MATUHAYDER Eşbaşkanı Dilek Sönmez Demir, açlık grevindeki tutsaklara yönelik baskı ve ihlallerinin arttığına dikkat çekerek, tutsakların taleplerinin Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridi kırarak fiziki özgürlüğü sağlamak olduğunu belirtti
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle, “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası kapsamında cezaevlerindeki siyasi tutsakların 27 Kasım’da başlattığı açlık grevi 73’üncü gününe girerken, tutsakların yakınları tarafından başlatılan Adalet Nöbeti eylemleri devam ediyor. Marmara Bölgesi’ndeki 14 cezaevinde süren açlık grevine dikkati çeken Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAYDER) Eşbaşkanı Dilek Sönmez Demir, tutsakların durumuna dair konuştu.
Açlık grevlerinin süreli dönüşümlü olduğunu anımsatan Demir, greve giren ve eylemi sonlanan tutsakların ihtiyaçlarının karşılanmadığını kaydetti. Bu konuda kimi ihlallerin yaşandığına dikkati çeken Demir, tutsakların ihtiyaç duydukları vitaminlerin verilmediğini belirtti. Demir, ayrıca tutsakların tekli hücrelere konulduğu bilgisini de paylaştı. Cezaevi yönetimlerinin tutumuna da değinen Demir, “Tutsaklar tahrik ediliyor, ‘bugün güzel yemek çıkmış çok güzel kokuyor’ tarzında tahrik ediliyor” dedi.
Talep Öcalan’ın özgürlüğü
Tutsakların eylemlerini sürdürme konusunda kararlı olduklarını sözlerine ekleyen Demir, tutsakların talebinin Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması olduğunu hatırlattı.Demir, “Tutsakların talebi talebimizdir ve nettir. Kürt özgürlük hareketinin ve Kürt halkının Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın üzerindeki mutlak tecridi kırmak ve fiziki özgürlüğünü sağlamaktır. Bu talepler karşılanana kadar eylemlerimizin süreceğine inanıyoruz. Kürt halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanırsa, tüm toplum refaha kavuşur ve tüm halklar, özgür ve adil bir yaşam içerisinde olur” diye belirtti.
Talepleri kabul edilene kadar eylemler sürecek
Aileler tarafından sürdürülen Adalet Nöbeti eylemlerinin aynı zamanda tutsakların sesi olduğunun altını çizen Demir, “Cezaevlerinde başlayan açlık grevleri aynı zamanda tüm toplumun yansımadır. Bunun bir diğer örneği ise Türkiye ve Kürdistan’da sürdürülen Adalet Nöbetleridir. Nöbet, annelerimiz öncülüğünde gerçekleşiyor. Şu aşamada Esenyurt’ta devam eden nöbet eylemi kapsamlı geçiyor, sol sosyalist, yurtseverim diyen ve bu tecridi kabul etmeyen ve her kesimin sahiplendiği bir eyleme dönüştü. Bu da cezaevlerindeki bedenini açlığa yatıran tutsakların sesidir. Tutsakların talepleri yerine gelene kadar eylem ve etkinliklerimiz devam edecektir” ifadelerinde bulundu.
‘Hep birlikte mücadele edelim’
Tüm halkların artık nefes alması gerektiğini ve bunun için Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması gerektiğini de sözlerine ekleyen Demir, şunları söyledi:
“Var olan bu eylemleri, herkesin sahiplenmesi gerekiyor. Toplum artık nefes almalı, toplum artık rahat olmalı, özgürce hareket edebilmeli ve bunun oluşabilmesi için bu tecridin kalması lazım. Bir arada olup, dayanışırsak çok güzel çalışmalar yürüteceğimize inanıyoruz. Hepimiz yaşadığımız yerlere özgürlüğü getireceğiz. O yüzden tüm kesimlerin bir olup bu tecridi ve hukuksuzluğu kırması lazım. Daha özgür ve insanca yaşam için hep birlikte mücadele edelim.”
Kaynak: MA