‘Geç Kalan Buluşmalardan: Taş Atan Çocuklar’
“Bir tanımlama biçimi düşünün ki tırnak işaretini kullandığımız yere göre bu sözcük grubu okuyucunun aklında bambaşka anlamlar çağrıştırsın. Bahsini ettiğim şey ‘taş atan çocuklar’ ibaresi. Ben tırnak işaretini sözcük grubunun tamamını içine alarak kullanmayı tercih edeceğim, ama tırnak işaretini çocuk ya da taş için kullanırsanız da bambaşka bir anlam çıkacaktır. Bir hikâyenin öznelerinin tanımlanma biçiminin bile bu denli tartışmalı olduğu bu durumda öncelikli olarak özneleri her yönüyle tanımak en doğru adım olacaktır. Bundan sonra ise tırnak işaretini nereye koyacağınız ya da bambaşka bir tanımlama kullanıyor olmanız okuyucu olarak sizin tercihiniz olsun.”
Bu paragraf, Hakikat, Adalet ve Hafıza Merkezi’nin yürüttüğü “Hafıza ve Gençlik” çalışmaları kapsamında üretilen Zilan Turgut’un kaleme aldığı “Geç Kalan Buluşmalardan: Taş Atan Çocuklar” başlıklı e-kitaptan. Kitap, 2006 yılı itibariyle Kürt bölgesinde protesto eylemlerine katıldıkları için “taş atan çocuklar” olarak tanımlanan kişilerin hikâyelerine odaklanıyor.
Hatırlayacaksınız… 28-31 Mart 2006 tarihleri arasında on dört örgüt üyesinin cenazeleri sırasında Diyarbakır’da protestolar başlamış, bu protestolara çocuklar ve gençler de katılmıştı. BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzalayan bir ülkede, dönemin Başbakanı, “Kadın da olsa çocuk da olsa terörün maşası olan herkes için gereği yapılacaktır” demiş ve yedi çocuk yaşamını kaybetmiş, yüzlerce çocuk gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Hemen ardından da Terörle Mücadele Kanunu’nda (TMK) değişiklik yapılmış ve 15 yaşından büyük çocukların TMK kapsamına giren suçlarla ilgili Özel Yetkili Mahkemeler’de, çocuk oldukları görmezden gelinerek yargılanmalarının önü açılmıştı.
Bu değişiklik çocuk adalet sistemi ilkelerine, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne ve Anayasa’ya aykırı şekilde “bazı çocukları” “çocuk” olmaktan çıkarmış, “terörist” ilan etmişti. Böylelikle 2006-2009 yılları arasında en az 4000 çocuk TMK kapsamında yargılanmış, tutuklanmış, işkence ve kötü muameleye maruz bırakılmıştı.
Sivil toplumun çabasıyla çocukların yaşadıkları görünür oldukça her ne kadar çocuklar “terörist” yerine -çok da tartışmalı olan- “taş atan çocuklar” olarak kategorize edilmeye başlansa da yasada değişiklik yapılmış, çocukların bir kısmı kısa süreli de olsa tahliye edilmişti. Evet, tahliyeler kısa süreliydi. Çünkü çocukların yargılanmaları ve sonunda ceza almaları devam etmişti. Yapılan bu düzenleme ile tahliye edilen çocukların yargılanması çocuk mahkemelerinde yapılmaya başlanmıştı ancak bu, çocukların mahkemelerde “terörist” olarak görülmesini ve farklı yollarla cezalandırılmasını engellememişti.
Zilan Turgut’un hazırladığı bu kitap da, o süreçten sonra, alanda çalışan çok az kişinin/kurumun dışında, çoğu kimse için pek de gündem olmayan, maruz bırakıldıkları ihlallerle belki de baş başa kalan, artık büyümüş ve birer yetişkin olmuş “taş atan çocuklar”ın deneyimlerini kendilerinden dinleyerek belgeliyor.
Kitapta yedi katılımcı ile sözlü mülakat yapılmış. Katılımcıların anlatıları üç bölümde ele alınmış. İlk bölüm “Hikâyelerin Başlangıcı”: Gölge Çocukluk. Bu bölümde, Turgut’un belirttiği şekli ile “tartışmalı olan evrensel çocukluk tanımının Kürt illerinde nasıl tepetaklak edildiğinin üzerinde durulmuş”. İkinci bölüm ise “Anlamlandırılamayan Durak”: Cezaevi Deneyimleri. Bu bölümde katılımcıların cezaevindeki deneyimleri yer alıyor. Son bölüm ise “Dün ile Bugün Arasında Sıkışmışlık”: Dünü Bugünde Hatırlamak ve Yaşamak. Bu bölümde de -yine yazarın belirttiği gibi- “geçen zaman itibariyle dönüşüme uğrayan bireylerin, geçmişlerini bugünün gözünden nasıl tanımladıklarına ve nasıl hatırladıklarına değinilmiş”.
Türkiye 40 yıldan fazla bir süredir, farklı yoğunluklarla devam eden bir çatışma sürecinde. Bu süreçte Kürt çocuklarının yaşadıklarını, tanıklıklarını ve bunlardan doğru geliştirdikleri bakış açılarını yani seslerini bizzat onların ağzından dinlemek, duymak; çocukların yaşadıklarına ilişkin hafıza ve bellek oluşturmak, hem hakikate hem de bugüne dair hepimize “aydınlatıcı bir iç görü sağlayacak”. Zilan Turgut’un kitabı da Hakikat, Adalet ve Hafıza Merkezi’nin gençlerle birlikte yürüttüğü “Hafıza ve Gençlik” çalışmaları da bu nedenle çok önemli…
Hakikat, Adalet ve Hafıza Merkezi “Hafıza ve Gençlik” çalışmaları kapsamında dünyadaki ve Türkiye’deki güncel hafıza çalışmalarını ve mücadelelerini gençlerle tartışmayı hedefliyor. Proje kapsamında yaşları 20-30 arasında değişen gençlere atölyeler serisi düzenliyor ve katılımcıların kendi hafızalaştırma projelerini gerçekleştirmeleri için de destek sunuyor. Yeni dönem destek çağrısı da şu anda açık. Başvurmak isteyenler için link: https://hakikatadalethafiza.org/haberler/hafiza-ve-genclik-projesi-basvurularinizi-bekliyor
Zilan Turgut’un hazırladığı Geç Kalan Buluşmalardan: Taş Atan Çocuklar başlıklı e-kitap için de link şöyle: https://hakikatadalethafiza.org/sites/default/files/2024-02/ZilanTurgut_TaşAtanÇocuklar_2024.pdf