Hatay’daki Ilgım Apartmanı’nda yaşamını yitirenlere ve açıklanan rapora dair açıklama yapan ÇHD’li avukatlar, ‘Bilirkişiler binanın yıkıldığı yere gelmediler binayı bizzat incelemediler. Raporu bu şekilde hazırladılar’ dedi
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Merkezi, 6 Şubat’ta Mereş’te meydana gelen depreme ilişkin derneğin Ankara şube binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, 85 kişinin yaşamını yitirdiği, Hatay’da bulunan Ilgım Apartmanı’na dair gelişmelere dikkat çekildi.
ÇHD Ankara Şube Başkanı Ceren Yılmaz, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) kurtarma çalışmalarında çok yetersiz kaldığını ve bu nedenle de on binlerce insanın hayatını kaybettiğini belirtti.
Soruşturma eksik bir şekilde başladı
Yılmaz, depremden hemen sonra başlatılan soruşturmalarda delillerin yeteri kadar toplanmadığını, karot örneklerinin alınmadığını, soruşturmaların bu şekilde eksik başlatıldığına hep birlikte şahit olduklarını kaydetti. Yılmaz, “Aradan neredeyse 1 yıl geçmek üzereyken birçok davanın henüz açılmadığını soruşturmaların sürüncemede kaldığını ve dosyada tutuklanan müteahhitlerin ve yapı denetim personellerinin tahliye edildiğinin haberlerini alıyoruz yavaş yavaş” dedi.
Depreme dayanıklı reklamı yapılmıştı
ÇHD’li avukat Duygu İnegöllü ise, binanın üç yıllık bina olduğunu ve buna rağmen yıkıldığını söyleyerek, “Depreme dayanıklı olduğu belirtilen reklamlarla pazarlanmıştı. Halamız zaten Van depremini yaşadığı ve depremden çok zor kurtulduğu için depreme dayanıklı olduğu iddia edilen bu binaya taşınmıştı. Binanın ön cephesinden bakınca da bina sanki bir enkaz yığınına dönüşmüştü. Alana ulaştıktan sonra da yaşadığımız şok devam etti. Çünkü bina resmen dönerek yan yatmıştı ve yan binaya da çarpıp onunla birlikte çökmüştü. Asansör ve apartman boşluğu çok büyük bir ağırlık oluşturuyordu ve onun altında kalan dairelere biz günlerce ulaşamadık. Yakınlarımızı 8’inci günün sonunda bulabilmiştik ve diğer aileler de aynı şekilde çok uzun süre sonra bulabildiler” diye belirtti.
Tutuklu olan iki kişi tahliye edildi
Deprem sürecinin ardından kendilerinin çok zor bir soruşturma sürecine girdiğini belirten İnegöllü şunları söyledi:
“Müteahhit ve yapı denetim sorumlusu Salih Zorsu ve Edip Talipoğlu yakalanmadılar. Onların yakalanması için yine sosyal medyada bir çağrıda bulunduk. Bir an önce yakalanmalarını istiyoruz, kaçabilirler çünkü birçok ailenin müteahhitlerinin kaçtıklarına dair paylaşımlarını gördük. Antakya’ya tekrar gittik, savcılarla tekrar tekrar görüştük ve Mart ayında yakalandılar, tutuklu olarak yargılanıyorlardı. Bu sırada soruşturma dosyaları kapsamında, Karadeniz Teknik Üniversitesi kendisi gönüllü olmuş bu binaları biz inceleyip raporlarını biz hazırlarız diye ve bu ay bir rapor geldi ve bu rapor bu ayda yalnızca depremin kusurlu olduğunu başka hiç kimsenin kusurlu olmadığını söyleyen bir rapor. Bu rapora dayanılarak yapı denetim şirketinin sorumlusu ve müteahhit serbest bırakıldılar yakında. Bunun dışında zaten dosyamızda idari kurumların hiç birinin yetkilileri dinlenmedi, hiç birinin ifadesi alınmadı hiç biri dosyaya dâhil edilmedi. Zaten tutuklu iki kişi vardı onlarda serbest bırakıldı.”
‘Bilirkişi binayı görmeden rapor hazırladı’
Karadeniz Üniversitesi’nin hazırladığı bilirkişi raporunun oldukça eksik düzenlendiğini kaydeden İnegöllü, “Rapor için öncelikle şunu diyebilirim ki bu bilirkişilerin hiçbiri bizim binamızdan alınan tek bir malzemeyi, bizzat görmediler. Binanın yıkıldığı yere gelmediler binayı bizzat incelemediler. Kendisi de zaten söylüyor, binadan iki kere karot örneği alınmış ilk alınan karot örneği örneklerinde yalnızca iki tane kolonun örneği var ve bunlardan yalnızca birinin üzerinde yapılmış bir teste dayanıyor. İkinci kez alınan karot örneklerinin hiç birinin üzerinde test yapılmamış ve buna rağmen diyor ki kimsenin kusuru yok bina süper. Peki, bu incelemeyi nasıl yapıyor? Müteahhit ve yapı denetim firma sorumlusunun binanın yapımı sırasındaki evraklarına dayanarak yapılıyor tüm rapor. Bu sıradaki evraklar üzerinden yaptığı incelemede bunlar gayet yönetmeliğe uygun biz bu sebeple hiç kimsede kusur atfında bulunamıyoruz diyor. Hukukçular olarak bir bilirkişi raporunu okuduğunuzda görmek isteyeceğiniz şey eksiklikler giderildikten sonra kusurluluklar konusunda bir yorumda bulunulabilir. Her şeyin incelenmiş olmasını ve incelenmiş olan her şeyin üzerinden bir raporun hazırlandığını görmek istersiniz” diye kaydetti.
Kaynak: MA