EH Bildu’dan (Bask) İspanya Ulusal Parlamentosu’nda senatör olan Josu Elizondo, gazetemize İspanya ve Bask’ı değerlendirdi
Mehmet Ali Çelebi
Bask Ülkesi’nde (Euskal Herria) Bask halkı önemli bir seçime hazırlanıyor. Nisan ayında yapılacak Bask Özerk Parlamentosu seçimlerini belki de ilk kez bağımsızlık yanlısı ETA geleneğinden gelen Herri Batasuna gibi partiler kapatıldıktan sonra kurulan EH Bildu kazanma iddiasında. İspanya Krallığı, Francisco Franco diktatörlüğü dönemlerinden beri yüzyıllardır yok sayılan, katliamlardan geçirilen, suikastlerle, hapisle sınanan, asimilasyonla boğulmaya çalışılan bir halk Basklılar. Yakın tarihte Franco faşizmi dönemi büyük yıkıma yol açar.
I. Dünya Savaşı sonrası jeopolitik altüst oluşlar yaşanır ve imparatorluklar dağılır. Dünya yeniden şekillenirken iktidarı sürdüremez noktaya gelince 45 yıldır tahtta olan İspanya Kralı XIII. Alfonso, Fransa üzerinden İtalya’ya kaçar. 14 Nisan 1931’de İspanya’da II. İspanya Cumhuriyeti (1873-74’te kısa dönem I. İspanya Cumhuriyeti) ilan edilir. Kurulan cumhuriyeti sağcı limanda tutma gayretleri olunca Barcelona, Madrid gibi kentlerde de protesto dalgaları oluşacaktır.
Atlas Okyanusu kıyısındaki Asturias’ta da Asturias Komünü kurulur. Sağcı isimlerin ve faşist oluşumların kabineyi ele geçirmesi hamlesine karşı grev başlatıp ayaklanan maden işçileri Asturias’ın başkenti Oviedo’yu 4-5 Ekim 1934’te ele geçirir. Komün ilan edilir. Sağa yaslanan cumhuriyetin ilk hükümeti tümgeneral rütbesi verip Francisco Franco’yu ayaklanmayı, komünü bastırmakla görevlendirir.
Fas’taki sömürge lejyonunu alıp Oviedo ve çevresini yıkıma uğratan (Şengal, Kobanê, Cizîr, Sur, Nisêbîn’de yaşananlar gibi) Francisco Franco 5 bin kadar kişiyi katleder, on binlerce kişiyi tutuklatır. 38 gün süren komünü yok ettiğinden Mayıs 1935’te Genelkurmay Başkanlığı makamıyla ödüllendirilen Franco “Asturias Kasabı” olarak anılacaktır.
İspanya’da Şubat 1936 seçimleri yapılınca solun ittifakı olan Halk Cephesi kazanır. Manuel Azaña hükümeti kurulur. Katalonya’ya özerklik tanınır. Azaña sol oluşumların ittifakıyla cumhurbaşkanı olunca Francisco Franco Genelkurmay Başkanlığı’ndan alınıp Kanarya Adaları’na atanır. Ancak Franco, Kanarya Adaları’nda darbe düğmesine basıp radyodan orduyu ayaklanmaya çağıracak, 19 Temmuz 1936’da Fas’a geçecektir. Fas’taki İspanyol birliğini ve kimi gönüllü kimi zoraki askere alınan Faslı lejyonları İspanya’ya taşıyan Franco bir grup generalle birlikte Nazi Almanyası’nda Hitler ve İtalya Başbakanı Mussolini’nin birlikler ve uçaklarının desteğini alarak Bask Ülkesi’ni, Katalonya’yı ve İspanya kentlerini bombalayacaktır. Sonraki yıllarda Bask ve Katalonya’daki özgürlük taleplerini ezmek için asker-polis-yargı kullanılmaya devam edilecektir.
Farklı ülkelerce coğrafyası, şehirleri bölünüp hudut telleri gerisinde uçak, tank, yargı ve ırkçı eğitim paketleri altında var olma kavgasını sürdüren Kürtler, Beluciler gibi Basklıların ülkesi de devletler arasında bölünmüş durumda. İspanya iktidarları ile Kürtlerin yaşadığı coğrafyalardaki devletler, kolonyalist metodolojiyi kopyalamış gibi uygulayagelmiş: Sömürgeleştir, dilsizleştir, yağmala, kültürü yok say, öldür, tehcir et, hapset, asimilasyon ile nefessiz bırak. İspanya ve Bask Ülkesi’nde de görüldüğü gibi anadili, kültürü, coğrafyası, şehri, tarihsel mirası, sömürüsüz bir yaşam inşası için özgülükleri için meydan okuyanlar, umut çoğaltanlar, direnenler oldukça egemenlerin elindeki zor kullanma gücü ile askeri tekniği ne kadar gelişmiş olursa olsun hakikati ve özgürlük tutkusunu, birleşerek büyüyen meşru mücadele ateşini söndüremiyor. ETA’nın legal kolu EH Bildu’dan (Euskal Herria Bildu) İspanya Kongresi’ne seçilen Senatör Josu Estarrona Elizondo’ya ile Bask Ülkesi, ETA ile müzakere süreci, Bask Özerk Parlamentosu seçimlerini sordum. İşte Bask Ülkesi’nden ve İspanya Parlamentosu’ndan yansımalar…
Euskal Herria, İspanyol ve Fransa olmak üzere iki devlete bölünmüş bir ülkedir. Euskal Herria’nın bir ulus olarak tanınması gerekiyor. Bu tanımaya Euskal Herria’nın özgür, kendi kaderini tayin hakkının tanınması da eşlik etmelidir. Biz de İspanyol Kongresi’nde bunun üzerinde çalışacağız
- Bask Ülkesi dendiğinde ne anlamamız gerekiyor? Bask Ülkesi’nin sınırları nerelere uzanıyor, tarihini açar mısınız? İspanya ve Fransa’nın Bask Ülkesi’ne, diline yönelik politikalarının karakteri nasıl özetlenebilir?
Euskal Herria, İspanyol ve Fransa olmak üzere iki devlete ve üç idari bölgeye (Bask Özerk Topluluğu, Navarre ve Iparralde olarak bilinen Kuzey Bask Ülkesi) bölünmüş bir ülkedir. Güneyde Ebro Nehri’nden kuzeyde Aturri’ye kadar uzanır. Avrupa’nın en eski dillerinden biri olan Euskara dilinin ülkesi ve üç milyona yakın insanın yaşadığı bir ülke.
Kimlik duygusunun farklılık gösterdiği, çeşitlilik içeren bir ülkedir Bask Ülkesi. Ülkenin bazı bölgeleri güçlü bir bağımsızlık hissini ifade ederken bir kısmı özerkliğe daha sıcak bakıyor ve bazıları da İspanyol devletine bağlılığını sürdürüyor.
Bask dili ülkede kimliğin önemli bir unsuru. Yaygın olarak kullanılan bu dil, Madrid ve Paris’in baskıları ve politikaları nedeniyle azınlıkta kalan bir dil. Dilin kullanımı ülke genelinde aynı seviyede değil; güneyde, özellikle Bask Özerk Topluluğu’nun belirli bölgelerinde Kuzey Bask Ülkesi’ne göre daha yaygın. Farklı yönetimlerin yetkileri de eşit değil; Bask dili, Bask Özerk Topluluğu ve Kuzey Navarre’daki çoğu eğitim merkezinde eğitim dili ancak Iparralde’deki devlet okullarında sınırlı bir varlığı var.
Bask Bölgesi’nde dil kullanımının normalleşmesi için çalışan çok sayıda dernek var. Ancak bu çaba, İspanyolca dilinin hakim olduğu yargı tarafından sıklıkla sınanmaya tabi tutuluyor.
- Euskadi Ta Askatasuna’nın (ETA) ortaya çıkışını sormak istiyorum. Hangi saiklerle ETA silahlı mücadeleye başladı? Nasıl bir Bask Ülkesi vaat etti?
ETA çok özel bir bağlamda ortaya çıktı. Bask Bölgesi’nin Franco diktatörlüğünün güçlü baskısı altında yaşadığı 1960’lı yıllardan bahsediyoruz. Ek olarak bu süre zarfında Küba veya Cezayir gibi diğer ulusal kurtuluş hareketlerinde de yükseliş yaşanıyordu.
Bu anlamda ETA, Bask halkının ulusal ve sosyal haklarını savunmak için Franco diktatörlüğüne karşı ayaklanan bir yapı olarak ortaya çıktı. ETA’nın faaliyetleri her zaman bu ikilik (ulusal ve toplumsal özgürlük) tarafından yönlendirilmiştir, bu nedenle stratejik hedefleri bağımsızlık ve sosyalizm idi.
ETA, Bask halkının ulusal ve sosyal haklarını savunmak için Franco diktatörlüğüne karşı ayaklanan bir yapı olarak ortaya çıktı. Stratejik hedefleri bağımsızlık ve sosyalizm idi. İlk müzakereler 1989 yılında Cezayir’de Felipe Gonzalez hükümeti ile ETA arasında gerçekleşti
- ETA ile müzakere süreci nasıl başladı? Müzakereler hangi parametreler üzerinden şekillendi ve sonuçları ne oldu?
Tarihsel olarak farklı hükümetleri (hem PP hem de PSOE) ve ETA’yı içeren çeşitli müzakere süreçleri oldu. İlk müzakereler 1989 yılında Cezayir’de Felipe Gonzalez hükümeti ile ETA arasında gerçekleşti ve 1998 yılında Bask güçlerinin de Bask çatışmasını çözmek için önemli bir girişimi oldu.
Önemli bir noktaya ulaşan son müzakereler, çeşitli aktörlerin siyasi çatışmayı çözmek için çaba gösterdiği 2004-2006 yılları arasında gerçekleşti. Bir tarafta çatışmanın siyasi yönünü ele almak üzere iki ana Bask partisinin ve PSE’nin (PSOE’nin Bask şubesi) katılımıyla bir siyasi masa oluşturuldu. Euskal Herria’nın ulusal düzeyde tanınması veya kendi kaderini tayin hakkı gibi konular tartışıldı. Diğer yandan ETA ile İspanyol hükümeti arasında silahlı faaliyetlerin sona ermesi ve örgütün silahsızlandırılması, siyasi tutuklular meselesi ve çatışmanın sonuçları gibi daha teknik konuların tartışıldığı ikinci bir masa kuruldu. Bu görüşmeler de başarılı bir sonuca ulaşmadı ve ETA, 2011 yılında tek taraflı olarak faaliyetlerini durdurdu.
- Herri Batasuna, EH Bildu geleneğindeki legal partilere yönelik İspanya yönetiminin uygulamaları nelere yol açtı?
Tarihin bir noktasında İspanyol yargı sistemi, ETA’nın stratejik hedeflerini paylaşan tüm kişi ve kuruluşların örgütün üyesi sayıldığı bir doktrini empoze etti. Bu, “Her şey ETA’dır” olarak bilinen doktrindi. Bu doktrin, Herri Batasuna veya Batasuna gibi birçok siyasi oluşumun yasa dışı ilan edilmesine ayrıca gazetelerin kapatılmasına (Egin, Egunkaria) ve gazetecilerin hapsedilmesine (Jabier Salutregi davası) yol açtı.
Bunlar, çeşitli hareketlere (gençlik, mahkûm hakları hareketi) karşı sert baskı yıllarıydı; bu da birçok Bask vatandaşının Francocu bir mahkemeden miras kalan İspanyol Ulusal Mahkemesi’nde yargılanmasına yol açtı.
- Kasım 2023’te Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) Lideri Pedro Sanchez; Katalonya, Bask, Galiçya ve Kanarya Adaları’ndaki bağımsızlık isteyen partilerle koalisyonda anlaştı. Bask Ülkesi, bu koalisyonun geometrisinden neler bekledi? Bask için hangi adımlar atılmasını bekliyorsunuz?
Resmi olarak bir koalisyon hükümetinden değil, Sanchez’in yeniden İspanyol hükümetinin başkanı olarak seçilmesini sağlayacak bir anlaşmadan bahsediyoruz. Bu, belirli unsurlara bağlı olarak hükümete dışarıdan verilen bir destektir.
Biz Sanchez hükümetiyle üç çalışma alanı öneriyoruz: İlk olarak çatışmanın sonuçlarıyla ilgili her şey, özellikle de Basklı mahkûmların durumu. ETA’nın silahlı faaliyetleri sonlandıracağını açıklamasının üzerinden on yılı aşkın bir süre geçtikten sonra bugün itibarıyla 140 Bask vatandaşının İspanyol ve Fransız hapishanelerinde kaldığını belirtmekte fayda var. Geçtiğimiz dönemde İspanya cezaevlerindeki tüm mahkûmların Bask cezaevlerine nakledilmesi nedeniyle bu alandaki ilerlemeden memnunuz. Bu bir adım olsa da siyasi tutukluların olmadığı bir ülkenin, ülkemizin arzuladığı bir arada yaşama yolunda önemli bir adım olacağını anlıyoruz.
İkinci alan sosyal ve son yıllarda İspanyol Kongresi’nde onaylanan tüm ilerici yasa ve girişimleri kapsar. Son olarak ancak daha az önemli olmayan bir konu da önümüzdeki yıllar için hayati önemde olduğunu düşündüğümüz toprak meselesidir. İspanyol devletini çok uluslu bir ülke olarak görüyoruz, dolayısıyla Euskal Herria’nın bir ulus olarak tanınması gerekiyor. Bu tanımaya Euskal Herria’nın özgür, kendi kaderini tayin hakkının tanınması da eşlik etmelidir. Biz de İspanyol Kongresi’nde bunun üzerinde çalışacağız.
- Mart 2009’da Uluslararası Ceza Mahkemesi Sudan Başkanı Ömer Beşir hakkında Darfur’da savaş suçları işlendiği gerekçesiyle tutuklama kararı çıkardı. Mart 2023’te Uluslararası Ceza Mahkemesi, Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında tutuklama çıkardı. 26 Ocak 2024’te BM Uluslararası Adalet Divanı, Gazze savaşına dair Güney Afrika’nın başvurusu üzerine İsrail’le ilgili ara karar açıkladı. Bask Ülkesi halkına yapılanlara dair bir yargılama süreci ortaya çıkabilir mi?
Bunların çok farklı durumlar ve bağlamlar olduğunu düşünüyorum. İspanya’da Francoculuğun sonuçları ve o dönemde işlenen insan hakları ihlalleri ve suçlarla ilgili hiçbir zaman kritik bir adımın atılmadığı bir gerçek. İspanya’daki geçiş süreci çoğu zaman bir model olarak anılıyor ama bu modelden çok uzaktı. İspanya, kaybolan bireylerle dolu en çok toplu mezarın bulunduğu, bir zamanlar Francocu olan mahkemelerin bir gecede demokratik sistemin temel direkleri haline geldiği ve eski Francocu bakanların Francoculuğun dehşetini ilk başta kabul etmeden siyasi partiler kurduğu bir ülke.
Bunu söylerken uluslararası yargı çerçevesinin bu konuyu ele alacağına inanmayı zor buluyorum. İspanyol devleti içinde bir şeyler yapılmasını daha dikkat çekici ve yara sarıcı bir konumda buluyorum, örneğin sebep olunan baskı ve zararın kabul edilmesi gibi.
Euskal Herria sadece seçimle ilgili değil, siyasi döngüde de bir değişim yaşıyor. Bask Parlamentosu seçimleri her zamankinden daha fazla sürprizlere açık. EH Bildu’nun, Bask Özerk Topluluğu’nu tarihsel olarak yöneten parti olan PNV’ye meydan okuyabilecek bir konumda olduğuna inanıyoruz
- Bask’taki yeni seçimlerde dengeler nasıl? Hangi parti kazanmaya yakın? Sizin kampanyanız hangi temeller üzerinde?
Euskal Herria sadece seçimle ilgili değil, siyasi döngüde de bir değişim yaşıyor. Ülkenin bir kısmı uzun yıllardır aynı kişiler tarafından yönetiliyor ve yaşanan aşınma ve yıpranma ortada. Bir zamanlar Bask refah sisteminin temel direği olan halk sağlığı sistemi gibi unsurlar düşüşte. Ancak bunun ötesinde son 40 yıldır ülkenin bir kısmını yöneten partilerin tutku eksikliği, uzun vadeli vizyon eksikliği olarak algılanıyor.
Bu durum Bask Parlamentosu seçimlerinin her zamankinden daha fazla sürprizlere açık ve rekabetçi olmasını sağlıyor. EH Bildu’nun, Bask Özerk Topluluğu’nu tarihsel olarak yöneten parti olan PNV’ye (Bask Ulusal Partisi) meydan okuyabilecek bir konumda olduğuna inanıyoruz. Kazanmak için sahaya çıkacağız ve yönetimin anahtarlarını bir tarafa veya diğerine verenler halk olacak.
Halkımızın geleceği için bir öneriye sahip olmanın kesinliği ve bunun için her gün mücadele etme azmi, ana odak noktamız olacaktır. Barınma, sağlık ve güvenlik gibi konular günlük tartışmalarda ön sıralarda yer alacak ancak her şeyden önce EH Bildu’nun hedefi bu ülkeyi daha iyi bir konuma taşımak. Bu amaç için son derece eğitimli ve hazırlıklı bir insan kaynağımız var.
Josu Estarrona Elizondo kimdir?
Josu Estarrona Elizondo, EH Bildu bağımsızlık yanlısı sol partinin Bask siyasetçisidir. 23 Temmuz 2023’te Meclis Seçimleri yapıldı. Josu Estarrona Elizondo, Bask Özerk Bölgesi’nin kuzey şehirlerinden Araba/Álava’dan senatör seçildi. Bağımsızlık yanlısı cumhuriyetçi Esquerra Euskal Herria Bildu (EH Bildu) listesinden İspanya Kongresi’ne seçildi.
* Çeviri için Rêzan Kağanarslan’a teşekkürler