MTA raporlarına göre Türkiye’nin 5 coğrafi bölgesinde toplam 95 adet altın madeni ruhsatı bulunuyor. Bunun 30’u ise satışa hazırlanılan Koza Altın’ın elinde. Diğer yandan çiftçi için kurulan Gübretaş Söğüt de altın madeni işine girdi
Yusuf Gürsucu / İstanbul
İliç’te yaşanan katliama karşı tepkiler büyümeye devam ederken, bazı ‘ulusalcı’ kesimlerin yabancı şirketlerin yağmadaki rolünü öne çıkarıp ‘yerli’ şirketlerin gerçekleştirdiği yağmayı görünmez kılmaya çalıştığı izleniyor. Diğer yandan AKP’li vekillerin hazırladığı ve enerji alanında sermaye çıkarlarını içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Meclis’te yapılan oylamayla kabul edildi. Oylamada 214 vekil kabul oyu verirken, sadece 36 vekil ret oyu verdi. 210 muhalefet vekili ise oylamaya katılmadı. İliç’te altın madeninin siyanür yüklü 10 milyon metreküp liç yığını 9 işçiye mezar olup doğa katliamı yaşanırken, buna karşı tüm muhalefet vekillerinin tepki vermesine rağmen yağmayı büyütecek olan kanuna karşı güçlü bir tutum almamaları dikkat çekti.
Bürokratik engeller kaldırıldı
Kanun değişikliği gerekçesinde, rapor zorunluluğu MTA Genel Müdürlüğü çalışmalarında maliyet artışının yanında hammadde kaynaklarının tespiti ve ekonomiye kazandırmasındaki süreci uzatarak olumsuz etkilediği iddia ediliyor. Bu durumun madencilik sektöründeki cari açığın azaltılması iddiasıyla MTA Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen etüt, jeofizik, sondaj vb. çalışmalar sonucunda varlığı tespit edilen kaynaklar UMREK standartlarına göre ekonomik olarak değerlendirilmesi amacıyla, MTA Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanacak teknik raporlarla ekonomiye hızlıca kazandırılması ve ‘milli’ ekonominin ihtiyacı olan hammadde talebinin karşılanabileceği iddia ediliyor. Bu kanunun yerli ve yabancı maden şirketlerinin UMREK aracılıyla ulaştığı MTA raporlarına dayanarak ülkede at koşturmasının önündeki tüm bürokratik engelleri kaldırılarak büyük bir yağmanın hızla sürece eklenmek istendiğini açığa çıkarıyor.
Sömürgenin sömürgesi!
Yabancı şirketler sömürgeci tarzda doğal yaşamı katlederken, yerli şirketler yabancıları aratmayacak biçimde doğada büyük yıkımlara yol açıyor. Öte yandan iktidarın Kürt coğrafyasına yönelik maden ve enerji yatırımları ise sömürge madenciliğinin bir başka örneğini oluşturuyor. Türkiye coğrafyasının yüzde 60’ı maden sahası olarak işaretlenirken, Kürt coğrafyasında bu oran yüzde 80’lere ulaşıyor. Şirnex’in (Şırnak) coğrafyasının yüzde 85’i maden, petrol ve enerji alanları olarak yağmaya açılması bu gerçeğe işaret ediyor. Diğer yandan Türkiye’yi bir AŞ gibi yöneteceğiz diyenler kamu elindeki Gübretaş ve Koza Altın eliyle altın madenciliğinde agresif bir tarzda süren ve ülkenin dört bir yanında her geçen gün büyüyen maden yağmalarına imza atıyor.
Koza Altın her yerde!
Koza Altın sahibi Akın İpek, R.T. Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde ‘beraber yürüdük biz bu yollarda’ ifadesiyle ima ettiği Fettullah Gülen’in sağ kolu olarak anıldıkları dönemde Eurogold Madencilik A.Ş’den Bergama’da altın madenini alıp siyanür zehirlenmesi dahil büyük bir doğa yağması ortaya çıkarıldı. Ardından Fettullah Gülen “terör örgütü yöneticisi” olarak lanetlenmesiyle birlikte Gülen’in yakın çevresi tutuklanıp şirketlerine kayyım atanmasıyla Koza Altın TMSF bünyesine alınarak kamu tarafından yönetilmeye başlandı. Diğer yandan Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) alınması gündemde yerini korurken, şirketin yabancı sermayeye satılmaya hazırlanıldığı konuşulanlar arasında.
30 altın madeni ruhsatı Koza’da
Koza Altın’ın 30’u aşan altın madeni projeleriyle son dönem hızla büyüdüğü izleniyor. En son geçtiğimiz Ekim ayında önce Trabzon Araklı’da orman, mera ve tarım arazilerinden oluşan alanlarda iki farklı maden projesi için başvuru yaparken, hemen ardından Balıkesir’de ortaya çıkmıştı. Balıkesir’in Burhaniye ilçesi Sübeydere ve Avunduk coğrafyasında işaretlenen maden sahasında altın ve gümüş madenciliği için başvuru yaptı. Sübeylidere köyü coğrafyasının tarım, mera ve ormanlık alanlarla 2 köy ile Reşitköy Barajı ve Karınca Deresi tehdit altına alınacak.
Kayseri, Eskişehir ve Giresun
Koza Altın’ın geçtiğimiz yıl Giresun, Kayseri ve Eskişehir’de aynı zaman diliminde hızla harekete geçmesi dikkat çekmişti. Kayseri ili sınırları içerisinde Koza’ya ait 5 işletme var. En son Himmetde’de Altın Madeni’nin yaklaşık 10 km güneyinde yer alan Kaşköy Projesi ruhsatına mücavir (bitişik) durumda bulunan saha, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından 13 Haziran 2023 gerçekleştirilen 264. Grup İhalesinde bulunan ve ihale talebi Koza’dan gelen sahanın ihale sonucunda 21 milyon TL bedelle kullanım hakkı Koza’ya geçti.
Eskişehir, Çanakkale, Konya
Koza Altın bir diğer adımı ise Eskişehir’de attı. Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde siyanür liçi yaptıkları bölgede, üçüncü atık depolama tesis inşası için proje başlattı. Proje kapsamında, mevcut maden atık depolama hacmi arttırılarak, atıkların depolanması için 5 milyon 519 bin metreküp kapasiteye sahip yeni bir Maden Atık Depolama Tesisi (MADT-3) yapılma hazırlığına girişildi. Proje kapsamındaki 2 bin 700 bin ton cevher, Çanakkale ve Konya Karapınar ilçesinde yer alan Koza Altın İşletmelerine ait altın ve gümüş madenlerinden Eskişehir’e taşınacak ve burada siyanür liçi ile altın elde edilecek. Koza Altın İşletmeleri, yine son 1 yıl içinde Kırklareli’nin Kofaz ilçesine bağlı Kula köyünde tamamı ormanlık olan alanda gümüş ve altın madeni açmak için adım attı.
‘ÇED gerekli değil’
Koza Altın son bir yıl içinde Giresun’da 9 altın madeni açmak için girişimlerde bulundu. En son Giresun’un Espiye ve Dereli ilçelerinde 2 maden başvurusu daha yapan şirketin çıkan cevheri Gümüşhane’deki siyanür liç havuzlarında işleyeceği belirtildi. Dereli ilçesi Kızıltaş köyünde altın, gümüş, bakır, çinko, kurşun madeni çıkartmak isteyen şirketin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuru yaptığı dosyada, yıllık ortalama 59 bin ton cevher çıkaracağı belirtildi. Espiye’nin Ercik köyü mevkiinde ise bakır, çinko, kurşun madeni için yapılan şirket başvurusunu Dereli ile aynı gün yapması manidar bir durum. Burada ise yılda 25 bin 600 ton cevher üretimi gerçekleştireceği belirtilmesine karşın gerçekler bununla sınırlı değil.
Agirî’de altın madeni işgali
Siyanür ile özdeşleşen ölüm, antik çağda sağlık merkezi olan ve kapısında ‘buraya ölüm giremez’ yazan Bergama’dan ülkeye girdi. Bergama Ovacık’ta başlayan madenciliği bugün Koza Altın tarafından sürdürürken, Türkiye coğrafyasının dört bir yanına yayılmaya başladı. Koza Altın bu yayılma adımlarından birisini de Agirî Giyadîn’de attı. Agirî’ye 80 Km mesafede bulunan Giyadîn’e bağlı Mollakara (Meleqer) köyü civarında ve Murat Nehri havzasında yer alan ve açık ocak işletmesinden elde edilen cevherin, siyanür liçi ile altın üretimi yapılacak olan Mollakara Altın Madeni 2021 Haziran ayında temeli atılmıştı.
Agirî’de 4 altın madeni ruhsatı
Agirî coğrafyasını ve Murat Nehri’nin siyanürle zehirleyecek olan Koza Altın dışında bölgede lisansı verilmiş 3 adet daha altın madeni olması bölgenin abluka altına alınmak istendiğini gösteriyor. İktidarın Kürt coğrafyasına dönük sömürgeci yaklaşımı Agirî’de de genişliyor. Toplam 4 adet olan altın madeni için toplam 56 bin 969,37 hektarlık alanda ruhsat verilmiş olması Agirî için felaketin habercisi. MTA raporlarındaki bilgiye göre Türkiye’nin 5 coğrafi bölgesinde toplam 95 adet altın madeni ruhsatı olduğu ve bu alanların toplam büyüklüğünün 463 bin 996,23 hektara ulaştığı belirtiliyor.
6 yıllık ömrü olan maden
Agirî’nin Giyadîn ilçesi 1925 metre rakımda yer alırken, altın madeninin açılacağı yer olan Mollakara köyü 2300 metre yükseklikte ve Murat Nehri’nin Tendürek Dağı’ndan doğup toplanarak güçlendiği bölgede bulunuyor. İktidarın Mollakara köyünde piyasa değeri 1,2 milyar dolar olan 20 ton altın, 2,8 milyon dolar olan 3,5 ton gümüş rezervi tespit edildiği iddiaları eşliğinde ‘müjdeler’ vererek Agirî sermayenin ilgi odağına çekilmeye çalışılıyor.
Altıncı Gübretaş
Gübretaş, çiftçiye gübre üreten bir kamu kuruluşuyken, çiftçiye ihanet edip altın madeni işine girdi. Ancak gelişmeler bu madenin dış ortaklıkla iktidar çeperindeki bir şirkete verileceği gündeme gelirken, söylentiler Cengiz Holding’i işaretliyordu. Bilecik’in Söğüt ilçesinde Gübretaş’a ait araziler üzerinde altın madeni girişimi kurulan Gübretaş Maden Yatırımı AŞ ile sürerken, alan genişletilip büyük teşviklerle zehirli bir gelecek örülmekte. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile alınan acele kamulaştırma kararı sonrası maden sahası genişletilip bölgede yurttaşlara ait arazilerin mülkiyeti hazineye devredildi ve süyanür havuzlarını da içeren tesis kurulumuna başlandı. Bölgede yapılacak yatırım için teşvik belgesi 109 ton altın rezervi olduğu iddiasıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanarak Resmi Gazete’de yayımlandı. Gübretaş Maden Yatırımları AŞ’ye verilen teşvik tutarının 4 milyar 634 milyon 477 bin 508 lira olduğu öğrenildi. Gübretaş, kurulacak tesis üzerinden yılda 1 milyon 252 bin 800 ton cevheri siyanürle işleyip altın elde edeceği açıklamalarda yer aldı.