Cezaevlerindeki tutsakların, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebiyle başlattığı açlık grevi 65’inci gününde sürerken tutsaklar 15 Şubat’a dikkat çekti
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde mutlak tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü talepleriyle cezaevlerindeki siyasi tutsakların başlattığı açlık grevi 65’inci gününde devam ediyor.
Abdullah Öcalan ile İmralı’da tutulan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’ın aileleri ve avukatlarıyla görüşmelerine 35 aydır izin verilmiyor. İmralı’daki tecridin sonlandırılarak Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması amacıyla 10 Ekim 2023 tarihinde dünya genelinde 74 merkezde yapılan eş zamanlı açıklamalarla “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası başlatıldı. Dördüncü ayına giren kampanya kapsamında cezaevlerinde bulunan siyasi tutsaklar da 27 Kasım’da açlık grevi eylemi başlattı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Perihan Koca, Tarsus Kapmüs Cezaevi’nde açlık grevi eylemini sürdüren tutsaklarla 26 Ocak’ta yaptığı görüşmeyi anlattı.
‘Halklara bir mesajdır’
Koca, “Tutsaklarla görüştüm. Arkadaşlar, ‘Biz direniyoruz, direnmeye devam edeceğiz. Bizler sadece Kürt halkı için değil bütün halkların onurlu bir barışı için direniyoruz’ dedi. Bu söz yapılan eylemin niteliğini anlamak noktasında hepimize önemli bir mesaj verdi. Bu mesaj sadece Kürt halkına değil tüm Türkiye halklarına bir mesajdır. Tutsaklar, demokratik cumhuriyeti iktidarın ‘bölücü’ politikalarına karşı nasıl savunduğunu gösteriyor” dedi.
‘Talebe cevap verilmeli’
Siyasi iktidarın 15 Şubat’a kadar bu taleplere karşılık herhangi bir adım atmaması halinde tutsakların, direnişi farklı boyutlara taşıyacağının bilgisini de paylaşan Koca, “Tutsakların taleplerini ve hedeflerini bizler Meclis’te de yapıyoruz, fakat muhatap yok. Cezaevlerindeki tutsakların direnişine cevap verilmemesi bir muhatapsızlık örneğidir. Bu muhatapsızlık halkın taleplerine, sesine kulak tıkamaktır, çözümsüzlük politikalarında ısrar demektir. Gelinen aşamada siyasi iktidar, bu taleplere cevap vermek zorundadır” diye konuştu.
‘Sese ortak olmalıyız’
Demokratik bir çözümün mümkün olduğunu ifade eden Koca, iktidara da seslenerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Savaşı durdurmak üzerinden gerçek bir adım atılmalı. İmralı tecridi için adım atılması barış için adım atılması anlamına gelecek. Bu sorun hepimizin sorunudur. Demokratik bir cumhuriyeti inşa etmek istiyorsak, barış annelerinin sesi olmak zorundayız. Barışta ısrarcı olmak için bu sese ortak olmalıyız.”
Kaynak: MA