6 Şubat depremlerinde 147 kayıp başvurusu aldıklarını belirten DEMAK Sekreteri Sema Güleç, ‘Birçok canlı kaybımız var. Bakanlığa sorular soruyoruz, ancak bir şey söylenmiyor’ dedi
Mereş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen deprem bölgesinde yaralar sarılmadı. Barınma sağlık gibi konularda hala ihtiyaçlar devam ederken, bir çok aile hala depremde kaybolan yakınlarını arıyor.
Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği (DEMAK) verilerine göre, depremin etkili olduğu 11 kentte 36’sı çocuk 147 kişi kayboldu.
150 aile derneğe başvuruda bulundu, 3 aile kayıp cenazelerine ulaşabildi, 147 aile hala yakınlarıyla ilgili bilgi sahibi değil.
DEMAK Genel Sekreteri Sema Güleç de, Hatay’ın İskenderun ilçesinde deprem sırasında oğlu Mustafa Batuhan Güleç’i kaybetti.
Bir yıldır oğlundan haber alamayan anne Güleç, oğlunun yanı sıra tüm kayıplar için mücadele veriyor.
Enkazdan sağ çıkarıldı
Oğlunun İskenderun’da bulunan Güleryüz Apartmanı’nda tek başına yaşadığını belirten anne Güleç, depremde hem oğlunun yaşadığı apartmanın hem de yanında bulunan Merve Apartmanı’nın yıkıldığını söyledi.
Enkazın arasında 8 gün boyunca oğlunu arayan Güleç, “Oğlumu Güleryüz Apartmanı’nda ararken, meğer yaşadığı binanın son katı Merve Apartmanı’nın üzerine düşmüş. Görgü tanıkları oğlumun oradan sağ çıkarıldığını söyledi. Battaniyeye sarılıp, beyaz bir arabaya konulup hastaneye gönderilmiş. Gözle görülen bir yarası yokmuş, sadece bilinci kapalıymış. Bunları 10-15 gün sonra görgü tanıklarının sosyal medyadan bize ulaşmasıyla öğrendik” ifadelerini kullandı.
Meclis talepleri reddetti
Bu süreçte hastanelere, mezarlıklara ve morglara gittiklerini dile getiren Güleç, DNA örneklerinin ülke genelinde kimseyle eşleşmediğini söyledi. Söz konusu belirsizliğin ise akıllarına her şeyi getirdiğini kaydeden Güleç, verdikleri mücadeleye dair şunları anlattı:
“Depremden sonra yakınlarını hastanelerde, mezarlıklarda bulamayan birçok kayıp yakını birleşerek derneği kurduk. İlk olarak Meclis’e gittik. Bir arama komisyonunun kurulmasını talep ettik. Bu öneri Meclis’te gündeme geldi fakat reddedildi. Hastanelerde muhatap bulamıyoruz. Fotoğraflara bakmak istiyoruz ama fotoğraflar yarım yamalak gösteriliyor. Bu nedenle komisyonun kurulması, kayıplarımızın aranması lazım ancak öneri reddedildi. Şu anda 147 kaybımız var ve bu sayı gün geçtikçe artıyor.”
‘Ümitler tükenmeye başladı’
Şu ana kadar yalnızca üç ailenin cenazesine ulaşabildiğini aktaran Güleç, ailelerin kayıp cenazelerini bulduklarındaki sevinci “acı bir durum” olarak nitelendirdi. Güleç, “Dernek olarak Sağlık Bakanlığı’na, İçişleri Bakanlığı’na, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na yazı yazıyor, sorular soruyoruz ancak elle tutulur bir şey söylenmiyor. İnsanlar ümidini kesmeye başladı” diye belirtti.
‘Bir senedir hiçbir şey yapılmadı’
Devlet yetkililerinin kayıplara ilişkin sarf ettiği “Molozlarda gitmiştir, karışmıştır” sözlerini hatırlatan Güleç, “Oğlum hastaneye gitmiş ama DNA’sı yok. Bu ilgisizliktir. Ortada bir ihmal var. Hastaneden canlı çıkıp da kaybolan birçok kişi var. Bize ‘molozlarda kalmıştır yada birisi karıştırmıştır’ demesinler. İskenderun’da Merve Ateş, ayağı yaralı, bilinci yerinde bir şekilde enkazdan çıkarılıyor. İsmini söylüyor. İskenderun SSK’ya gidiyor. Orada bir süre bekliyor, Mersin’e helikopterle gönderileceği için yanına refakatçi alınmıyor. Ondan sonra kız kayıp. Bunlardan bahsedilmiyor. Bunun gibi birçok canlı kaybımız var. Bir sene oldu hiçbir şey yapılmadı” tepkisinde bulundu.
Son olarak Meclis’te kayıplarla ilgili komisyonun kurulmasını reddedenlere seslenen Güleç, “Eğer kendi canlarından biri kaybolsaydı, öneriyi yine reddederler miydi? Lütfen empati yapsınlar ve yardımcı olsunlar” çağrısında bulundu.
1 yıldır kayıp kızını arıyor
Fatih Karaca da bir yıldır kızı İrem Karaca’yı arıyor. Karaca, 6 Şubat depremlerinde Dîlok’un (Antep) İslahiye ilçesinde eşi Duygu, çocukları Mehmet, Sıla, Adile Nur, annesi Adile Karaca ve eşinin annesi Havva Olamcam’ı kaybetti. Baba Karaca, o günden bu yana kayıp kızı İrem Karaca’yı arıyor.
7.8 şiddetindeki ilk depremde yıkılan binanın enkazı altında kalan aile fertlerinin cenazesine 6 gün sonra, büyük kızı Sıla’nın cenazesine ise 8 gün sonra ulaşabildiğini vurgulayan baba Karaca, 14 yaşındaki kızı İrem Karaca’ya ise ulaşamadığını aktardı. 16 Şubat’ta binanın enkazının tamamen kaldırıldığını belirten Karaca, resmi kurumlar yanı sıra sosyal medya üzerinden de kızının akıbetine dair çabalarını sürdürüyor.
HABER MERKEZİ