DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri, 54 bin usulsüz seçmene dair itirazlarının reddedildiğine işaret ederek, vali ve kaymakamların AKP’nin seçim çalışmalarında yer aldığını açıkladı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri Sevda Çelik Özbingöl ile Öztürk Türkdoğan, seçim güvenliğine dair partinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
54 bin usulsüz seçmene itiraz reddedildi
Aynı zamanda DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediyesi eşbaşkan adayı olan Türkdoğan, usulsüz seçmen taşınmalarına dair yaptıkları itirazların YSK tarafından reddedildiğini belirtti. Türkdoğan, büyük bölümü asker ve polislerden oluşan 54 bin seçmenin usulsüz olarak kaydırıldığını aktardı. Türkdoğan, “Ağrı merkeze 4 bin 607 seçmen kaydırılmış. Bitlis Tatvan’a 708 seçmen, Diyarbakır Eğil’e bin 213 seçmen, Diyarbakır Kulp’a bin 985 seçmen, Hakkari Çukurca’ya 3 bin 602 seçmen, Hakkari Derecik’e 2 bin 107, Hakkari Yüksekova Esendere’ye 2 bin 19, Şemdinli’ye 2 bin 260 seçmen… Iğdır merkeze 4 bin 598 seçmen, Kars merkeze 4 bin 30, Siirt Eruh’a bin 357, Siirt Kurtalan’a bin 175, Siirt merkeze 6 bin 643, Şırnak merkeze 8 bin 287 ve diğer ilçeleri de saymadım. Biz bütün bu 31 merkezin tamamını tespit ettik, itirazlarımızı yaptık. Yaptığımız itirazlar ilgili il ve ilçe seçim kurulları tarafından reddedildi, daha sonra YSK tarafından da reddedildi” dedi.
Tek adrese bin 221 seçmen kaydedilmiş
Türkdoğan, Agirî merkezde sadece bir adrese bin 923 seçmenin kaydırıldığını belirterek, “Buna dair yaptığımız itiraza ne cevap verilmiş; ‘İtiraza konu kişilerin bir kısmının emniyet tedbirlerinin takviyesi için il Jandarma Komutanlığı’nın emrinde bir kısmının ise tatbikat ve operasyon faaliyetleri kapsamında 3. Komando Tugayı emrinde görevlendirildikleri, ayrıca verilen seçmen listesinin yeterli olmayacağı, itiraz edilen kişi bir adreste oturmuyorsa o kişinin nerede oturduğu ispat edilmesi’ denilerek reddedilmiş. İl Seçim Kurulu diyor ki; ‘bunların nerede oturduğunu söyleyin de araştıralım.’ Bu sizin göreviniz. Kamu bu görevi size vermiş. Bu itirazların hepsi reddedildi” diye kaydetti.
Usulsüzlüklere seyirci kalmayacağız
Konuya dair suç duyurularında bulunduklarını aktaran Türkdoğan, “Bu suç duyurusu süreci sadece bu işleri yapanlar değil, buralara usulsüz bir şekilde adresini kaydıran güvenlik personelleri hakkında da suç duyurusunda bulunduk. Türkiye’nin muhalefet partilerine sesleniyoruz; Doğu ve Güneydoğu’nda Kürt kentlerinde çok açık bir şekilde usulsüzlük yapılıyor ve bazı il merkezleri başta olmak üzere önemli ilçe merkezleri usulsüz seçmen kaydırmayla belediye seçimlerinde partimizden alınmak ya da iktidar partisi yönetimine geçirilmek isteniyor. Buna seyirci mi kalacak herkes? Elbette ki biz seyirci kalmayacağız” ifadelerini kullandı.
‘Askeri operasyon mu söz konusu?’
Türkdoğan, binlerce askerin sınır kentlerine kaydırılmasının kendilerinde başka kaygılara da neden olduğunu söyledi. Türkdoğan, şunları söyledi:
“Bu kadar güvenlik personeli 6 ay önceden seçmen kütüklerine kaydırılmışsa ileriye dair bizi kaygılandıran gelişmeler var. Türkiye’nin kurmak istediği ticaret yollarıyla bağlantısını tespit ettik. Basra, Ovaköy, İstanbul tren hattı projesi var. Yine Basra-Ovaköy-İpekyolu üzerinden Çukurova’ya bağlantı İskenderun’a bağlantı ile ilgili çeşitli projeler var ama bir de Van’dan Iğdır üzerine, Nahçivan üzeri Ovaköy arasında anladığımız kadarıyla ticaret anlamında bağlantısını kuracak bir proje devreye konulmuş.
Buraya bu kadar çok güvenlik personeli kaydırılmasının bir başka anlamı var. Seçimden sonra çok ciddi büyük bir askeri operasyonlar mı söz konusu? O zaman şu soruyu sormazlar mı, davulla zurnayla askeri operasyona mı gidilir? Burada gerçekten ilginç gariplikler var. Ben bunları Türkiye kamuoyunun dikkatine tekrar tekrar sunmak istiyorum. İktidar kamu personeline bunu yaptırıyor olabilir, ama lütfen sizler kendinizi kullandırtmayın. Biz hukuki olarak bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız.
Yapılması gereken tecridi kaldırmaktır
Partimiz, siyasi iktidara defalarca barış siyaseti yaptığı yönünde açıklamalarda bulundu. Bölge halklarıyla, Kürtlerle, Ortadoğu’da yaşayan halklarla ancak barış içerisinde ticaret yapılabilir. Ancak barış içerisinde ülkeler kalkınabilir. Askeri operasyonlarla, çatışmalarla, savaşlarla ticaretin geliştiği görülmemiştir. Dolayısıyla iktidar burada yanlış bir hesap yapmaktadır.
Yapılması gereken tek şey bir an önce tecridi kaldırmaktır. Bir an önce ’28 Şubat 2015’te nerede kalmıştık’ sorusunu sormaktır. Tersi seçenekler Türkiye’nin ekonomik krizini daha da ağırlaştıracaktır. Ticaret yapayım derken eldeki kaynaklardan da olunacaktır. Biz bu vesileyle bir kez daha iktidara barış sürecini hatırlatmak istiyoruz.”
Türkdoğan, sandık güvenliği konusunda gerekli önlemleri aldıklarını belirtti.
Halkın iradesini yok sayan hiçbir muameleyi takipsiz bırakmayacağız
Sevda Özçelik Bingöl ise, “Kayyımcı zihniyet seçim usulsüzlükleriyle devam ediyor” dedi. Bingöl, kamu görevlilerinin AKP’nin seçim çalışmalarına dahil olduğuna işaret ederek, belediye araçlarının ise iktidarın seçim çalışmalarında kullanıldığını kaydetti. Bingöl, “Valilerin, kaymakamların aktif bir şekilde seçim çalışmalarına dahil olmaları, muhtarlarla, kaymakamlar aracılığıyla toplantıların düzenlenmesi, düzenlenen mitinglere öğrencilerin, kamu memurlarının ve kurum çalışanlarının zorunlu bir şekilde dahil ediliyor olması yönünde ciddi itirazlar tarafımıza yansıtılmaktadır” diye konuştu.
Bingöl, şöyle devam etti: “Seçmenlerin sandık başına güvenli bir şekilde gidebileceği, iradesini sandığa yansıtabileceğini sağlayacak bir çalışmaya aracılık etmeyi önceliyoruz. Halkımızın kayyımcı zihniyeti sandıklara gömeceğini, halkın iradesinin zaferle başarıyla çıkacağını biz biliyoruz. Halkımızın ve kamuoyunun bilgisine tekrar sunmak istiyoruz. Biz bu süreçteki hiçbir hukuksuzluğu, hiçbir kanuna aykırı tutumu ve halkın iradesini yok sayan hiçbir muameleyi takipsiz bırakmayacağız.”
ANKARA