Hewler ile Bağdat, Ceyhan üzerinden petrol sevkiyatı için görüşmeleri son aşamaya getirmişti. 15 Ocak 2024’te Hewler ve Bağdat, Kürt petrolünün Ceyhan üzerinden yeniden ihracatına yönelik anlaşma imzaladı. Anlaşmadan saatler sonra İran Hewler’i vurdu. Türkiye-İran çıkar çatışması keskinleşecek
Mehmet Ali Çelebi
Sadece Asya ile Ortadoğu ülkelerinin değil AB ülkeleriyle ABD-NATO blokunun da radarları açıp “Neler oluyor?” bakışı atmasına enden olan gelişmeler yaşandı. İran önce Federe Kurdistan’ın başkenti Hewler ve Suriye’nin İdlib kentine balistik füzeler attı. Ardından Pakistan’ı balistik füzelerle vurdu. Pakistan da misilleme ile İran’ı vurdu. Askıdaki sorular şunlar: Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan ve İsrail ile Hamas’ın Gazze Savaşı’ndan sonra İran ile Pakistan savaşı mı başlayacaktı? Bölgesel ve küresel bir savaşa dönüşebilir miydi?
Fitilin ateşlendiği Hewler
Fitilin ateşlendiği noktadan başlayalım: İran Devrim Muhafızları Ordusu 15 Ocak 2024 gecesi saat 23.30 sularında Federe Kurdistan’ın başkenti Hewlêr’de petrol, inşaat, akaryakıt ve dış ticaret işi yapan işveren Pêşrew Dizayi’nin evini ve bazı KDP noktalarını bombaladı. Balistik füzeler ve bomba yüklü dronlar kullanıldı. İsrail ile petrol ticaretinde adı geçen Falcon Group’un da sahibi Peşrew Dizeyi, aynı zamanda Hollanda vatandaşı olan bir yaşındaki Jina bebek, Filipinli çalışan Michelle Mendoza, evde misafir olan Süryani iş insanı Kerem Mîxayîl yaşamını yitirdi. Üstlenen İran vurulan evin “Mossad karargahı”, “casus ve terörist karargahı” olduğunu iddia etti. Başka ölümler de olduğu ve açıklanmadığı iddiaları Türkiye’deki bazı basın organlarında yer aldı. İdlib’deki HTŞ ve Hizb el-Türkistan mevzilerine de balistik füzeler atıldı. (İsrail’e ‘Beni hafife alma menzilim sana kadar ulaşabilir’ mesajı verildi. Ancak Kasım Süleymani’nin yardımcılarından General Seyyid Razi Musevi de 25 Aralık 2023’te Şam’da bir evde füzelerle öldürüldü. İsrail 20 Ocak 2024’te Şam’da Mezze Mahallesi’nde bir binada toplantı yapan İran Devrim Muhafızlarını bombaladı, ölenler oldu. İran, İsrail’e animasyon filmleriyle yanıt verebiliyor) Füzeler Huzistan, Kirmanşah ve Doğu Azerbaycan eyaletinden atılırken KDP hattında onurlu bir misilleme görülmedi. Irak protesto notası verdi. Irak’ın Tahran Büyükelçisi Nasir Abdulmuhsin istişare için Bağdat’a çağrıldı. Irak BM Güvenlik Konseyi’ne de taşıdı. Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden bu yana İran saldırılarına karşı alınan en sert tavır oldu.
KDP 2022’deki saldırıya da onurlu misillemede bulunmadığı için İran cesaret alarak füze atışlarını sürdürüyordu. Hatırlanırsa İran 13 Mart 2022 günü saat 01.00 sıralarında da ABD’nin Hewler (Erbil) Başkonsololuğu yakınları ile Mele Omer Köyü, KAR Grubu’nun sahibi Baz Kerim Berzenci’nin villaları vurulmuştu. Hewler merkezli K24 TV kanalı binası ve stüdyosunda hasar oluşmuştu. Hewlêr’e bağlı Kewirgosk ve Rizgari beldeleri sınırları arasındaki alana da 7 Nisan 2022’de katyuşa füzeleri yağdırmıştı. 11 Mayıs 2022’de de Hewler’e bağlı Soran’ın Sidakan bölgeleri topçu ateşine tutuldu. Hemen sonra KDP Genel Başkanı Mesud Barzani Tahran’a çağrılıp uyarılmıştı. Oysa Kürt aktörler ulusal birliği sağlayacak devrimci sinerji oluştursalar bölge ülkeleri saldırı planladığında kırk kez düşünmek zorunda kalır. İran’ın da füzeler atarken Türkiye gibi benzer bahaneler kullanması dikkat çekerken; KDP yönetiminin İran’a karşı Birleşmiş Milletler, ABD, Avrupa Birliği, Arap Birliği, Irak federal hükümet, Irak Parlamentosu’na çağrı yaparken AKP-MHP operasyonlarına ses etmemesi örgüye bambaşka bir boyut katıyor.
Saldırının zamanlaması
ABD’nin Saddam Hüseyin iktidarını devirmesi Şiilerin ve İran’ın nüfuz alanını genişletmesini sağlamıştı. Şii başbakanlar Irak’ı yönetir olmuştu. İran, DAİŞ saldırıları sonrası kurulan Haşid Şabi içinde tugaylar oluşturmuş Bağdat’ta koalisyon oluşumlarında rol alıyordu. İran-Irak ilişkileri hızla gelişiyordu. İran ve Irak 19 Mart 2023’te Bağdat’ta, kampları dağıtmayı, iade etmeyi, sızmayı önlemeyi içeren sınır güvenliği anlaşması da yapmıştı. Başbakan Şiya Sudani huzurunda imzalanan anlaşmaya göre Federe Kurdistan içinde bulunan İran karşıtı Kürt örgütlerin kampları 19 Eylül 2023’e kadar dağıtılacaktı. Kamptakiler silahsızlandırıp başka yerlere taşınacaktı. KDP de bu anlaşmaya örtülü destek vermiş, kamplar boşaltılmıştı.
Derken 15 Ocak 2024 saldırısı geldi. 18 Aralık 2018’de Irak’ta olduğu gibi Kerkük’te de yapılan il genel seçimleri sonrası KDP’nin, Kerkük Valiliği’ni birinci çıkan YNK üstlenmesin diye ITC, Türkiye ve Saddam Hüseyin artığı yapılarla işler çevirmesi, dönüşümlü valilik oyunu ısıtılması İran’ı da rahatsız etti. ITC üstünden istihbarat Kerkük’te işler çeviriyordu. (Nitekim 18 Ocak 2024’te Kerkük’e Rojavalı Firyal Süleyman Halid’e silahlı suikast düzenlendi)
KDP’nin AKP yönetimiyle 2014’te yaptığı anlaşmayla BOTAŞ üzerinden Kerkük petrolünü Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı’yla Ceyhan Limanı taşıyıp satmasına karşı olan İran, gölgesindeki Bağdat hükümetinin başvurduğu Uluslararası Tahkim Divanı’nın 25 Mart 2023’te petrol ihracatını durdurup Türkiye’yi tazminat ödemeye mahkum etmesinden faydalanmak istiyordu. İran yönetimi Mesud Barzani, Neçirvan Barzani, Mesrur Barzani yönetimi tarafından satılan ve Ceyhan üzerinden İsrail’e de gönderilen petrol satışına set çekme pozisyonunu esnetmiyordu.
Kerkük-Ceyhan anlaşması yapılırken
Ancak Federe Kurdistan ile Irak yönetimi, botu hatıyla Ceyhan’a petrol akışının yeniden başlanması için görüşmeleri son aşamaya getirmişti. Aylar süren pazarlıklar neticesinde 15 Ocak 2024’te Hewler ve Bağdat, Kürt petrolünün Ceyhan’a tşaınmasına yönelik anlaşma imzaladı. Bu anlaşmadan saatler sonra İran Hewler’i vurdu. Öyle ki İsrail ile ilişkilere İran kırmızı çizgi olarak bakan İran’ın Cumhurbaşkanı Reisi; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze Savaşı’nı durdurmayan İsrail’e karşı diğer ülkeleri somut adım atmaya çağırırken, limanlardan İsrail’e yük gemileri, Azeri petrolü gönderilmesi gibi nedenlerle Türkiye’ye ziyaretini iptal etmişti. Irak’tan Türkiye’ye petrol taşıyan TÜPRAŞ gemisini de İran 11 Ocak 2024 sabahı Umman açıklarında kaçıracaktı.
Diğer yandan Irak Başbakanı Şiya es-Sudani, Türkiye ile Kalkınma Yolu Koridoru’nu kotarmaya çalışıyordu. Tahran yönetimi; Basra’daki Faw Limanı-Ovaköy-İstanbul tren yolu-oto yolu koridorunu içeren Kalkınma Yolu Koridoru’nu İran-Bender Abbas Limanı, Hazar Denizi-Bender Enzeli Limanı, Azerbaycan, Rusya-St Petersburg’a uzanacak Kuzey-Güney Koridoru’nun stratejik önemini azaltacağını düşünüyordu. Çünkü Hindistan’a ve Çin’i bu rotaya bağlayacaktı. Bu projeler ilerlerken Türkiye-İran çıkar çatışması keskinleşecektir.
İran-Pakistan cephesi
İran, Hewler’e saldırıdan bir gün sonra (16 Ocak 2024) Pakistan’daki Belucistan Eyelati’nde Ceyş el Adl (Adalet Ordusu) örgütünün üslerini hedef aldı. Pakistan Belucistan eyaletindeki Panjgur kentine saldırıda 2 çocuğun hayatını kaybettiğini, 3 kişinin yaralandığını duyurdu. Pakistan 18 Ocak 2024 günü misilleme yaparak İran’ı şok etti. Pakistan ordusu Sistan-Belucistan eyaletindeki Seravan kentinin yakınlarında düzenlediği füze saldırısında 9 kişi hayatını kaybetti. İran ölenler için “yabancı uyruklu” açıklaması yaptı. Pakistan İran’ın Belucistan Eyaleti’nden kendisine yönelik zaman zaman saldırılar yapan Sarmacharlar’ı bahane etti. İran sınır yakın alanda gözdağı tatbikatı başlattı. 1980-1988 Arası İran-Irak Savaşı’ndan beri ilk kez bir ülke İran’a “doğrudan” füzeler yağdırıp üstlenmiş oldu.
Neden Pakistan’ı vurdu?
Filistin için Gazze için sık sık bütün İslam ülkelerine birlik, ortak tutum, ortak yaptırım çağrılarının uçuştuğu dönemde İran İslam Cumhuriyeti ve Pakistan İslam Cumhuriyeti neden birbirini vurdu?
İran ve Pakistan Beluçlara karşı aynı zalimliği sürdürüyordu: Asimilasyon, öldürme, işkence, idam… Öyle ki Pakistan’ın istihbarat desteğiyle Cundullah lideri Abdulmelik Rigi’yi 2009’da yakalayan İran, Rigi’yi Haziran 2010’da Evin Cezaevi’nde idam etmişti. O halde füze düellosuna nasıl gelinmişti?
İran’ı Umman Denizi ve Hint Okyanusu’na bağlayan iki stratejik eyaleti var: Hürmüzgan Eyaleti ve Sistan-Belucistan Eyaleti. Bender Abbas kenti ve Bender Abbas Limanı Hürmüzgan Eyaleti’nde. İran Deniz Kuvvetleri donanmasının merkezi de Bender Abbas Limanı’nda. Bu donanma Hint Okyanusu-Basra Körfezi arasındaki Hürmüz Boğazı’na (Kutsal bir isim. Zerdüştilik dininde tanrı Ahuda Mazda’dan alıyor adını. Zamanla Hormozgan, Hormuz’a dönüşmüş) giriş-çıkışları kontrol ediyor. Uluslararası Havalimanı da Bender Abbas’ta.
BAE ile İran’ın üzerinde hakimiyet savaşı verip hak iddia ettiği Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adaları da Hürmüzgan Eyaleti’nin kıyıdaş olduğu Basra Körfezi’nde yer alıyor.
Dolayısıyla Çin’in Bir Kuşak Bir Yol Projesi’nde Bender Abbas Limanı önemli yer tutuyor. Transit, ihracat ve ithalat süreçlerinde ağırlığı olan Bender Abbas Limanı, teknolojik gelişmelerle tona ile boyutları artan ağır kargo gemilerini taşıyacak yeterli derinlikte olmadığından İran, Sistan-Belucistan Eyaleti’ndeki Çabahar (Chabahar, Bender Beheşti) kentine ve derinliği ağır gemilerin yanaşmasına izin veren Çabahar Limanı’na odaklanmıştı. İran, uluslararası transit geçişi teşvik için Çabahar Limanı’nı Serbest Bölge ilan etmişti. Hindistan-Çabahar-Afganistan-Kabil arası bir demiryolunu da kapsayan bir koridor da planlanmıştı.
Ancak Beluçlara eşitlik tanımadığından bıçak sırtı politika izliyordu. Beluçları asimile etme, sindirme ve yok etme politikasından vazgeçmediği için Beluçların silahlı örgütleri bazı projeleri sekteye uğratabilirdi.
Sistan-Belucistan Eyaleti’nde Sünni Beluçların örgütlediği zaman zaman sonuçları ağır olan intihar saldırıları gerçekleştiren Cundullah (Allah’ın Askerleri) ve Ceyşu’l Adl (Adalet Ordusu) İran’ın kabusu olmuştu. Çabahar Limanı’nda taşınacak ithalat-ihracat ürünlerinin Belucistan üstünden kara ve demir yolu ile taşınmasını, limanlara gemilerin güvenli yanaşmasını örgütler zaman zaman engelleyebilirdi.
Gvadr Limanı ve Çabahar Limanı
İran, Çabahar Limanı’na Hindistan’dan gelen yük gemilerinin yanaşması için 2018’de Hindistan ile bir de anlaşma yapmıştı. Dolayısıyla İran Çabahar Limanı’nı Çin-Hindistan hattında gidip gelecek gemilerin, Avrupa, Afrika’dan gelecek gemilerin uğrak alanı yapmak istiyordu. Pakistan da koridordan ilerleyecek gemilerin Gvadr (Gwadar) Limanı’nı kullanmasını istiyordu. Bu önemli bir rekabet alanıydı.
Yani saldırıların düğümü Güney Deniz Koridoru’nda limanlarda. Pakistan açısından bakıldığında fotoğraf şu: Pakistan’ı Umman Denizi ve Hint Okyanusu bağlantısını sağlayan Belucistan eyaleti ve Sind eyaleti. Belucistan eyaletinde Gvadr Limanı, Sind eyaletinde Karaçi Limanı deniz ticareti için hayati.
Pakistan’da Pencab, Sind, Hayber-Pahtunhva ve Belucistan Eyaletleri arasında en büyük olanı Belucistan Eyaleti. Çin’in milyarlar harcadığı Bir Kuşak Bir Yol projesinde Deniz İpekyolu’nda Belucistan eyaletine bağlı Gvadr kentindeki Gvadr (Gwadar) Limanı önemli yer tutuyordu. Gvadr Limanı’na China Overseas Port Company de ortak olmuş, Çin hatta araziler kiralamıştı.
Bir boyut da doğalgaz boru hattı sancısıydı. Elektrik kesintileri nedeniyle kentleri sorunlar yaşayan Pakistan, 1995’ten beri İran ile de doğalgaz boru hattı projesi geliştirmişti. Bu projenin Hindistan’a uzaması için Şubat 1999’da İran-Hindistan anlaşması da eklenmişti. Hat Belucistan Eyeleti ile Sind eyaletinden Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’ye kadar uzayacaktı. İran doğalgazı Pakistan’ın Navabşah bölgesinden Gvadr’a kadar akacaktı. Ancak Pakistan, tarihsel rakibi Hindistan’a karşı ABD’ye yaslanmak istiyordu. ABD’nin İran’a yaptırımları artınca Pakistan benzerinden ürkmüştü. ABD’nin de parçası olduğu hükümet krizleri yaşayan Pakistan, İran-Pakistan Gaz Boru Hattı projesini Ağustos 2023’te askıya aldı. İran gazının Pakistan’a ilk akışı 1 Ocak 2015’te olacaktı, ancak inşa süreci tamamlanamadı. Rusya-Almaya arasındaki Kuzey Akım-1, Kuzey Akım-2 Doğalgaz Boru Hatlarını bir şekilde fişini çekip askıya aldıran ABD, İran doğalgazı Pakistan üstünden Hindistan’a kadar taşımayı planlayan boru hattını da farklı taktiklerle askıya aldırmıştı.
Yine Pakistan ile Suudi Arabistan’ın başını çektiği Körfez ülkeleriyle de ilişkileri geliştiriyordu. Pakistan-İran ilişkilerinde paslanma yaratan bir eşik de NATO’ya ve ŞİÖ’ye alternatif olarak 15 Aralık 2015’te Suudi Arabistan’ın öncülüğünde Pakistan’ın, Türkiye’nin da dahil olduğu 34 ülkeli İslam Ordusu kurulması kararıydı.
Özcesi İran, kendisini yok etmek istediğini düşündüğü Körfez ülkeleriyle ilişki geliştiren ve limanını stratejik pozisyona taşımak isteyen Pakistan’a diş biliyor, bir mesaj vermek istiyordu. Dolayısıyla İran’ın Pakistan’a saldırıya yönelten motivasyon Ceyş el-Adl örgütü değildi. Çünkü birkaç füze ile örgütün iradesini kıramayacağını biliyordu. Başka saikler olmasa birkaç füze ile ülke ilişkilerinde açacağı hasarı düşünüp hamleyi yapmazdı.
Newton Beşiği, Aras Koridoru
Şunu belirtmeli ki İran ve Pakistan’ın birbirini vurması Gazze Savaşı’yla ilintili değil. Bu bağlamda olsa İsrail’e karşı İslam ülkelerine birlik olma çağrıları yapılırken füzeler ateşlenmezdi.
Saldırılar iki ülke arası savaşa da yol açmaz. Nükleer silahı olan Pakistan’a taş atmanın ağır sonucunu gören İran duracak. Nitekim İran da Pakistan da resmi açıklamalarında “terör” hedeflerini vurduklarını kaydedip peşi sıra birbirlerinin toprak bütünlüklerine ve egemenliklerine saygı gösterdiklerinin altını çizdiler.
Rusya ve Çin de savaşa dönüşmemesi için araya girdi, itidal çağrıları yaptı. Çünkü eğer İran-Pakistan Savaşı’na dönüşürse ortaya çıkacak enerji ‘Isaac Newton Beşiği’ndeki sarkaçlardaki toplar gibi ŞİÖ içinde başı çeken Rusya ve Çin dengelerini oynatabilirdi. Hani Newton Beşiği’ndeki sıralı sarkaçlardaki çok sayıda top vardır. Baştakini kaldırıp bıraktığınızda kinetik enerji sarkaçtaki toplara aktarılırken ortadakiler hafif oynarken en son sarkaçtaki top havaya sıçrar, gel-git oluşur. Sondaki yükselip indikçe de baştakinde gel-git yaşanır. Yani ŞİÖ’nün ana omurgasını oluşturan Çin ve Rusya, Newton Beşiği etkisiyle jeo-stratejik beklentileri berhava etme, ŞİÖ’yü, jeopolitik denge-denklemleri altüst etme potansiyeli olan savaşı önleyecek. Çünkü Pakistan nükleer silah sahibiydi, siyasi ve ekolojik büyük yıkım yaşanabilirdi. Çünkü Çin ve Rusya; 9 Haziran 2017’de ŞİÖ’ye katılan Pakistan ile Hindistan’da, yine 17 Eylül 2021’de ŞİÖ’ye resmen alınan İran’ın gardının düşürülmesinin kendilerini de aşağı çekeceğinin farkında. Büyük prestij kaybı yaşayan ŞİÖ’nün dağılmasını önlemeye çalışacaklar. Çünkü, ABD-AB-NATO ambargosunu İran ve Çin gibi ülkeler üstünden delen, lojistik ve SİHA desteği alan Rusya böylesi bir savaş başlarsa Ukrayna’da hızla geriye gider. Çin de OBOR projesinin Güney Deniz Koridoru projesinde irtifa kaybeder. Çin’in Tayvan’a yönelik etkisi de ağır hasar alır. Bu gibi nedenlerle Çin de Rusya iki ülkeyi frenleyecektir. Kaldı ki İran da Körfez ülkelerinin kendisini haritadan silme fırsatı kolladığını bildiğinden ve Zegnezur Koridoru’na alternatif olarak sunduğu Aras Koridoru (Türkiye-Nahçıvan’ı Azerbaycan’a bağlama koridoru) hedefinin akamete uğramasını önlemek adına frene basacak. (İran Cumhurbaşkanı Reisi, Aras Koridoru karşılığı Rojava pazarlığı için Türkiye’ye gelecek)
Sonuç itibariyle bu düellodan savaş çıkmaz. Olan ezilen, asimile edilmeye çalışılan uluslara oluyor.
Kürt kentleri nasıl dört ülke arasında paylaşılıp nüfus bölündüyse Beluçlar da İran, Pakistan ve Afganistan arasında bölünmüş durumda. Birçok konuda çıkar çatışması yaşayan İran, Türkiye, Suriye, Irak söz konusu Kürtler olunca nasıl birleşiyorlarsa bu ülkeler de Beluçlara karşı birleşiyor, cadı avları yapıyor, öldürüyor. Çatışmasız, savaşsız süreçler inşa etmenin yolu müdahalelere açık olmayacak özgürlükler mimarisi oluşturmaktan, halklar arası barış köprüleri kurmaktan, komünal ekonomi çarklı demokratik cumhuriyetler inşa etmekten geçiyor.