Cumartesi Anneleri’nin 950’inci hafta eylemleri nedeniyle yargılandıkları davada, mahkemeden AYM’nin verdiği ‘ihlal’ kararına uyması istendi. Dava 7 Haziran tarihine erteledi
“Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” talebiyle yaptıkları 950’nci eylemleri dolayısıyla Cumartesi Anneleri/İnsanları ile hak savunucularının da aralarında olduğu 20 kişi hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ettikleri iddiasıyla haklarında açılan davanın ilk duruşması, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 39’unu Asliye Ceza Mahkemesi’nde verilen aranın ardından devam etti.
Duruşmayı Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları, Wan ve Êlih Baroları, hak savunucularının yanı sıra. Almanya, Hollanda ve Amerika Konsolosluğu temsilcileri, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu ve İnsan Hakları Savunucularının Korunması için Gözlemevi, Ulviyya Hasanova, Dünya İşkence Karşıtı Örgüt ve İnsan Hakları Savunucularının Korunması için Gözlemevi, Benedetta Perego, Turin Barosu (İtalya) ve Tehlikedeki Avukatlar için Uluslararası Gözlemevi, Lille Barosu (Fransa) gibi kurumlar takip etti.
Yargılanan 20 kişiden Cumartesi Annesi Hanife Yıldız, Cumartesi İnsanları Besna Tosun, Maside Ocak, Mikail Kırbayır, Hasan Karakoç, Leman Yurtsever, Aylin Tekiner, İkbal Eren, Mukaddes Şamiloğlu, Hatice Korkmaz, İsmail Yücel, Ali Tosun, Ali Ocak, Selvi Gülmez, Cüneyt Yılmaz, İrfan Bilgin, Hünkar Hüdayi Yurtsever, İHD yöneticileri Meryem Bars ile Sebla Arcan ve avukat Meriç Eyüboğlu avukatları ile duruşmada hazır bulundu.
Duruşmanın ikinci oturumu Cumartesi İnsanlarından Hatice Korkmaz’ın savunmasıyla başladı.
950’nci haftasında Cumartesi Anneleri’nin buluşmasın katıldığını dile getiren Korkmaz, “Anayasa Mahkemesi ‘hak ihlali’ kararı verdi. İkbal Eren’in söylediklerine katılıyorum. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
‘Yargı tacizi’
Daha sonra avukat Mehmet Kaplan söz aldı. Kaplan, eylem görüntülerinin izlenmesi halinde suçun unsurlarının oluşmadığının görüleceğini belirterek, “Diğer sanıkların dinlenmesi de bu durumu değiştirmeyecektir. AYM kararının bir örneğinin Beyoğlu Kaymakamlığı’na gönderildiği göz önüne alındığında bu yargı tacizi niteliğindeki davanın sonra erdirilmesinde, sanıkların menfaati bulunmaktadır” dedi.
Keskin: Yargıçlar bağımsız değilse kimse değildir
İHD Eş Genel Başkanı Av. Eren Keskin de, mahkemeden AYM’nin kararına uymasını talep etti. Keskin, “ Hasan Karakoç’un ağabeyi gözaltına alınmadan önce benim yanıma gelip ‘Seni her gün arayacağım, aramazsam bil ki gözaltında kaybedildim’ demişti. Bu coğrafyada yargıçlar bağımsız değil, yargıçlar bağımsız değilse kimse değildir. Burada savcının yapması gereken AYM kararına uyup, davayı açmamaktı. Hukuk devletinde olsaydık böyle olurdu. En yüksek mahkemenin bir hak ihlali kararı var ve bu yüzden derhal beraat kararları verilebilir” diye konuştu.
Yoleri: AYM kararına uyulmasını istiyoruz
İHD İstanbul Şube Başkanı avukat Gülseren Yoleri ise şunları söyledi: “Süleyman Soylu İçişleri Bakanı iken, Cumartesi Annelerine yönelik düşmanca tavrından dolayı yasaklar başladı. Biz AYM kararına uyulmasını istiyoruz. Bu hukuksuzluğun, kanunsuzluğun bertaraf edilmesi, bu salonlardan çıkacak kararlarla gerçekleşecek. Derhal beraat kararı verilmeli.”
Savunmaların ardından iddia makamı, eksik hususların giderilmesini talep etti.
Duruşma ertelendi
Ara kararlarını açıklayan mahkeme başkanı, “beraat” talebinin sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından sonra değerlendirileceğini belirterek talebi reddetti. Mahkeme, sanık savunmalarının tamamlanmasının ardından dosyadaki görüntülerin izlenmesine karar vererek bir sonraki duruşmayı 7 Haziran tarihine erteledi.
HABER MERKEZİ