‘Kent Reformu’ yapmak yani toprak reformunda nasıl topraksızlara toprak dağıtılıyorsa ‘Kent Reformu’nda da evsizlere, ev toprağı dağıtmak. Burada evsizin manası sokakta yatıyor anlamına gelmiyor. Kirada olanlar ve bölgede sıkça rastlanan aynı aileden bir çok kişinin, evlenmiş de olsa aynı evde yaşaması.
Ev toprağını verip kenara mı çekileceğiz ?
Hayır yine ‘Toprak Reformu’nda olması gerektiği gibi, tohumların paylaşılması, üretimin diğer topraksızlarla ve küçük çiftçilerle birlikte örgütlenmesi, kooperatifler ile işlenmesi ve ‘tüketici’ dağıtım ağlarıyla doğrudan insanlara ulaşması gibi, cüretli ve bütünsel bir şeydir ‘Kent Reformu’ ev yerlerinin evsizlere verilmesiyle kalmaz, 30-35 ailenin bir araya gelmesiyle, radikal inşaat tekellerine -ve mütahitlere- ihtiyaç duymadan insanların kendi evlerini inşa etmeleridir.
Alternatif, geleneksel ve ekolojik yöntemlerle bu evleri inşa etmek, sadece insanların ‘Barınma Haklarını’ inşa etmek değil, birlikte karar ve sorumluluk üstlenmekle gerçek bir demokrasinin inşası olabilirdi.
Ah yine hayal ve yine ütopya mı?
Hayır şu anda yaşadığımız şey disütopya! Bana kalırsa bu şekilde toplumsal değişimleri meşruiyet üzerinden aşağıdan doğru yaygınlaştırmak, toplumsal bir talep haline dönüştürmek gerçekçi bir ütopya iken, uzlaşmalar üzerinden yeni ve daha da önemlisi farklı bir anayasa olabileceğini düşünmek ütopyaydı. Bu yüzden üstümüze yıkılmış bir üst hukuk yazma sürecinin ertesini, disütopyayı yaşıyoruz.
Bunu yapabilmek yasal olarak nasıl mümkün olsun?
Mümkündü. Aslında hala mümkün. Her şey bir yana Anayasanın ‘Konut Hakkı’nı içeren 57. maddesiyle ile bu yetkisi, hatta görevi olduğundan, bir belediyeye ya da birden çok belediye buna çoktan başlayabilirdi. Ayrıca pratik olarak da barış süreci meltemi esen günlerinde bütün ülkede herkesin en çok istediği şeye, ev ihtiyacını karşılamaya kalkışmak çok mümkündü.
Yani belediye nasıl ki park, bahçe ve yol için kamulaştırma yapabiliyor, kadınlara ev hakkı için de kamulaştırma yapabilirdi.
Ayrıca yine tekrar etmeliyim ki cüretli programlar sadece kendi pratikleştirmeye çalışacağımız şeyler değil, buna karşı olanları bile başka tarafa sürükleyebilecek şeylerdir.
Yani HDP iktidarı, kadınlara toprak dağıtabilirdi…
Gelecek hafta, devam etmek üzere…