Tutsak Abdullah Zoraslan, tahliye edilmesine 3 gün kala önceki dosyasında yer alan deliller üzerinden ağırlaştırılmış müebbet ile 23 yıl 9 ay hapse çarptırıldı. Zoraslan, savcının kendisine ‘3 yıl boyunca tahliyene 3 gün kala seni yeniden tutuklattıracağım bugünü bekledim’ dediğini anlattı
Diyarbakır Adliyesi dikkat çekici bir yargılamaya sahne oldu. “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanıp 8 yıl 9 ay hapis cezası verilen Abdullah Zoraslan isimli bir kişi, cezaevinden çıkmasına 3 gün kala kendisine yöneltilen suçlamalarla yeniden tutuklandı ve yapılan yargılama sonucunda öncekinin 6 katı hapse mahkûm edildi.
Zoraslan’ın cezaevine götüren ve ilk yargılama sonucunda verilen cezanın infazını tamamlayıp tahliye olmayı beklerken yeniden tutuklanıp cezalandırıldığı süreç 2016 yılına uzanıyor.
Sokakta silahlı saldırıya uğradı
16 Mart 2016 günü kentin merkez Rêzan (Bağlar) ilçesine bağlı 5 Nisan Mahallesi, Lezgin Avcı Caddesi, 861. Sokak üzerinde yürürken kurşunların hedefi olan Zoraslan’ın vücuduna tam 13 mermi isabet etti. Çevredekiler tarafından kentteki bir devlet hastanesine kaldırılan Zoraslan, çok sayıda ameliyat geçirip bağırsaklarının yüzde 85’i kesildi, vücudundaki 6 mermi ise çıkarılamadı. Gördüğü 5 aylık tedavinin ardından ağustos ayında taburcu olacağı gün polislerce gözaltına alınıp “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı.
Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından aynı suçlamayla hazırlanan iddianamede, Zoraslan’ın saldırıya uğraması akabinde yaralı olarak hastaneye getirildiğinde amcası oğlunun kimlik bilgileri ile girişinin yapıldığı, örgütün kırsal alanında çekildiği ileri sürülen bazı fotoğraflarının bulunduğu, yine 3 Aralık 2015’te ihbar üzerine durdurulup içerisinde kimi mühimmat malzemeleri bulunan ve malzemelerin aracına tehdit zoruyla yerleştirildiğini beyan eden araç sürücüsü C.T.’nin üzerinden çıkan not kâğıdında parmak izinin yer aldığı gerekçesiyle cezalandırılması istendi.
8 yıl 9 ay ceza
İddianamenin kabul edildiği Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılamalar sırasında hakkında suçlamaya dair gösterilen delillere yanıt veren Zoraslan, vurulduğunu haber alan ailesinin sağlık güvencesi bulunmadığı için ekonomik kaygılarla hastaneye girişini amcasının oğlunun nüfus cüzdanı ile yapmak zorunda kaldığını, kırsal alanda çekildiği öne sürülen fotoğrafların da aslında yaşadığı Lice’ye bağlı Sise köyünde düzenlenen festival sırasında çekildiğini ve üzerinde yöresel kıyafet bulunduğunu beyan etti.
Ele geçirilen örgütsel doküman üzerindeki parmak izinin ise eczanede çalışırken eşantiyon olarak gelen defter ve kalemleri dağıttıkları için çıkmış olabileceğini belirten Zoraslan’a, araç sürücüsü C.T. ile araca malzemeleri yükleyen kişi olup sonrasında yakalanan A.K. isimli örgüt mensubunun kendisini tanımadıkları yönündeki beyanlarına rağmen 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
Tutukluyken tutuklandı!
Hakkında verilen hükmün infaz süresi olan 7 yılı cezaevinde geçiren Zoraslan, tahliye olmasına 3 gün kala hakkında daha önceden açılan bir soruşturma dosyası kapsamında yeniden adliyeye getirildi. Yapılan savcılık sorgusunun ardından yargılandığı önceki dosyada da yer alan bir kısım deliller ile hakkında sonradan beyanlarda bulunan bazı tanık ifadeleri doğrultusunda sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Tanıklar ‘tanımıyoruz’ dedi
Tanıklar Abdullah Zorarslan cezaevindeyken yürütülen soruşturma sonucunda hakkında TCK’nin 302. ve 174. Maddeleri ile 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlamalarıyla hazırlanan iddianamede, daha önce hüküm giydiği dosyadaki delillerin yanı sıra ele geçirildiği ileri sürülen bazı örgütsel yazışma ve notlarda geçen “Brusk Amed” “Brusk Argat”, “Brusk Argat Lice” kod isimlerini kullanan kişinin kendisi olduğu iddia edildi. Bu iddiada da örgütten kaçıp kolluk birimlerine teslim olan 9 açık tanık ile bir gizli tanığın beyanlarına dayandırıldı. Ancak yargılama aşamasında bu yöndeki talep üzerinde mahkeme huzurunda dinlenen açık tanıkların tümü Zorarslan’ı tanımadıklarını söyledi.
Savcı: Bu günü bekledim
Mahkemede yaptığı savunmada saldırıya uğradığı olayın failleri yakalanmamış iken hakkında önceki dosyada yer alan delillere dayanılarak yeni suçlamalarda bulunulmasının algı yaratmaya dönük olduğunu dile getiren Abdullah Zoraslan, hakkındaki iddianamenin daha önceki iddianamesini de hazırlamış olan savcının kişisel hırs ve ihtiraslarının sonucu olduğunu dile getirdi.
Zoraslan, tahliye olmayı beklerken tutuklanmasını talep eden savcının sorgu sırasında kendisine “3 yıl boyunca tahliyene 3 gün kala seni yeniden tutuklattıracağım bugünü bekledim” dediği de anlattı.
Mükerrer yargılama
Avukatı ise, yaptığı savunmada müvekkili hakkında daha önce yargılandığı davanın iddianamesini de hazırlamış olan soruşturma savcısının dosya kapsamındaki iddianamede yer alan sevk maddelerinin öncekinde bulunmadığı, bu sebeple yargılamanın mükerrer kabul edilmeyeceği yorumuyla yeni iddianame hazırlamış olmasının hukuki nitelemelere aykırı olduğuna dikkat çekti. CMK’nin 223/7 fıkrasına göre, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm” varsa davanın reddine karar verilmesi gerektiğini hatırlatarak yine Yargıtay’ın bu konudaki kararlarını emsal gösterdi.
53 yıl 9 ay hapse mahkum edildi
Yargılama sonucunda 14 Aralık 2023 günü görülen duruşmada kararını açıklayan mahkeme heyeti, Abdullah Zoraslan’ı “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “6136 sayılı yasaya muhalefet”ten 17 yıl 6 ay, “İzinsiz tehlikeli madde bulundurmak”tan 5 yıl 15 ay olmak üzere toplamda 53 yıl 9 ay hapse mahkûm etti.
Kaynak: MA