‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’nün 7’inci gününde Qers kolu Kanîreş ziyaretinin ardından Dep’e geçti, Wan kolunda yer alanlar ise Cizîr’de ziyaretler gerçekleştirdi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümü için Kurdistan’da iki koldan başlatılan başlatılan ‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’ 7’nci gününde devam etti.
Yürüyüşün Qers kolunda yer alan siyasetçi ve demokratik kitle örgütü temsilcileri, Çewlîg’in (Bingöl) Kanîreş (Karlıova) ilçesine ulaştı. Yürüyüşçüler, ilçe girişinde karşılandı ve ardından ilçe merkezinde yürüyüşlerine başladı.
Gerçekleşen yürüyüş sonrası konuşan DEM Parti Milletvekili Ömer Öcalan, “Mehmet Karasungur, Mazlum Doğan, Hayri Durmuş’u anıyorum. Onlar bedenlerini ölüme yatırdılar ve büyük bedel verdiler. İşte torunlarınız sizin izinizde yürüyorlar. Burası Kurdistan’dır ve burası bizim vatanımızdır. Biz eşit ve özgür yaşamak istiyoruz. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyoruz. Ülkemizin özgürlüğü, halkımızın özgürlüğü için yürüyoruz. Biz de diğer halklar gibi statü sahibi olmak istiyoruz. Kürt sorununun çözülmesini istiyoruz. İmralı’da Sayın Öcalan üzerinde büyük bir hukuksuzluk var. Neden Sayın Öcalan ile görüşmeye izin vermiyorsunuz? Bu düşman hukukudur. Bizim taleplerimiz meşru ve haklıdır. Bu haklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz. Kürt sorununun Sayın Öcalan’ın muhataplığında çözülmesini istiyoruz. Şuan devlet tüm ekonomisini Kürtleri yok etmek için kullanıyor. Bu ülkenin parası neden savaşa harcanıyor? Türk ve Kürt halkının paralarını bu halkı ezmek için kullanmayın. Bu halkın çocukları artık ölmesin istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Yürüyüşçüler açıklama sonrası bir kahvehanede halkla bir araya geldi.
‘Esat Oktay’lar varsa direnen Mazlumlar ve Hayriler var’
Xarpêt’in (Elazığ) Dep (Karakoçan) ilçesine doğru yola çıkan yürüyüşçüler, mezarı Çewlîg’de bulunan PKK’nin öncü kadrolarından Hayri Durmuş’u anmak için mezarlık ziyareti gerçekleştirdi. Ellerinde karanfillerle mezarlığa gelen yürüyüşçüler, bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Ziyarette konuşan DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, “Şuan Türkiye’nin her yeri Diyarbakır 5 Nolu’ya döndü. Ama bilsinler ki Esat Oktay’lar varsa bunun karşısında direnen Mazlumlar ve Hayriler var. Hayri Durmuş, ‘Ölürsem mezarıma halkına borçlu’ yazın demişti. O bize değil biz ona borçluyuz. Biz de direnişimizle ona sahip çıkacağız” dedi.
Mezara karanfillerin bırakılmasının ardından özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin mezarları da ziyaret edildi.
‘Tecrit insanlığa karşı işlenen bir suçtur’
Xarpêt’in (Elazığ) Dep (Karakoçan) ilçesine geçen yürüyüşçüleri yüzlerce kişi “Burası Mazlum Doğan memleketi”, “Bijî berxwedana zindanan” ve “Bê serok jiyan nabe” sloganlarıyla karşılandı. Mazlum Doğan’ın kardeşi Arife Doğan da yürüyüşçüleri karşılayanlar arasında yer aldı.
Yürüyüşçülerden Derya Yulcu, “Sayın Abdullah Öcalan’a özgürlük istiyoruz. Yıllardır sürdürülen bu tecridin son bulmasını istiyoruz. Tecridin insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu biliyoruz. Tecrit bugün tüm ülkeye yayılmış durumda. Kürt sorunu bu ülkenin en temel sorunudur. Ülkenin kaynakları savaşa ve ranta harcanmaktadır. Emekçiler, emekliler, çocuklar, kadınlar açlıkla mücadele ederken, bir avuç sermayedar ve bir avuç AKP’li rahat ediyor” dedi.
Yürüyüşçüler, kitle ile birlikte daha sonra DEM Parti’nin kentteki seçim bürosu açılışına katıldı.
Yürüyüşün Wan kolunda yer alanlar ise Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinden Cizîr (Cizre) ilçesine uğurlandı.
‘Herne Pêş’ marşıyla yürüdüler
Cizîr’e geçen özgürlük yürüyüşçülerini Yafes Köprüsü mevkiinde Barış Anneleri tarafından karşılanırken anneler, “Berxwedan xweş doz e” ve “Herne Pêş” marşını okudu. Özgürlük Yürüyüşçüleri ile kol kola giren Barış Anneleri, “Bijî berxwedana zindanan”, “Barışın elçisi İmralı’dadır” , “Jin jiyan azadî” ve “Tecrit ölümdür, direniş özgürlüktür” sloganlarıyla yürüdü, kolluk kuvvetleri ise yürüyüş yolunu ablukaya aldı.
DEM Parti Cizîr İlçe Örgütü’ne kadar alkışlarla yürüyen yürüyüşçüler, burada bir açıklama gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan Saliha Aydeniz, 7 gündür Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümü için yürüdüklerini vurguladı.
Bu yürüyüşü durduramazsınız’
Aydeniz, “Biliyoruz ki bu yürüyüş amacına ulaşacak. Bu yürüyüşün amacı hakikat, birlik, barıştır. Ama bugün Cizîr’de iktidarın, kolluğun yaklaşımı demokrasiden korkmalarındandır. Bu yaklaşım özgürlüklerden korkmadır. Devlet de AKP iktidarı da kolluk da iyi bilsin ki hiçbir gücünüz bu yürüyüşü durdurmaya yetmeyecek. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü, Kürt sorununun çözüm amacını engelleyemeyecek. Cizîra Botan’ı onlarca defa yıktılar ancak her defasında ayağa kalkarak, mücadelesini sürdürdü. Cizîrê Botan’dan sesleniyoruz, ‘Sizin güvenlikçi Kürt halkının iradesini tanımayan politikalarınız kabul görmedi, kabul görmeyecek.’ Sizin politikalarınız sonucun da Türkiye gittikçe krize ve kaosa sürükleniyor” ifadelerini kullandı.
‘Barışın sesini duyun’
Aydeniz, “2013-2015 yıllarında birlikte barış içinde yaşadık. Sayın Öcalan konuştuğu zaman nasıl barış oldu, demokrasi oldu herkes gördü. Her gün ölümler geliyordu, konuştuğu zaman böyle olmadı. Bu da Sayın Öcalan’ın sorunları çözdüğünü gösteriyor. Devlet aklını başına alsın, Kürt halkı hiçbir zaman geri adım atmadı bundan sonrada atmayacak. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için sadece Kürt halkı, 4 parça Kurdistan ya da Orta Doğu halkları değil bütün dünya mücadele ediyor. Herkes Sayın Öcalan’ın düşüncelerinin önemini biliyor. Ancak bu devlet bilinçli olarak anlamak istemiyor. Ancak buradan sesleniyoruz, Kürdistan’ın özgürlüğü ve Türkiye’nin demokrasisi için Sayın Öcalan’ın muhataplığı tanınmalıdır. Biz Özgürlük Yürüyüşçüleri olarak sadece bu yürüyüşle değil, her şekilde mücadelemizi yükselteceğiz. Birliğin, barışın sesini duyun bu zulmü ortadan kaldırın” diye ekledi.
‘Öcalan’ın paradigmasını büyütelim’
Cizîr Belediye Eşbaşkan adayı Güler Tunç da “Tecrit tüm toplum ve insanlar üzerinde var. Ama kadınlar üzerinde üzerin de ise ayrı bir tecrit uygulanıyor. Çünkü kadın özgürlükçü paradigmasının mimarı Sayın Öcalan’dır. Kadınların özgür bir şekilde toplumu yönetmelerini istemiyorlar. Bundan kaynaklı Sayın Öcalan üzerinde tecrit uygulanıyor. Eğer ki biz kadınlar özgürlüğü istiyorsak mimarımızı özgürleştirelim ve buna karşı mücadelemizi büyütelim” dedi.
Cizîr Belediye Eşbaşkan adayı Abdurrahim Durmuş ise, Cizîr’in abluka altına alınmasına işaret ederek, “Nasıl bir tecrit olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu. Kentlerinde ve ülkelerinde karabulutların dağıtılması istendiğini söyleyen Durmuş, “Özgürlük Yürüyüşçüleri bu kara bulutları dağıtmaya geldi” ifadelerini kullandı.
Açıklamalar ardından kitle sloganlar ve zılgıtlarla ilçe binasına girdi. Barış Anneleri, Özgürlük Yürüyüşçülerine, açlık grevindeki tutsaklar için hazırlanan patik ve eldivenleri veren Esmer Çıkmaz, yürüyüşü selamlayarak, “Tecridi kınıyoruz” dedi. Barış Anneleri, ayrıca hazırladıkları mektupları da İmralı’ya gönderilmek üzere Özgürlük Yürüyüşçüleri’ne teslim etti.
Cizîr’de sokağa çıkma yasaklarında yaşamını yitirenler için anma etkinliği düzenlendi. Anma etkinliğinin ardından yürüyüşçüler esnaf ziyaretine başladı.
Kaknak: JINNEWS\MA