Kürt sorununda yeniden çözüm yoluna girilmesi için Barış Vakfı Başkanı Tahmaz, üç adımlı öneride bulunarak; Abdullah Öcalan’ın fiziki koşullarının değişmesi, Kürt siyasal hareketine dönük tasfiye politikalarından vazgeçilmesi ve kurumsal altyapının oluşturulması gerektiğini belirtti
PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 36 aydır aile ve avukatların başvurusuna rağmen haber alınamıyor.
Uluslararası alandan tanınmış isimlerin, “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” talebiyle 10 Ekim 2023’te başlatılan kampanya ikinci aşamaya geçti.
Abdullah Öcalan’ın tecrit altında tutulmasına ilişkin birçok tepki ve eylem gerçekleşirken, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da “Tecrit Siyasetine Karşı Barış ve Özgürlük Mücadelesi” başlıklı konferans düzenledi. Bu konferansın konuşmacılarından biri olan Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, Mezopotamya Ajansı’ndan Ferhat Sezgin‘e konuştu.
Tekçi anlayışla yüzleşilmeli
Cumhuriyet tarihindeki tekçiliğe vurgu yapan Tahmaz, bununla yüzleşmeden çözüme ilişkin bir yol alınamayacağını vurguladı. Tahmaz, yanlış temelde kurulduğunu dile getirdiği cumhuriyetin ikinci yüzyılına da çözüm yolundan uzak toplumsal, siyasal ve psikolojik yükle girdiğini ifade etti.
Tekçilik politikasının Türkiye’ye maliyeti
Çatışmalı sürecinin ve tekçilik politikasının Türkiye’ye bir maliyet olduğunu belirten Tahmaz, “Türkiye’nin ordusuna, polisine ve bekçisine harcadığı bütçe, bu anlamda Kemalist ideolojiyi yeniden yaratmaya ve üretmeye, Türk kimliğini yeniden ihya etmeye dönük harcadığı bütçe, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel kalemlerini oluşturuyor” diye belirtti.
‘Umut hakkı’ çağrısı
Çözüm Süreci esnasında yaşanan barışı hatırlatan Tahmaz, “Türkiye, sorunun tarafı olarak görünenlerin belirlediği adresle (İmralı) düzgün, demokratik, insani ve hukuksal ilişki kurmak zorundadır. O nedenle 25’inci yılında evrensel hukuk ve sözleşmelerin bir gereği olarak ‘umut hakkı’nın hayata geçmesi çağrısını yinelememiz gerektiği kanaatindeyim” ifadelerini kullandı.
Çözüm önerileri
Abdullah Öcalan’ın fiziki koşullarında bir değişikliğe gidilmeden çözüme dair bir adım atılmayacağının söyleyen Tahmaz, bu konuda tecridin kilit bir noktada olduğunun altını çizdi. Tahmaz, Kürt meselesinin demokratik çözümü konusunda atılması gereken diğer adımları ise, “İkinci adım, evrensel olarak kabul edilmiş çatışma-çözüm kural, kurum ve altyapısı oluşturulmadan, demokratik çözüme gitme söz konusu olamaz. Üçüncü adım olarak Türkiye, şu anda izlediği ‘güvenlik’ siyasetini, yani Kürt siyasal yapılarına, bölgesel aktörlere karşı takınmış olduğu Kürt karşıtı ve Kürt siyasal hareketini tasfiye etmeye dönük politikalarını terk etmeye yönelmelidir” olarak sıraladı.
İSTANBUL