Türkiye’de milyonların dinlediği rap müzik özünden uzaklaşsa da, bazı sanatçılar halen politik olanın ısrarıyla üretmeye devam ediyor. Belâgat, ‘Egemenlerin istedikleri türde bir yaşamın propagandasını yapıyorlar’ diyor.
Amerika’da 1970’lerde Afrikalı göçmenlerin isyanını dile getirme biçimi olarak ortaya çıkan rap müzik zamanla tüm dünyada yaygınlaştı. Türkiye’de de milyonlarca insan tarafından dinlenen rap müzik zamanla özünden uzaklaşsa da Rapzan Belâgat gibi bazı sanatçılar tarafından hala politik rap müzik yapılıyor. Belâgat, Ocak 2017’de çıkan 16 şarkılık No Pasaran adlı albümündeki “Katilimi Tanıyorum” adlı çalışmasıyla dikkat çekti.Kendini “Dersimli bir sosyalist rapçi” olarak tanımlayan Rapzan Belâgat Rap müziğin Türkiye’deki karşılığını ve kendi müziğini Mezopotamya Ajansı’ndan Gözde Çağrı Özköse’ye anlattı.
‘Kral çıplak’
“Katilimi Tanıyorum” adlı şarkısını görünmez kıyafetiyle halkın arasında dolaşan krala, “kral çıplak” diye bağıran çocuğun hikayesine benzettiğini söyleyen Belâgat, “Aslında yeni bir şey söylemedim. Kahvede oturan adamın, işten dönen kadının, kampus kantinindeki üniversite öğrencisinin yani herkesin her gün söylediği şeyleri söyledim” dedi.
Gerçek değişmez
Klibindeki görüntüleri de değerlendiren Belâgat, oradaki görüntülerin nadirleştiği için radikal göründüğünü belirterek, “Sürekli bir katliam, cinayet, şiddet ortamı var. Hani Ulrike Meinhoff der ya, ‘bir kişi devlete taş atıyorsa bu adli bir suç olabilir, ama bir toplum atıyorsa bu politik bir eylemdir.’ Müzik de bunu görünür kılmanın en güzel aracı. Bunlar her gün oluyor. Görüntülerin yasaklanması, ortadan kaybedilmesi, oldukları gerçeğini değiştirmiyor.”
‘Senin için laf ediyoruz’
“Katilimi Tanıyorum” klibinin yayınladığı gün, bazı platformdan yapılan ırkçı yorumlara dair Rapzan Belâgat şöyle devam etti: “Eğer bu müziği yapsaydım ve kimse rahatsız olmasaydı o zaman ben rahatsız olurdum. Egemenler nefreti pompalamak için her yolu kullanır. Diziyi, futbolu, müziği.. Açlıktan ölüyor mesela, çıkıyor bayrak diyor. Senin bayrağına kimse laf etmedi ki zaten. Senin vatanına da kimse laf etmedi. Seni aç bırakanlara laf ediyoruz biz.”
Muhalif diye pazarlananlar
Belâgat, rap müziğin küresel ölçekte de en çok dinlenen türler arasında olduğunu ancak şuan ki tablonun eleştiriye muhtaç olduğunu söyleyen Belâgat, “Siyasal sürecin çok baskın olduğu dönemlerde suya sabuna dokunmayan popüler türler patlar zaten. Şu an Türkiye’de çok dinlenen rapçilere bakıyorum, genel olarak varoş kültüründen bahsederken uyuşturucu ve çeteleşmeye odaklanıyorlar. 80’lerde pop müziğin dinlenir olması gibi bu süreçte de daha yenilir, yutulur şeyler revaçta. Zira egemenler yalnızca siyaseti değil, müzik, sinema, reklam, futbol yoluyla toplum algısını da yönetiyor.İşte bu rapçiler de şu anda muhalif diye pazarlanıyorlar. Oysa söyledikleri bambaşka. Aslında egemenlerin istedikleri türde bir yaşamın propagandasını yapıyorlar” dedi.
Anti-kapitalist
Çevresindekilerin Rap müzik ile uğraştığını bilmediğini dile getiren Belâgat, “Rap müzikle uğraştığımı üst komşum dahi geçenlerde öğrendi. Ben onlar kadar dinleniyor olsam, benim oturduğum mahalleyi bombalarlar! Piyasadaki rap müzikleri bu kadar dinleniyor ve bu konuda egemenler tek bir söz dahi etmiyorsa, ‘duyulması istenen bunlardır’ diye düşünüyorum. Mesela Türkiyeli bir rapçi, polis gecesine çıkıp plaket aldı. Bu dünya rap tarihinde bir ilktir. Sen sokağı özgürleştiren bir müzikten bahsediyorsun ve polis gecesine çıkıyorsun. Ben haftada iki kere e-devleti kontrol ediyorum!” Belâgat, rap müziğin Türkiye’ye milliyetçi söylemler üzerinden girdiğini ancak evrensel anlamda rap müziğin, anti-kapitalist ve anti-faşist olduğunu vurguladı.
ANKARA