Bu ara herkes Devletler Hukuku profesörü olmuş, ahkam kesiyor. “Aman efendim Irak’ın içişlerine karışılıyor!” Yahu Irak’ta içişleri mi kalmış? Bugün Iraklı Kürt evine dönmüş, polis ve asker hangi saatte istese kapı kırar, içine girer. Genelde mesken masumiyeti var medeni hukukta; ama nerede medeniyet?
Kaldı ki, bugün Irak devleti, devlet statüsünden çıkmış gibidir. Devlet vatandaşlarına karşı namuslu bir baba gibi olmak mecburiyetindedir. Peki, şimdi Saddam Hüseyin namuslu bir baba gibi midir? Değildir. Düşünün, bir baba eline bıçağı almış, evinin içinde çocuklarını kesiyor. Çocuklar feryat ediyor. Ama bizim Metin Toker komşularına diyor ki, “Bırakın ne hakla adamın evine girip mani olacaksınız? Mesken masumiyeti vardır. Kimse kimsenin evine zorla giremez.”
Bu akıl hocasının niyetleri bellidir. Çünkü biliyorlar ki, baba üveydir ve çocukları da Kürttür.
Hem size bir şey söyleyeyim mi, Kenan Evren de dahil bu adamlar milyonlarca vatandaşını adam yerine koymuyorlar. Bilmezler ki, bu davranışlarına karşı 20 milyon Kürt vatandaşımız bu adamlardan en azından nefret ediyor. Peki böyle ulu orta, saçma sapan konuşmanın ne faydası var? Vatandaşlar arasına soğukluk sokmaktan başka neye yarar?
Bugünkü Kürt, dünkü Türkçe bilmeyen Kürt değildir. Onların babalarını okutacak yetenektedir Kürt. Ama ne lüzum var, bu gevezeliklere. Adam olsaydınız, aziz hemşehrimiz, hatta soydaşımız sayın Cumhurbaşkanı Turgut Özal, hepinizi suya götürüp, susuz getirmezdi. Siz kim oluyorsunuz ki, dediğiniz olsun. Evvel Allah, sonra Bush ve Özal! Siz ırgalayın ha ırgalayın göbeğinizi çatlayana kadar.
——————–
2 Haziran 1991