DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, partisinin başlattığı ‘Özgürlük Yürüyüşü’ne dair yaptığı değerlendirmede, Türkiye ve Ortadoğu’da yaşanan buhranların ortak noktasının Kürt sorunu olduğuna dikkati çekerek, ‘Kürt meselesi küresel bir meseledir. Ancak kimsenin heybesinde çözüme dair bir şey yok. Sadece bir kişide var o da Abdullah Öcalan’da’ dedi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 25 yıldır ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 35 aydır haber alınamaması ve iktidarın Kürt sorununda çözüm yerine savaş ve güvenlikçi politikaları tercih etmesine karşı, Avrupa başta olmak üzere birçok merkezde “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” sloganı ile kampanya başlatıldı.
Türkiye cezaevlerinde ise siyasi tutsaklar 27 Kasım’da aynı taleple açlık grevleri başlatırken, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) de 14 gündür yürüyüş gerçekleştiriyor.
DEM Parti Grup Başkanvekili ve Mûş Milletvekili Sezai Temeli, başlattıkları yürüyüşe dair Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Mahmut Altıntaş’a konuştu.
‘Mesele sadece çatışmanın durması değil’
İfade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin tecrit politikalarıyla bağlantılı olduğunu ve ‘faşizm kurumsallaştığını’ belirten Temelli, “Artık yarı diktatör bir sistemin kapımızı çaldığı bir eşikte duruyoruz. Bu nedenle tecrit meselesine herkesin çok ciddi bir şekilde yaklaşması ve bu hukuk dışılığa tavrını koyması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Tecridin olduğu yerde demokratik koşulların olmayacağını vurgulayan Temelli, “Siz eğer demokratik bir ülke istiyorsanız, hukuk devleti ve insan haklarının ihlal edilmediği bir sistem istiyorsanız o zaman bu istisna halini ortadan kaldırmalısınız. Bunun da yolu tecride karşı tavır almanızda ve mücadele etmenizden geçiyor” dedi.
İmralı tecridinin sorunları derinleştirdiğini belirten Temeli, “Tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğün sağlanmasının önemini anlamak için Türkiye’ye ve Ortadoğu’daki gelişmelere bakmak yeterlidir. Türkiye derin krizler içerisinde. Suriye, Irak ve bütün Ortadoğu coğrafyası çok ciddi bir buhran dönemi yaşıyor. Bütün bu meselelerin ortak noktasında duran Kürt meselesidir. Kürt meselesi küresel bir meseledir. Bu sorunun acilen çözülmesi gerekiyor. Ancak kimsenin heybesinde çözüme dair bir şey yok. Sadece bir kişide var o da Abdullah Öcalan’da. Mesele sadece çatışmaların durması değil, Öcalan’ın tezleri hem kalıcı barışın hem de toplumların özgürce demokratik bir sistemde yaşayabilmesinin yolunu göstermektedir” diye konuştu.
15 Şubat’tan sonra yeni bir eylem süreci başlayacak
Tecridin son bulması ve Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için devam eden “Büyük Özgürlük Yürüyüşü” eylemlerine dikkati çeken Temeli sözlerine şöyle devam etti:
“Halkın katılımı ve desteğinin çok güçlü olduğu bir yürüyüş oldu. Yürüyüş kolunun geçtiği her yerde inanılmaz bir eylem ve direniş vardı. Dolayısıyla halkın katılımı çok önemliydi. Bundan sonra da eylemsellikler devam edecek. 15 Şubat’ta bu etap tamamlanacak. Yeni bir eylemsellik süreci başlayacak. Tecrit sonlanana kadar sürekli bir eylemsellik içinde olacağız. Çünkü bu sonlanmadan hiçbir alanda demokrasi ve siyaset yol alamaz. Yerel seçimlerin en önemli başlığı da tecride karşı mücadeledir. Sayın Öcalan fiziki özgürlüğüne kavuşana kadar eylemler devam edecek. Çünkü bunu halk istiyor. Dünyanın birçok yerinde sendika, sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler bu konuda eylemler geliştiriyor. Dolayısıyla artık zamanı geldi. 25 yıl çok uzun bir süredir, bu süre artık son bulmalı.”
HABER MERKEZİ