İmralı tecridinin temel nedeninin ‘Abdullah Öcalan’ın fikirlerinden duyulan korku’ olduğunu ifade eden DEM Parti Milletvekili Sinan Çiftyürek, ‘Bu mesele inkar edilerek çözülmez. Açık şeffaf bir şekilde çözülmesi gerekiyor’ dedi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile diğer tutuklular Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’tan 34 aydır hiçbir şekilde haber alınamıyor. Avukat ve aile görüşleri “disiplin cezaları” gerekçesiyle engellenirken, Abdullah Öcalan’a yönelik devreye konulan tecrit politikası toplumun bütün alanlarına sirayet ediyor. Abdullah Öcalan’a ailesi ve avukatlarının kendisiyle görüştürülmemesi, toplumda kaygılara da neden oluyor.
Tecrit devam ederek, dünyanın 74 merkezinde 10 Ekim’de “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası başlatıldı. Kampanya kapsamında binlerce tutsak da 27 Kasım’da süreli-dönüşümlü açlık grevi başlattı. Tutsakların aileleri de Wan, Amed, Mersin, Cîzre ve İstabul’da “Adalet Nöbeti” eylemleriyle kampanyaya katıldı. İmralı’da devreye konulan haber alınamama haline karşı aydın, yazar, yönetmen, oyuncu, sanatçı ve müzisyenler 7 Ocak’ta İstanbul ve Amed’de “Barışa Ses Olalım” başlıklı deklarasyonla, savaşa karşı barışı taleplerin dile getirerek, tecridin sonlandırılmasını ve Kürt sorununda çözümün sağlanmasını istedi.
Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan Milletvekili Sinan Çiftyürek, İmralı’da 34 aydır sürdürülen tecrit ve Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle sürdürülen küresel kampanyaya dair Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
Sorun özgürlük meselesi
21’nci yüzyılda Kürt ve Kurdistan’ın inkar edildiğini belirten Çiftyürek, Kürtlerin artık statü istediğini aktardı. Devlet ve mevcut iktidarın Kürtlere yönelik üç maymunu oynadığını dile getiren Çiftyürek, “Bu ülkede Kürt ve Kurdistan sorunu yoksa, devlet yüz yıldır kiminle savaşıyor. Kürt meselesi, bugüne kadar inkar politikasıyla yürütüldü. Kürt sorunu yoksa, niye binlerce siyasi Kürt tutsak cezaevindedir? Barış Anneleri neden sürekli barış istiyor? Dünyanın bütün hakları da biliyor, bu sorun ‘terör’ değil, özgürlük meseledir” dedi.
Mesele inkarla çözülmez
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Kürt sorunu benim sorunumdur” sözlerini hatırlatan Çiftyürek, “Kürt sorunun barışçıl yöntemlerle çözülmesi için Kürtlerin yetkili organları ve önderleri ile devlet yetkilileri dönem dönem masaya oturdular. Demek ki Kürt sorunu vardır. Bu mesele inkar edilerek çözülmez. Açık şeffaf bir şekilde çözülmesi gerekiyor” diye konuştu.
‘Devlet Öcalan’dan korkuyor’
Abdullah Öcalan’ın aile ve avukat görüşünün sağlanması gerektiğini vurgulayan Çiftyürek, “Bugün Öcalan’ın düşüncelerine milyonlar inanıyor. Bu milyonlarca insan kendi önderlerinin durumunu merak ediyor. Ama bugün devlet Öcalan’dan korkuyor. Bu nedendir iletişimi kesmeye çalışıyor. Devletin bir diğer korkusu ise Kürt sorununun demokratik çözümüdür” dedi.
Dünya çapında İmralı tecridine karşı ve Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle eylem ve etkinliklerin gerçekleştirildiğini ifade eden Çiftyürek, başta açlık grevinde olan tutsaklar olmak üzere dünyanın dört bir yanından yüklesen bu taleplerin karşılanması gerektiğinin altını çizdi.
WAN