Özgürlük Yürüyüşü’nde yer alanlar Cizîr’de sokağa çıkma yasaklarında yaşamını yitirenlerin mezarlarını ziyaret etti
Mutlak tecrit altındaki PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü talebiyle başlatılan “Büyük Özgürlük Yürüyüşü” içerisinde yer alan heyet, Cizîr’de sokağa çıkma yasaklarında yaşamını yitirenlerin mezarlarını ziyaret etti. Asri Mezarlığı’ndan Yafes Mezarlığı’na kadar yürüyüş ile giden kitle, “Şehit namirin” sloganları attı.
Yürüyüş boyunca Barış Anneleri, “Ev der cihê Egidan e. Cihê Mehmed a ne/ Burası Agitlerin yeridir. Burası Mehmetlerin yeridir” sloganlarıyla yürüdü. Sokağa çıkma yasaklarında yaşamını yitirenlerin defnedildiği Yafes Mezarlığı’nda dualar okunarak, mücadele sözü verildi. Mezarlıkta yakınlarını kaybeden aileler, duygusal anlar yaşadı.
Cemile Çağırga ve Orhan Doğan’ın mezarına ziyaret
Yafes Mezarlığı’ndan Asri Mezarlığı’na geçildi. Asli Mezarlığı’nda sokağa çıkma yasaklarında yaşamını yitiren ve 11 gün buzdolabında tutulan Cemile Çağırga’nın ve Orhan Doğan’ın mezarı ziyaret edildi. Mezarlıkta dualar okunması ardından karanfiller bırakıldı.
Çandar: Öcalan’ın sesinin kısılması demek, bulutların kararması demek
DEM Parti Amed Milletvekili Cengiz Çandar, “Biz şu anda neredeyiz? Türkiye’deyiz. Hangi coğrafyadayız? Kurdistan coğrafyasındayız. Kurdistan coğrafyasının Botan bölgesindeyiz. Botan’ın merkezi Cizîr’deyiz. Bazılarımızın üzerinde, ‘Meşa azadiyê’ yazıyor, yani Özgürlük Yürüyüşü. Niye , ‘Meşa azadiyê’ yazıyor? Kürtlere özgürlük, demokrasi yok. Türkiye’de barış yok. O yüzden yürüyüşün adı ‘Özgürlük Yürüyüşü.’ İmralı’da bulunan Abdullah Öcalan üzerinde bulunan tecridi kaldırmak için. 3 yıldır Abdullah Öcalan’dan hiçbir şey duyulmuyor. Ne yapıyor, ne düşünüyor? Kimsenin haberi olmuyor. Onun ne dediğini duymak önemli mi? Konuşması niye önemli? O konuştuğu zaman Türkiye’de barış umudu vardı, Kürt sorununun çözüm umudu vardı. Abdullah Öcalan’ın sesinin kısılması demek, bulutların kararması demek, Türkiye’de umudun üzerine kara bulutların çökmesi demek” ifadelerini kullandı.
‘Barışın üzerine kara bulutlar çöktü’
Abdullah Öcalan’ın konuşmasıyla birlikte Türkiye’de barış umudunun yükseldiğini kaydeden Çandar, “Kürtler olmadan demokrasi olmayacağı için demokrasi umudu vardı. Kim bozdu bunu? Abdullah Öcalan konuştuğu için bozulmadı. Tam tersi Abdullah Öcalan’la konuşulmamaya başlandığı zaman bu iş bozuldu. Barışın üzerine kara bulutlar çöktü. Şu anda da, ‘Aşiti/ barış yok’ diyoruz” dedi. Çandar, “Başka bir şey yapmıyorlar. Eğer bu şekildeyse bu kadar polis Botan’ın ortasında yürüyorsa, Cizîr’de özgürlük yok demek. Kurdistan’da sıkıntı var demektir. Dolayısıyla Türkiye’de sıkıntı var demektir. Sayın Abdullah Öcalan konuştuğu zaman umutlar canlıydı. Öcalan’la konuşmanın kesilmesi demek sıkıntılı bir ülkede yaşamaya başladık anlamına geliyor. O yüzden özgürlük yürüyüşü Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kalkmasıyla eş anlamlı” diye kaydetti.
‘Senin yolundan bu mücadeleye devam edeceğiz’
Orhan Doğan’ın Kürt halkının zihninde silinmeyecek bir özelliği olduğuna dikkati çeken Çandar, “Orhan Doğan’ın başını eğerek, polis aracına sokmaya çalıştılar ama onun başını asla eğemediler. Biz onun önünde kızı Ayşegül Doğan’la birlikte bulunuyorsak, üzerimizde özgürlük yürüyüşü yazılı önlükle bulunuyorsak, tecridin kalkması için konuşuyorsak, barış için yürüyorsak aynı zamanda Orhan’a da diyoruz ki, ‘Sen Türkiye’de demokrasi simgesi olma özelliğini hiçbir zaman kaybetmedin. Sen Türkiye’de Kürt ve Türklerin kardeşliğinin simgesiydin. Sen Türkiye’de barış umutlarının simgesiydin. Sen başı eğilmez Kürt milletvekiliydin. Ve bugün senin huzurunda Özgürlük Yürüyüşü devam edecek. Senin yolundan bu mücadeleye devam edeceğiz. Bu yürüyüşün barışa ve özgürlük hedefine ulaşana kadar devam edeceğine söz veriyoruz” dedi.
Konuşmalar ardından Özgürlük Yürüyüşçüleri, evlerde yapılacak toplantılara geçti.
HABER MERKEZİ