Cumartesi Anneleri, Sîlopiya’da kaybedilen Mehmet Fındık, Ömer Fındık ve Ömer Kartal’ın faillerini sordu
Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta cumartesi günü bir araya gelen, Cumartesi Anneleri / İnsanları eylemlerinin 981’inci haftasında Galatasaray Meydanı’nda buluştu.
Ellerinde karanfil ve kayıp yakınlarının fotoğrafını taşıyan Cumartesi Anneleri / İnsanları’nın bu haftaki eylemi yine yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. Buluşmaya sadece 10 hak savunucusunun katılmasına izin verildi.
Bu haftaki eylemde, 29 yıl önce Şirnex’in (Şırnak) Sîlopiya (Silopi) ilçesinde kaybedilen Mehmet Fındık, Ömer Fındık ve Ömer Kartal’ın faillerini soruldu. Basın metnini ise 9 Ekim 1995’te İstanbul’da gözaltında kaybettirilen Fehmi Tosun’un kızı Jiyan Tosun okudu.
Açıklamada, bugün tedavi gördüğü hastanede ölen eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür için “İyi bilmezdik” ifadeleri kullanıldı. Cumartesi Anneleri’nin bugün burada olmasının ve 90’larda yaşananların Mehmet Eymür’ün de katkısı olduğu belirtildi.
Ülkede yüzlerce insanın devlet kurumları eliyle kendilerinden geriye hiçbir iz bırakılmadan kaybedildiğini söyleyen Tosun, “Devlet, hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmedi. Suçun fail ve sorumluları cezasızlıkla korundu, yaşananlar görmezden gelindi. Ne yazık ki, iktidarlar değişse de hakikat ve adalet karşıtı rejimde bir değişiklik olmadı” dedi.
29 yıllık adalet arayışı…
Mehmet Fındık, Ömer Fındık ve Ömer Kartal dosyasını anlatan Tosun, 31 Aralık 1995 tarihinde saat 13.30’da Silopiya Doruklu köyü muhtarı Mehmet Fındık’ın telefonla arandığını dile getirerek yaşananları şöyle özetledi:
“Arayan kişi ‘Jandarma Komutanlığı’ndan arıyoruz. Bize yılbaşı için üç tane hindi getirin’ dedi. 13 yıldır muhtarlık yapan Mehmet Fındık, can güvenliğinden endişe ettiği için yanına kardeşi Ömer Fındık ve kuzeni Ömer Kartal’ı aldı. Birlikte hindileri götürmek üzere Mehmet Fındık’ın otomobili ile köyden ayrıldılar. Uzun bir zaman geçmesine rağmen üç köylü geri dönmedi. Tedirgin olan aileleri, Silopi İlçe Jandarma Komutanlığına gittiler. Burada kendilerine, ‘Yakınlarınız buraya geldi, hindileri bırakıp emniyete gittiler’ denildi. Bunun üzerine aileler, Emniyet Müdürlüğü’ne gittiler. Burada da, ‘Bize hindi getirdiler, sonra da köye gittiler’ denildi.
Köyde arabası olan herkes o gece emniyetin önüne geldi. ‘Yakınlarımızı almadan buradan gitmeyiz’ diyen köylülerin üzerine panzer sürüldü ve ateş açıldı. Bunun üzerine köye döndüler. Onlar köye döndükten iki üç saat sonra Silopi’den bir helikopter havalandı. Aileler, kaybolan yakınlarının bu helikopter ile Silopi’den çıkarılmış olabileceğini düşündü. Ertesi gün Mehmet Fındık’a ait araç Cudi Mahallesi’nde Silopi Emniyet Müdürlüğü’ne 300-400 metre uzaklıkta terkedilmiş olarak bulundu. Araç, sürtünmeden dolayı çizilmiş, Silopi Emniyet Müdürlüğü’nün kapısının boyası çizilen yerlere bulaşmıştı. Ancak başlatılan soruşturmada hiçbir ilerleme kaydedilmedi. 39 yaşındaki Mehmet Fındık, 22 yaşındaki Ömer Fındık ve 24 yaşındaki Ömer Kartal’dan bir daha haber alınamadı. 26 Ocak 2009 tarihinde aileler, tekrar Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Başvurularında yakınlarının Silopi Emniyet Müdürlüğü’nde kaybedildiğini düşündüklerini, o dönem görev yapan memurlardan ve Silopi İlçe Jandarma Komutanı Halil Yüzbaşı’dan şikayetçi olduklarını belirttiler. Ancak bu soruşturma da 2015 yılında takipsizlik kararı ile kapatıldı.”
Tosun, son olarak, “Suçun fail ve sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmaları için adli makamları göreve çağırıyoruz” dedi.
Kaynak: JINNEWS