‘Tecride Karşı Uluslararası Hukukçular Delegasyonu’ heyetinde yer alan İtalyan avukat Nicola Giudice, İmralı tecridinin hukuki değil politik olduğuna dikkat çekti
İmralı Adasında 25 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 36 aydır haber alınamıyor.
Mutlak iletişimsizliğe karşı dünyanın her yerinde çeşitli eylemler ve kampanyalar başlatıldı. 10 Ekim 2023’te küresel çapta başlatılan “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası ikinci aşamaya taşındı.
Başlatılan kampanya kapsamında son olarak “Tecride Karşı Uluslararası Hukukçular Delegasyonu” heyeti, Türkiye ve Kurdistan’da bir dizi ziyaret ve temaslarda bulundu. Delegasyonda yer alan İtalyan avukat Nicola Giudice, İmralı tecridi ve delegasyonun girişimlerine dair Mezopotamya Ajansı’ndan İbrahim Irmak’a konuştu.
‘Tecrit ihlalin ötesinde’
Türkiye’ye daha önceki yıllarda da avukatlara yönelik hak ihlallerini gözlemlemek için ziyaret ettiğini belirten Giudice, arasında İmralı tecridinin ihlalin ötesinde bir boyuta sahip olduğunu vurguladı. Giudice “İmralı’da ki tecrit hukuki değil, politik bir sorundur. Tecrit etme bir egemen pratiği aslında, politik düşmanlarını izole etme pratiği. Politik düşman olarak belirlediği kişileri izole ederek yok etmeyi hedefliyor” dedi.
‘Kürt sorunundaki çözümsüzlük tecritle bağlantılı’
Kürt sorununa dair birçok bilgiye sahip olduğunu söyleyen Giudice, çözümsüzlüğünün PKK Liderine dönük tecritle doğrudan bağlantılı olduğuna işaret ederek, “Tecridin kaldırılarak diyaloğun sağlanmasının kesinlikle olumlu etkileri olacaktır ve gerilimi azaltacaktır. Bu Kürt sorunu ve Ortadoğu’daki sorunların çözülmesi için atılabilecek ilk adım olabilir. Bu hukuksuz durum politik durumla bağlantılı. Aynı zamanda politik bağlamın ötesinde, Öcalan’ın bireysel hakları da ihlal edilen bir konumda” dedi.
‘Politik baskı kurmaya çalışacağız’
Delegasyon üyeleri olarak ülkelerine dönüşlerinin ardından tecrit başta olmak üzere Türkiye’de gözlemledikleri hukuksuzlukları ilgili kurumlara aktaracaklarının altını çizen Giudice, “Önemli olan ise bu sorunun hukuki ya da yasal bir sorun değil, politik bir sorun olduğunun bilinmesi ve buna göre hareket edilmesi. Eğer hukuki bir problem olsaydı, buna göre hareket ederiz, ancak değil ve politik bir problem. Bu doğrultuda da kurumlarımız üzerinde doğru politik baskıyı kurmak için çabalayacağız. Türkiye şu anda Ortadoğu’da tehlikeli bir aktör ve mevcut jeopolitik durumlar kurulabilecek politik baskılar üzerindeki en önemli etkiye sahip konumda” diye konuştu.
HABER MERKEZİ