Dîlok’ta konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 2013-2015 yılları arasında yürütülen ‘çözüm sürecini’ hatırlattı ve iktidara müzakere çağrısı yaptı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Dîlok’ta (Antep) partisinin 2. Olağan Kongresi’ne katıldı. Kongreye ayrıca, EMEP milletvekili Sevda Karaca, BİRTEK SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, Barış Anneleri ve partililer katıldı.
Kürtçe tiyatro yasağına tepki
Kürtçe tiyatro oyunu Qral û Travis’in Antep Zeugma Müzesi tarafından yasaklanmasına tepki gösteren Bakırhan, “Kürtçe tiyatroya yer vermeyen zihniyet Japonya’da Kürtçe eğitim olmasın diye kriz çıkarıyor. Kürt gençlerinin burada oynayacağı bir tiyatro oyunu vardı; Kral û Travis diye bir oyun. Bugün Kürtçe tiyatro yaptıkları için Antep’te kendilerine İl Kültür Müdürlüğü için salon verilmedi. Kürdün tiyatrosunu, dilini yok sayan bu anlayışa marka kent diyebilir miyiz? Demokrasi kenti diyebilir miyiz? Japonya’da yaklaşık 15 bin civarında bir Kürt topluluğu var. Kürtler, Japonya devletinden anadillerinde eğitim görmek istediklerini söylediler. Japonya Milli Eğitim Müdürü de Kürt çocuklarının anadillerinde eğitim görmesi onlara öğretmenler buldu. Burada Kürt tiyatrosuna karşı çıkanlar Ahmedê Xanî ismine, Celadet Bedirxan ismine karşı çıkanlar ne yaptılar? Japonya devletiyle kriz yaşadılar. Neymiş Mahakanlı çocuklar Japonya’da niye Kürtçe konuşuyormuş. Yahu bu ülke sadece kendi sınırları içerisinde yaşayan Kürde düşman değil. Sibirya’da ve Japonya’da, dünyanın neresinde olursan Kürt lal olsun dilini konuşmasın kendi iradesini seçmesin diyor” şeklinde konuştu.
Kürt sorunu Kürtlerle çözülür
Konuşmasına Kürt sorununa değinerek başlayan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, iktidara tekrar çözüm süreci başlatma çağrısı yaptı.
Bakırhan, “Kürt meselesi nasıl çözülür? Kürtlerle çözülür. Bu ülkenin ortak aklıyla çözülür. Bu ülkenin bütün siyasi partileri, toplumsal örgütlerinin katıldığı bir zeminde çözülür. Kimle çözülür? Şimdi biz diyoruz ki Türkiye’nin rahat nefes aldığı iki yıl var; 2013 ile 2015 yılları arasındaki çözüm süreci. Hatırlarsanız, asker cenazeleri, silahlı güçler, PKK’li gençlerin cenazeleri gelmiyordu. Türkiye ekonomisinin pik yaptığı, insanların artık umutla uyandıkları, birbirlerine selam verdikleri, kamplaşmanın kutuplaşmanın olmadığı iki yıl yaşadık. Bu iki yılda ne oldu? Sayın Öcalan dedi ki ‘demokratik bir cumhuriyette birlikte yaşayalım’. O zaman devlet aklı da buna biraz yaylandı ya da işine geldiği için bir çözüm masası kurdu” ifadelerini kullandı.
‘Neyi çözdünüz?’
İktidara seslenen Bakırhan, “Ya kardeşim, bir değil iki değil 25-30 milyon Kürt yaşıyor, ne yapacaksın bunu? 100 yıldır bastırdın, cezaevine attın, cezalandırdın, açlıkla imtihan ettin. Dilini inkar ettin, reddettin, Türktür dedin, başka bir şey dedin. Çok ileri gittiler, inancımıza dahi dil uzattılar. Neyi çözdünüz? Devletin 100 yıllık politikasıydı tutsaydı bu salon böyle dolar mıydı? Dün Akdeniz’de halk buluşmasına on binler gelir miydi? Demek ki devlet aklı bir yerde yanlış yapıyor” dedi.
‘Kavga artık yeter’
Barışı istemeyenlere tepki gösteren Bakırhan, “Kürt meselesini çözmeyenler asıl bölücülerdir. Kürt meselesini çözmeyenler bu halkları karşı karşıya getiren, düşmanlaştıran çok kötü bir ruhsal anlayışa sahiptirler. Cezaevlerinde açlık grevleri de var. Cezaevlerindekiler artık diyor ki: Be kardeşim artık yeter. Kavga yeter. Aşımızdan, ekmeğimizden bu savaşa giden, bu mermiye, topa giden paralar gitmesin. Ne olsun? Kürt anasını görsün, dilini konuşsun, seçmiş olduğu iradesiyle kentlerini yönetsin. Neyi amaçlıyorlar?” ifadelerini kullandı.
İktidara çözüm ve müzakere çağrısı
Bakırhan, konuşmasının devamında iktidara çağrı yaparak, “Tekrar bu ülkenin geleceği için, bu ülkedeki gençler için, yoksullar, emekçiler için 86 milyon için, demokrasi için, demokratik cumhuriyet için, tekrar iktidara varsa bir devlet aklını çözüme konuşmaya müzakereye, Kürt sorununu demokratik yollarla çözmeye bir kez daha davet ediyoruz” diye belirtti.
Konuşmalardan sonra raporlar okundu. Dîlok İl Eşbaşkanlığı görevine, Hacer Ayhan ve Mehmet Satan seçildi.
DİLOK