DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Îdir adaylarının başvurularının reddedilmesine, ‘YSK bu hakkı nereden buluyor?’ sözleri ile tepki gösterirken, yeni yargı paketini de eleştirdi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gulistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Koçyiğit, en temel ve değişmez gündemlerinden birinin cezaevleri ve İmralı tecridinin olduğunu söyledi.
“Tecrit hızlı bir şekilde ortadan kaldırılması gerekiyor” diyen Koçyiğit, “Kürt halkı ve dünya halkları Sayın Öcalan’ın sağlığını ve güvenliğini merak ediyor. Çünkü sayın Öcalan sıradan biri değil. Kendisi Kürt sorununun demokratik çözümünde asli muhatap ve birinci muhataptır. Kürt sorununun çözülmesi için tecridin kalkması gerekiyor. Bunun olması için de hem cezaevlerinde hem de sokaklarda, meydanlarda bir eylemsellik olduğunu ifade etmek gerekiyor” dedi.
Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesi gerektiğine vurgu yapan Koçyiğit, CPT heyetinin Türkiye ziyaretine de değindi. Koçyiğit, “CPT heyeti, İmralı Ada Cezaevi’ne gidip oradaki mahpuslarla bir görüşme gerçekleştirmedi. CPT neydi, işkenceyi önleme komitesiydi. Ama CPT giderek işkenceyi izleme komitesine dönüşüyor. Bu da tabi ki bizim kaygılarımızı arttırıyor” diye kaydetti.
YSK bu hakkı nereden buluyor?
Son yargı paketinin “yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını, temel hak ve özgürlükleri paketleyip götürdüğünü” söyleyen Koçyiğit, “AKP, 41 maddelik yargı teklifini AKP yine torba şeklinde hazırlayıp getirdi. Bedenden et koparırcasına hak ve adaletin koparılması, bir parçanın daha yitirilmesine yol açtığını ifade edebiliriz. Bırakın hak ve özgürlükleri geliştirmeyi. Her gelen paket hak ve özgürlükler sınırlandırıldı ve aslında temel haklarımız askıya alındı” diye konuştu.
Koçyiğit, Îdir’de adaylarının yaptığı başvurunun reddedilmesine de tepki gösterdi. Koçyiğit, “Biz bütün itirazlarımızı, başvurularımızı yaptık. YSK bu hakkı nereden buluyor? YSK kimdir? Bu cüreti nereden buluyor? Daha önce de bu tarz şeyler yapıldı. Bizim birinci olduğumuz, kayyımlarla elimizden alınan, gasp edilen belediyelerimize 50 bin kaçak seçmen taşınmış. 50 bin güvenlik gücü getirilmiş. Oradaki halkların iradesine darbe vurulmaya çalışılıyor. Ve bütün itirazlarımıza mevcut YSK sessiz kalıyor. Bunlar haksızdır, hukuksuzdur, kentin iradesinin yansımasının önünde engeldir. Bu nedenle de bu sahte seçmenleri iptal ediyorum demiyor ama memnu haklarını iade belgesi olduğu halde bizim belediye Eş Başkan adayımızın adaylığını iptal ediyor. Sarayın memurları çok. YSK’nın sarayın emrinde olduğunu, AKP’nin emrinde olduğunu iyi biliyoruz. YSK ve Saray şunu iyi bilsin ki biz ne YSK’nin ne sarayın ne AKP’nin ne de onun emir eri haline gelen yereldeki mülki idari amirlerinin baskılarına boyun eğecek değiliz. Halkımız dün geceden geri Iğdır’da sokağa çıkmış durumda. Bu hukuksuzluk giderilinceye kadar da sokakta mücadelemizi devam ettireceğiz.”
ANKARA