Uluslararası Adalet Divanı yargıladığı İsrail’den sonra Rusya kararını da açıkladı. Mahkeme Rusya hakkında bazı başlıklarda ihlal kararı verdi. ICJ emsal kararına göre başvuru olması durumunda Kürtçe’ye yasak ve SMO’nun kullanımından Türkiye de yargılanabilir
Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), Rusya’yı Ukrayna’nın doğusunda Terörle Mücadele Anlaşması’nı ihlal etmesinden ötürü suçlu buldu. İsrail’den sonra Rusya hakkında; Ukrayna diline yönelik politikası, ayrımcılık, Ukrayna’daki güçlere verilen bireysel desteği yeterince araştırmamaktan hüküm verilmesi başvuru durumunda ÖSO ve SMO’yu kullanan Türkiye’nin de yargılanabileceğini gösterdi.
Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), Ukrayna tarafından 2017 yılında, Her Türlü Irk Ayrımcılığının Tasfiye Edilmesine Dair Uluslararası Sözleşme (CERD) ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Sözleşme’nin (ICSFT) birçok maddesini ihlal ettiği, “Donetsk ve Luhansk bölgelerinde yasadışı silahlı grupları desteklediği gerekçesiyle” Rusya aleyhine açılan davayı 31 Ocak 2024 Çarşamba günü karara bağladı.
Kararın açıklandığı oturumda, Ukrayna tarafını Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ve Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Hukuk Genel Direktörü Oksana Zolotaryova temsil ederken, Rusya tarafını, Büyükelçi Gennady Kuzmin ve avukat Kirill Udovichenko temsil etti.
Lahey’deki (ICJ), Rusya’yı, Ukrayna’daki güçlere verilen bireysel desteği yeterince araştırmamak ve Kırım’da azınlıklara ayrımcılık yapmaktan kısmen suçlu buldu. Mahkeme Moskova yönetiminin, Rusya’daki bazı kişilerin Ukrayna’nın doğusundaki güçlere verdiği bireysel desteği soruşturmayarak BM Terörle Mücadele Anlaşması’nı kısmen ihlal ettiğine hükmetti.
Ukraynaca eğitim
Uluslararası Adalet Divanı, Rusya’nın ilhak ettiği Kırım’da Ukraynaca eğitime izin vermeyerek, ayrımcılıkla mücadele konusundaki anlaşmaları ihlal ettiğine de karar verdi. Rusya’nın, Kırım’da Ukrayna dilinde eğitimi kısıtlanmasının Irk Ayrımcılığı Sözleşmesi’nin 2. ve 5. maddelerinin ihlali anlamına geldiği ifade edildi. Kararda, Rusya’nın, Kırım meclisine yönelik kısıtlamaları kaldırması ve dava süreci devam ederken durumu ağırlaştırmamasını emreden 19 Nisan 2017’deki tedbir kararlarını da ihlal ettiği kaydedildi.
ICJ, “Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı hareketlere para sağlayarak terörü finanse etmekle suçlanan” Rusya’nın beraatine karar verdi. Ukrayna’nın doğusundaki silahlı yapılara silah verilmesinin, Terörizmin Finansmanı Sözleşmesi kapsamında olmadığı kaydedilen kararda, terörizmin finansmanı kapsamında sadece para ve para yerine geçen muadillerinin yer aldığı belirtildi. ICJ’ye göre, Rusya’nın Ukrayna’daki isyancılara aktardığı paranın terör amaçlı kullanıldığına ilişkin yeterli kanıt bulunamadı. ICJ’ye göre, Rusya Ukrayna’daki gruplara mali destek sağlamış olsa da paranın terör amacıyla kullanılacağını bildiğini gösteren yeterli kanıt bulunmuyor.
Tazminata ret
Uluslararası mahkeme, Ukrayna’nın Rusya’dan tazminat talebini de reddetti. Rusya’nın, Kırım Tatarlarına ve Ukraynalılara ayrımcılık yaptığı yönündeki suçlamalar mahkeme tarafından kabul edilmedi.
Mahkeme, Ukrayna’nın doğusundaki olayların terörizm içerip içermediği konusunda da karar vermedi. Mahkemeye göre, her silahlı çatışma terörizm olarak nitelendirilemez.
Mahkeme, 196’sı Hollanda vatandaşı toplam 298 kişinin öldüğü MH17 faciasından, Rusya’nın sorumlu olduğu iddiasına ilişkin bir karar vermekten de kaçındı. Hollanda mahkemesi, MH17 uçağının BÜK füzesi ile vurularak düşürülmesinden Rusya’yı sorumlu tutmuştu.
Ukrayna, Rusya’yı, 2014 yılında Amsterdam’dan kalkan Malezya Hava Yolları’na bağlı MH17 sefer sayılı uçağın düşürülmesi ve Mariupol ve Kramatorsk gibi şehirlerdeki sivillerin bombalanması nedeniyle suçluyordu.
Mahkemenin kararı kesin ve temyiz edilemiyor, ancak uygulama konusunda belirsizlikler bulunuyor.
Rusya resmi ajansı Sputnik’in haberine göre Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Uluslararası Mahkeme, Kiev’in izinden gitmedi ve Rusya’yı ‘saldırgan devlet’ olarak tanımayı temelde reddetti. Mahkeme ayrıca, Ukrayna’nın DHC ve LHC’nin ‘terörist örgütler’ olduğu yönündeki iddialarını da reddetti” denildi.
İsrail kararı
Güney Afrika’nın İsrail’e karşı, Filistin halkına yönelik “soykırım” eylemlerinde bulunduğu gerekçesiyle BM’ye bağlı Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davanın duruşmasına 11-12 Ocak 2024’te görülmüş, 26 Ocak’ta ara karar açıklanmıştı. Mahkeme “ihtiyati tedbir” kararı vermişti. İsrail’in soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına karar verilmiş, soykırımdan yargılanabileceğine hükmedilmişti.
AKP-MHP bu kez açıklama yapmadı
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın Adalet Divanı’nın İsrail kararını açıkladığı gün “Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD), İsrail’in Gazze’de yaşayan Filistin halkına yönelik saldırılarına ilişkin olarak bugün açıkladığı ihtiyati tedbir kararının İsrail tarafından derhal ve tam olarak uygulanmasını bekliyoruz” diye yazılı açıklama yaparken, Lahey’in Rusya kararıyla ilgili yapmaması dikkat çekti.
Türkiye, ÖSO ve SMO
Hatay, Dilok (Antep), Riha (Urfa) İstanbul gibi kentlerde Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), Suriye Milli Ordusu (SMO-Ceyşül Vatani) ve bağlı tugayları, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) gibi yapıları kurup karargahlar, bürolar, kamplar açan, silah ve maaşa bağlayan Türkiye konusunda bir başvuru yargılama getirebilir. Hatay’da kurulan ÖSO, Dilok’ta kurulan SMO, Riha’da birleştirilen SMO ve Ulusal Kurtuluş Cephesi gibi yapıları El Bab, Cerablus, Azez, Efrin, Serekaniyei Gire Spi, İdlib, Libya gibi yerlerde kullanılması sık sık gündeme geliyor. Adalet Divanı, Kırım’da dil yasaklarını, Kırım meclisine yönelik kısıtlamaları mahkum ederken Türkiye’nin Suriye’de Kürtçe’yi yasaklaması, Kürtçe olan mahalle, sokak, yer isimlerini değiştirmesi raporlara girerken, protestolara da neden oluyor. AKP’li Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da açıkça “Irak ve Suriye’de altyapı, üstyapı enerji tesisleri bundan sonra güvenlik güçlerimizin, istihbarat unsurlarımızın topyekün meşru hedefidir” demişti.
Ardından savaş uçakları-SİHA’lar kuzey ve Doğu Suriye kentlerinin altyapısını, hastaneleri, elektrik tesislerini, Diyaliz Merkezi’ni, Oksijen merkezini bombalamıştı. Sadece Ağustos 2022’de Heseke kentine bağlı Til Temir kasabasında kız çocuklarının eğitim gördüğü BM özel rehabilitasyon merkezi SİHA ile vurulmuş, 4 kız çocuğu Raniya Eta, Zozan Zedan, Dilan Izedin ve Diyane Elo yaşamını yitirmiş, 11 kız çocuğu da yaralanmıştı.
LAHEY