ABD’nin PKK’li üst düzey yöneticiler hakkında ‘yakalanmaları için ödül’ kararını değerlendiren Temelli, ‘Bu yaklaşımlar Ortadoğu’ya çözüm getirmez’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, gündemdeki gelişmelere ilişkin MA’dan Selman Güzelyüz ve Berivan Altan’a değerlendirmelerde bulundu. Güncel gelişmelerden olan ABD’nin, PKK’li üst düzey yöneticiler hakkında aldığı “ödül” kararına ilişkin konuşan Temelli, bu tür yaklaşımların Ortadoğu’ya çözüm getirmeyeceğini söyledi. Temelli, konu ile ilgili şunları söyledi: “Bunlar herhalde Texas sanıyorlar. Eskiden böyle filimler vardı, insanların başlarına ödül konulurdu. Tabi ki bu tür yaklaşımların hiçbirinin Ortadoğu’ya çözüm getirecek bir tarafı yok. Bir tarafıyla da komik. Ortadoğu bu hale getirenler, Rusya, Çin, ABD, Tepsi birer süper güç. Dünyanın en büyük savaş harcamalarını yapıyorlar. Akşam haberlerinde insanların başına ödül kondu diye bir şey duyuyorsunuz. Şimdi olsa olsa bu bir orta oyunu olur. Ciddiyete davet etmek lazım. Bakın söz konusu olan Ortadoğu halklarınız geleceğidir. Mülteciler, göçmenler, açlıktan ölen binlerce insan var. Her yer inanılmaz bir şiddet girdabında. Siyasettin gelip, buralara sürüklenmiş olması aslında bir acze düşmeyi gösteriyor. Bunlar artık ne denli gayri ciddi bir durum olduğunu bize gösteriyor. Bu gayri ciddiliğin nedeni de siyaset üretememe halidir. Bakın biraz önce dedim ki, ‘Kürt sorunu, küresel bir sorundur’.
Küresel bir sorunu ancak küresel yöntemle aşabilirsiniz. Ama karşınızdaki tablo ödül! Bu mudur siyaset. O yüzden çok gayri ciddi bir durum olarak görüyorum.” İstanbul’da 27 Ekim’de düzenlene ‘Suriye zirvesi’nin ardından Türkiye’nin Kuzey Suriye kentlerini hedef almasına dair de değerlendirmelerde bulunan Temelli, Türkiye’nin Kürt karşıtlığı üzerinden yürüttüğü politikaların geçmişte olduğu gibi bugün de sonuç vermeyeceğini söyledi. Temelli şöyle konuştu: “Türkiye, iç ve dış siyasetini Kürt düşmanlığı üzerinden yapılandırmış durumda ve bunda da ısrar ediyor. İttihatçı bir zihniyet, hiç değişmedi. Cumhuriyet, 95 yıl boyunca bu ıstırapla yaşamış. Hatta meşruiyet ilanından bu güne kadar. Ermeni meselesinde de Kürt sorununda da aynı tavır. Kobani’ye top atışı, ‘Rojava’ya gireriz, onu yaparız, bunu yaparız’ gibi bir zihniyet var. Hatırlarsanız 24 Haziran seçimleri öncesinde Kandil mevzusu önümüze geldi. Amacı kamuoyunda kahramanlık öyküsü yaratıp, oylarını arttırmaktı. Çözümsüzlüğü daim kılacak, savaşla birlikte milliyetçilik ve ırkçılık üzerinden beslenecek. Yine aynı şey. Efrin’de de aynı şeyi gördük. Kürtlerle barışın var edilmesi lazım, hem içeride hem dışarıda. Bu gerçekliği kabul etmeden, siyaset yapamazsınız. Bunlara bir an önce son vermek lazım.”
ANKARA