Kemalpaşa’da kurulu bulunan Lezita fabrikasında işçilerin örgütlü olduğu Öz Gıda-İş ile şirket arasında yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde sonuç alınamaması üzerine, binlerce işçi greve çıktı. Yapılan açıklamada, ‘Bugün burada canla başla ortaya koyduğumuz direniş; işveren tarafından onurlarıyla oynanan emekçilerimizin ve bölge halkının onur mücadelesidir’ denildi
İzmir Kemalpaşa’da faaliyet gösteren Lezita fabrikasında çalışan ve Öz Gıda Sanayi ve Yardımcı İşçileri Sendikası (Öz Gıda-İş) üyesi işçiler ile şirket arasında toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı.
Dün gece saat 00.00 itibariyle greve çıkan işçiler, sabah vardiyasının da katılmasıyla birlikte fabrika önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Hak-İş’e bağlı sendikalar ve Öz Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Halil Çukutli de katılırken, basın metnini ise Öz Gıda-İş Sendikası basın sözcüsü İsmail Uğur okudu. Açıklamaya Emek Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Kemal Köroğlu ve parti üyeleri de katıldı.
‘Bize grevden başka çıkar yol bırakmadılar’
Öz Gıda-İş Sendikası olarak Lezita’da örgütlenme çalışmasına başlanılan 2021 yılından bu tarafa süren tüm hukuki davaları kazanarak örgütlenme yetkisini aldıklarını belirten Uğur, “Elbette bu süreçte Lezita yönetimi de boş durmadı. Anayasal bir hak olan sendikalı çalışma hakkını kullanmak isteyen, bu yönde iradesini ortaya koyan, Lezita’yı helal alın teriyle bugünlere taşıyan yüzlerce emekçi kardeşimizi baskı ve zorla istifa ettirdi ve işten attı. Hukuki yetkimize rağmen Lezita yönetimi masaya oturma çağrımızı her seferinde reddetti. Bizim için grevden başka çıkar bir yol bırakmadı. Emekleriyle Lezita’yı Türkiye’nin ilk büyük 100 şirketi arasına sokan binlerce işçi kardeşimizin iradesini yok sayarak, onlara adeta köle muamelesi yaparak, daha da trajik olanı ise; ta Hindistan’dan ithal işçi getirip bölge halkına ihanet etti. Bugün burada canla başla ortaya koyduğumuz direniş; işveren tarafından onurlarıyla oynanan emekçilerimizin ve bölge halkının onur mücadelesidir” diye konuştu.
‘Anayasal hakkımızı engellemeye yönelik zorbalık yaşıyoruz’
Son olarak çalışma bakanına seslenen Uğur, şu ifadeleri kullandı:
“Aylardır burada Anayasal hakkımızı engellemeye dönük bir zorbalık yaşıyoruz. Tüm hukuki davaları kazanmamıza rağmen hukukun gereğini yerine getirmeyen, işçileri baskı ve mobbing ile yıldırmaya çalışan bir iradeye karşı mücadele veriyoruz. Lezita yönetimi işçinin iradesini kırmak için her türlü yasa ve etik dışı yola başvuruyor. İşveren tüm bu hukuksuzluğu pervasızca ortaya koyarken, emekçilerin en temel anayasal hakkını kim savunacak? Bu ülkenin üreten gücü olan işçiler kime güvenecek, hakkını nasıl koruyacak? Emekçiye sahip çıkmak sadece seçim zamanlarında oy istemekle olmaz. Emeği sömürülen, iradesi hiçe sayılan, sendikal çalışma hakkı engellenen işçinin yanında durun lütfen. İşçiyi kayırın demiyoruz, zorbalıkla engellenen anayasal haklarını kullanmalarını sağlayın diyoruz. Bu hukuk tanımazlığa karşı hukukun gereğini yapın diyoruz.”
‘İşçiler her zaman kazanmıştır’
Açıklama akabinde direnişi ziyaret eden EMEP adayı Kemal Köroğlu ise “Türkiye ve dünya tarihi göstermiştir ki mücadele eden ve birlik olan işçiler hep kazandı, bölünen parçalanan işçiler ise hep kaybetti. Sizin bu örgütlülükle zafere ulaşacağınıza olan inancımız tamdır. Sendikalaşmak anayasal olarak güvence altında olmasına rağmen işveren ve bakanlık bu hakkınızı çiğnediği için bugün bu alandasınız. O sebeple yalnızca sendikal mücadele yetmez, ne zaman ki işçi sınıfının iktidarında olacağız işte o zaman gerçekten güvence altında olacağız, bunun için siyasal olarak da mücadele vermek zorundayız” dedi.
Kaynak: MA