DEM Parti’nin Amed halk oylamasına katılan delegeler, Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin demokrasinin öncüsü olduğunu vurgulayarak, Öcalan’ın özgürlüğünü istedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), yerel seçimlerde aday göstereceği belediye eşbaşkanlarını belirlemek için onlarca ilçede halk oylamaları gerçekleştirdi. Halk oylaması gerçekleşen illerden Amed’de seçimler önceki gün sona erdi. Binlerce delege sandık başına gitti.
Halk oylaması olumlu
Halk oylamasında oy kullanan Abdulaziz Acer, halk oylaması kararının yerinde olduğunu ancak demokrasinin gelişmesi için halen yapılması gerekenlerin olduğunu belirterek, “Yerel yönetim modelini yıllar öncesinden Sayın Abdullah Öcalan önermişti. Ancak partimiz bunu pratiğe geçmede geç kaldı. Kürt halkı ve siyaseti Sayın Öcalan’ı anlamalıdır” dedi.
‘Güçlü demokrasi güçlü yerel yönetimle gerçekleşir’
Alınan halk oylaması kararının Kürt siyasetinin birikiminin bir yansıması olduğunu kaydeden Seyda Arkan, “Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan önerdiği bir sistemdi. Güçlü bir demokrasi, kendi kendini yönetme ve tanımanın yolu güçlü bir yerel yönetimle gerçekleşir. Bu seçimlerin yapılması kutsaldır” diye kaydetti.
‘Öcalan’a özgürlük vurgusu’
Delegelerden Menice Akbaş, İmralı’da uygulanan tecride dikkat çekerek, “Abdullah Öcalan bu halk için canını feda ediyor. Biz de küçük, genç, kadın ve yaşlı demeden onun özgürlüğü için mücadele etmeliyiz. Sayın Öcalan özgür olmadan hiçbir Kürt ‘ben özgürüm’ diyemez. Özgürlüğümüz kimliğimizdir ve bu kimlik de Sayın Öcalan’dır” dedi.
Halk oylamasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Hatun Dündar, “Aslında bu fikir Sayın Öcalan’ındır. Halk onun fikirlerini benimsiyor ve uyguluyor. Dilimize, kültürümüze sahip çıkmalıyız. Sayın Öcalan özgür olmadan hiçbir sorun çözülmeyecektir” ifadelerini kullandı.
DEM Parti’nin her zaman arkasında olduklarını ifade eden Servet Dündaralp, “Bu zulüm kıyamete kadar devam mı edecek? Sayın Öcalan bir an özgürlüğüne kavuşmalıdır ve onun özgürlüğü için Kürt halkı artık uyanmalıdır. Kanımızın son damlasına kadar mücadele etmemiz gerekir” diye konuştu.
‘Kayyımlara tepki’
“Artık sessiz kalma zamanı değil” diyen Çerkez Gözen, demokrasi için mücadele verilmesi gerektiğini vurguladı. Gözen, böylesi bir oylamanın “demokrasi dersi” anlamına geldiğine işaret ederek, “Kayyımın kendisi faşist bir zihniyettir. Aynı zamanda karanlık bir zihniyettir. Onlar bizi tanımıyorsa biz de onları tanımayız” dedi.
Kayyımlara karşı sessiz kalmayacaklarını söyleyen Veysi Nazlıer ise, “Onlar ne kadar belediyelere kayyım atarlarsa atasın biz yine belediyemizi alırız” diye kaydetti.
Kaynak: MA