Tarım arazileri ve meralar enerji ve maden şirketlerine verilerek hayvancılık ve tarımsal üretimler darbelenmeye devam ediyor. Diğer yandan Kurdistan coğrafyasında enerji işgali güneş tarlaları ile genişliyor
Sêrt’in (Siirt) Hawêl (Baykan) İlçesi, Girdikan (Çevrimtepe) Köyü sınırları içerisinde yer alan 2250 dekarlık mera alanına Kiler Holding şirketlerinden Kiler Tekstil Enerji Yatırımları San. ve Tic. A.Ş. tarafından 150 MW kurulu gücünde ‘Çevrimtepe Güneş Enerjisi Santrali (GES) ve 150 MWh kapasiteli Elektrik Depolama Tesisi (EDT’) kurulmak istendiği duyuruldu. Proje kapsamında toplam 315 bin 744 adet monokristal güneş paneli, 1 adet depolama sistemi ve 88 adet evirici (invertör) kullanılacağı belirtildi.
İşgal genişliyor
Kürdistan coğrafyasında ormanlar yakılıp kesilirken, diğer yandan maden şirketleri ile enerji şirketlerinin tüm bölgede boy gösteriyor. Bölgenin adeta işgal edildiğini gösteren gelişmeler yaşanırken, sermaye Kürdistan’ın dört bir yanında kol geziyor. Riha ve Wan’da yoğunlaşan Güneş Enerji Santralleri ile tarlalar ve meralar köylünün elinden alınırken, işgal tüm Kürt coğrafyasını kapsayarak genişliyor.
Meralar yok ediliyor
Üzerinde evcil hayvanların otlatıldığı doğal bitki örtüsü bulunan meralar yüksek ve taban suyu derinlerde bulunan kıraç ve meyilli yerlerde oluşurlar. Mera bitkileri kısa boylu, köksaplı ve sülüklü bitkilerdir. Aynı zamanda inek, koyun vb. hayvanların en çok sevdiği beslenme alanlarıdır. Türkiye’de 1950’li yıllarda mera alanlarının toplamı 50 milyon hektar civarında iken bugün mera alanları 14 milyon hektara düşerken, son yıllarda enerji ve maden şirketlerince adeta yağma alanına dönüşen meralar hızla yok edilmeye devam ediyor.
Kıyı kanununda değişiklik
Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Kıyı Kanunu’nda değişikliğe gidilerek; denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak kullanılması ve ilan edilen alanlarda, imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilmesi sağlanmak isteniyor. Kanun teklifi ile tüm su rezervuarları ve kıyılar imarsız ve Çevresel Etki Değerlendirme yapılmaksızın (ÇED) inşa edilebilmesi sağlanmak amaçlanıyor.
Wan Gölü
Güneydoğu Enerji Araştırmaları Derneği (GEADER) Başkanı Ömer Çelebi de barajlarda ve göletlerde kurulacak yüzer güneş panellerinin saha tipi panellere göre daha verimli olduğunu söyleyerek, “Türkiye’nin güneş enerji potansiyeli zaten yüksek seviyede. Güneş ışınımı, güneşlenme süresinin ve baraj-gölet veya sulama kanal sayılarının oldukça fazla olduğu Güneydoğu’da yüzer güneş enerji santralleri daha çok kurulacak” sözleri dikkat çekerken, meralar ve tarım arazilerinden sonra Wan Gölü gibi diğer birçok doğal göllerle baraj göllerinin üstü ve çevresi işgale açılacak.
Meralar sermayenin hizmetine!
1970‘lerden sonra ortaya konan politikalar sonucu kırsal alanlarda yaşayan insanlar hayvancılıkla geçinemez hale getirilmeleri sonucu daha büyük yerleşim alanlarına göç etmek zorunda bırakılmışlardır. Terk edilen meraların yerinde enerji, maden, turizm, inşaat gibi faaliyetler ortaya çıkmış ve bu durumda meraların hızla daralmasına neden olmuştur. Göç edilen bölgelerde ortaya çıkan konut ihtiyaçları ise Türkiye’de müteahhitlerin ortaya çıkmasını sağlamış ve belediyelerle kol kola giren bu kesimler meraları ve özellikle çayırları talan etmişlerdir. Büyükşehir yasasının tüm kırsalı belediye alanı haline getirmesiyle birlikte meralık alanlar sermayeye terk edilmektedir.
EKOLOJİ SERVİSİ