı Tüneli’nde sele kapılarak hayatını kaybetti. Hewag (Bozova) ilçesinde Yalıntaş Deresi de taşarken, ilçeyi Curnê Reş’e (Hilvan) bağlayan kara yolu su altında kaldı. Seyir halinde olan TIR şoförü Emin Ergün sel sularına kapıldı. Ergün’ün cenazesi selden 9 gün sonra 24 Mart 2023’te bulundu. Ergün’ün yaşamını yitirmesiyle birlikte Riha’da selden dolayı yaşamını yitirenlerin sayısı 21’e yükseldi.
Raporlar dikkate alınmadı
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından 2020 yılı başında özel sektöre hazırlattırılan Fırat Alt Havzası Taşkın Yönetim Planı raporunda, yaşanması muhtemel sel ve su taşkınlarına dair yaptığı uyarılar bir kez daha gündeme geldi. Rapora göre, Fırat Alt Havzasında ana dere yatakları çevresinde bulunan 418 yerleşim yeri taşkın açısından riskli değerlendirilmiş ve bu yerleşim yerlerinin nüfus yoğunluğu ve risk boyutu yüksek olan 192 tanesi için ise daha detaylı çalışmalar yürütülmüş. Söz konusu raporda Riha il merkezi için gözlenmiş 24 saatlik maksimum yağış, 119.5 milimetre olarak verilmiş, belirtilen değer de yaklaşık 100 yılda bir gelebilecek yağış miktarı olarak hesaplanmıştı. Riha il merkezinden geçen Karakoyun Deresinin diğer yan derelerle beraber yapılan hidrodinamik taşkın modellemesinde, Karakoyun deresinin 50 yılda bir gelebilecek bir taşkında bile kesitinden taştığı belirlenmişti. 2020-2024 yılları arasında yapılması önerilen çok yüksek öncelikli tedbirler ilgililere sunulmuştu. Raporda, şehir yağmur suyu drenaj şebekesinden bağımsız olarak dere güzergahında yetersizliklerden dolayı yaşanacak bir taşkın olayında, kentin hangi bölgelerinin su altında kalacağı, hangi bölgelerin de yüksek risk altında olacağı uyarısı yapılmıştı.
Diğer yandan 2021 İl Afet Risk Azaltma Planı (IRAP) raporu da ölümlerin göz göre göre geldiğini ortaya koydu. Olası bir afette kentin etkileneceği yerlerin yazıldığı raporda, Cavşak, Karakoyun, Akpınar (Akpiyar) derelerine işaret edilerek, sel olacak yerler derecelendirildi. Ancak uyarılara ve rapora rağmen alınmayan önlemler nedeniyle yağan yağmurlarda Cavsak, Karakoyun ve Akpınar dereleri taştı.
Açılıştan 4 ay sonra sel
En çok ölümün yaşandığı Abide Kavşağının projesi, Ocak 2009’da AKP’den istifa edip bağımsız aday olarak Belediye Başkanı seçilen Ahmet Eşref Fakıbaba tarafından ‘dört yapraklı yonca’ şeklinde ve trafik ışıksız olarak yapıldı. Ancak maliyetli bulunduğu için AKP’li Urfa eski Milletvekili Faruk Çelik’in talimatıyla değiştirilen proje, Miraç-Yol ve Necdet Şeli iş ortaklığıyla 2012 yılında yapıldı. Proje, 20’nci Zıhlı Tugay Komutanlığı yönünden gelen şehrin tam ortasından geçip, şehri ikiye bölerek devam eden ve hala aktif olan Cavsak Deresi’nin yatağına alt geçit, üst geçit ve kavşak olarak hayata geçirildi. Kavşak ve üstgeçit ise selden 4 ay önce 3 Aralık 2022 yılında Gürbağ Group tarafından inşa edildi. Kavşağın açılışı AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılımıyla gerçekleştirilmişti.
Cavsak Dere yatağının bir çıkışı 20’nci Zıhlı Tugay Komutanlığı içinde kalırken, buradaki mazgalın çıkışı “güvenlik” nedeniyle kapatılmıştı. Mazgalların kapalı olması nedeniyle taşan su, altgeçide doğru akarak sele neden oldu.
Soruşturma yok
Olayın ardından suyu boşaltılan ve balçıktan arındırılan kavşak, selden birkaç gün sonra yeniden faaliyete geçirildi. Aynı şekilde selde 1 yurttaşın yaşamını yitirdiği Piazza Alışveriş Merkezi (AVM), 3 ay sonra tekrar açıldı. Süreç boyunca sorumluların hiçbiri hakkında ne inceleme ne de soruşturma başlatılmadı.
Su baskınlarının ardından yazılı açıklamalarda bulunan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, depremden sonra en çok can kaybına yol açan doğal afetlerden birinin sel olduğunu kaydetti. Devlet kurumlarının yaptığı açıklamalarda sorumluluğun doğaya yüklendiği belirtilen açıklamada, “Yağan yağışların yerleşim yerlerinde felakete dönüşmesinin temel nedenleri iklim değişikliği kaynaklı değil, plansız ve çarpık kentleşme, yetersiz altyapı, tarım alanlarının yapılaşmaya açılması, merkezi ve yerel yönetimlerin kentleri rant politikalarına teslim etmesi, kent içinde yapılan projelerin meslek odalarının fikir ve görüşleri alınmadan ve gerekli asgari mühendislik çalışmaları yapılmadan hayata geçirilmesidir” denildi.
Sorumlular ödüllendirildi
Dönemin Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 17 Mart akşamı katıldığı bir televizyon programda sarf ettiği, “Kuraklık riski vardı. Bir taraftan 15 canımızı aldı ama diğer taraftan toprak suya kavuştu” sözleri, büyük tepkiye yol açtı. Aynı gün Riha’yı ziyarete gelen dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kent halkı tarafından yuhalanırken, bir yurttaş “tek tek istifa edin” diyerek tepki gösterdi. Yine Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, yurttaşlar tarafından “Boşuna çalışıyorsunuz, siz ancak vatandaşa silah çekersiniz” denilerek yuhalandı. Ancak tüm bu tepkilere karşın herhangi bir istifa olmadığı gibi, Soylu ve Kirişçi, yeniden milletvekili yapıldı. Sel felaketinin ölüme neden olduğu bölgeleri imara açan AKP’li Beyazgül ise, yeni dönem AKP Urfa Belediye Başkan adayı olarak gösterildi.
Semsûr’da ikinci felaket
Selin yine en çok etkilediği kentlerden bir diğeri de Semsûr oldu. Kentin Tût ilçesinde 2 aylık hamile hemşire Fatma Tekdal ve 1 buçuk yaşındaki kızı dere yatağı üzerine kurulan konteyner sebebiyle sel sularına kapılarak yaşamını yitirdi. Depremin yaşandığı ve en büyük yıkım ve ölümlerin yaşandığı kent, sel ile birlikte ikinci kez bir felaket yaşamış oldu. Yine Tut ilçesindeki konteynerde Selma ve kızı Emine Sarıkaya yaşamını yitirdi. Öte yandan kent merkezinde de çadır kentlerde yaşam mücadelesi veren yurttaşların çadırları, yağış sebebiyle su bastı. Erzakları ve kıyafetlerinin yanı sıra soğuk hava şartları sebebiyle çadır içerisinde zorlu bir süreç yaşadı.
Haber: Ceylan Şahinli\MA