PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü amaçlayan kampanya kapsamında okuma günlerine katılan İtalyan vatandaşı Lucia Rossa, ‘Sayın Öcalan’ın düşünceleri neoliberal hemegemonyaya meydan okuyabilen tarihin sonu hakkındaki anlatının gizemini çözebilen tek filozof ve devrimcidir’ dedi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun siyasi çözümü 10 Ekim 2023 tarihinde dünyadaki 74 merkezde startı verilen kampanya devam ediyor.
Kampanya kapsamında en dikkat çekici etkinliklerden biri de “Abdullah Öcalan’ın Kitaplarını Okuma Günleri” oldu.
Birçok ülkede gerçekleştirilen okuma günlerine birçok aydın, yazar, akademisyen ve öğrenci katıldı.
“Okuma Günlerine” katılanlardan felsefe bölümü öğrencisi Kürt Özgürlük Hareketi Dayanışma Grubu’nda İtalyalı Lucia Rossa, Abdullah Öcalan’ın paradigmasını, okuma günlerine dair JINNEWS’e konuştu.
‘Tecrit fikirleri susturmanın bir yolu’
Bin günü aşkındır süregelen tecridi öncelikle ela alan Rossa, bunu “fikirleri susturmanın bir yolu” olarak değerlendirdi.
Lucia, “Sayın Abdullah Öcalan’ın maruz kaldığı tecrit rejiminin çağdaş siyasi tutukluluk tarihinde istisnai bir durum olduğuna inanıyorum. Bu kadar büyük insan hakları ihlali ve uluslararası komploya dahil olan aktörlerin sayısı, bu işkence rejiminin öncelikle geçen yüzyılların en devrimci düşünürünün fikirlerini susturmanın bir yolu olduğunu bize gösteriyor” dedi.
‘Demokratik radikal siyasi düşünce mümkün’
PKK Lideri’nin radikal siyasi düşünceyi geliştirmenin mümkün olduğunu gösterdiğini dile getiren Rossa, “Bence insanların Sayın Öcalan’ın kitaplarını okumakla bu kadar çok ilgilenmesinin nedeni o ‘alternatif yok’ diyen neoliberal hegemonyaya meydan okuyabilen ve ideolojilerin ve tarihin sonu hakkındaki anlatının gizemini çözebilen tek filozof ve devrimcidir. Onun bütünsel ve dinamik düşüncesi, tarihin bitmediğini ve her şeyden önce 21’inci yüzyılda bile demokratik ve gerçek anlamda radikal siyasal düşünceyi geliştirmenin hala mümkün olduğunu göstermiştir” değerlendirmesi yaptı.
‘Demokratik konfederalizm gerçek çözüm’
Kampanyanın dünyanın dört bir yanında bu kadar yaygınlaşmasının paradigmanın her bölgeye alternatif sunup umut ışığı olmasından kaynaklandığını belirten ve özellikle Rojava Devriminin bir umut ışığı olduğunu söyleyen Rossa, “Aslında pek çok kişi, demokratik konfederalizmin toplumsal örgütlenme modelinin aynı zamanda Avrupalı vatandaşları etkileyen toplumsal sorunlara da gerçek bir çözüm olabileceğine inanıyor. Bu nedenle Sayın Öcalan’a tutunuyorlar. Sayın Öcalan’ın şahsında yalnızca bu devrimci deneyimin ideolojik çerçevesinin yazarı olarak değil, aynı zamanda Orta Doğu’daki demokratik çizginin sürdürülebilmesinin de tek garantisi olarak Sayın Öcalan’a ve paradigmasına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
‘Okumalar farkındalık yarattı’
Kampanya kapsamında gerçekleştirilen okuma günlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Rossa, “Daha önce bu kadar farklı bir politik düşünceyle hiç karşılaşmamıştım. Onun metinlerini okumak, akademik eğitimimin son derece Avrupa merkezli ve devletçi yaklaşımını fark etmemi sağladı ve özellikle medeniyet tarihini kadın tarihiyle birlikte yeniden oluşturma ihtiyacı konusunda bana derinlemesine düşünme ve yoğunlaşma için çok önemli teşvikler sundu” dedi.
‘Batı sosyolojisini sorgulattı’
Abdullah Öcalan’ın İtalyancaya çevrilen kitaplarından bazılarını okuduğunu söyleyen Rossa, kendisi en çok etkileyen devlet, iktidar çözümlemeleri ile Özgürlük Sosyolojisi olduğunu dile getirdi. Rossa, “İlginç kısmı Orta Doğu toplumunun ve Kürdistan İşçi Partisi’nin tarihinin incelendiği bölümdü. İkincisine gelince, demokratik uygarlık sisteminin yeni bir sosyal bilimler ekolü olarak perspektifi beni gerçekten büyüledi. Çünkü bu beni güçlü bir şekilde pozitivist bir yaklaşımla belirlenen batı sosyolojisi ve tarih yazımının çoğunu sorgulamaya yöneltti” dedi.
‘Alternatif bilincin yayılmasını engelleme’
Öcalan’ın metinlerine Türkiye’deki baskının Türk toplumunun da kabul edeceği Kürt çözümü ve demokratikleşmeyi sunasından kaynaklı olduğunu düşünen Rossa, “O demokratikleşme için çözüm sunuyor. Bu nedenle mevcut iktidar, Erdoğan diktatörlüğünün hegemonyasına karşı alternatif bir bilincin yayılmasına bu koşullarda asla izin veremez. Bu nedenle kitaplarının okunması ve eğitimde tartışılmasının önüne geçiliyor” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ