İmralı Cezaevi’nde tutulan ağabeyi Veysi Aktaş’la yaptıkları son görüşmeyi anlatan Sabiha Aslan, ‘Neredeyse nefes almalarına bile disiplin cezası verecekler’ diyerek görüştürmeme haline tepki gösterdi
İmralı Adası’nda tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’tan 25 Mart 2021 tarihinden bu yana hiçbir haber alınamıyor. 34 aydır kendisinden haber alınamayan Veysi Aktaş’ın ailesi ve avukatlarının yaptığı görüşme başvurularına ya yanıt verilmiyor ya da kimi gerekçelerle başvurular reddediliyor. Veysi Aktaş’ın kardeşi Sabiha Aslan, yaptıkları son görüşmeyi Jinnews’ten Pelşin Çetinkaya’ya anlattı.
Son görüşme 2018’de
İmralı’da tutulan ağabeyi Veysi ile en son 2018’de görüştüğünü hatırlatan Aslan, “O görüşmeyi de yapmış saymıyorum. Bir insan 45 dakikada ne konuşabilir, ne ifade edilebilir ki” dedi.
İmralı Adası’na ulaşana kadar çok kötü şartlardan geçtiğini dile getiren Aslan, “Yol boyunca çok fazla aramalardan geçtik, yolculuğumuz sırasında denizdeki yolculuğumuz bir işkenceydi resmen. Bir nevi aslında o yol süreci bizim için 3 saatlik bir tecritti. İmralı ıssız, basık ve nemliydi. Orası normal bir cezaevi değildi” ifadelerini kullandı.
‘Hiçbir soruya cevap vermediler’
Görüşme sırada da baskı altında olduklarını belirten Aslan, “Benimle birlikte 4 kişi İmralı’ya gittik. Orada kalan 4 kişinin ailesinden birer kişi görüşmeye gelmişti. Görüşmeyi 2’şerli 2 grup şeklinde yaptılar. 4 farklı oda vardı. Hepimizin görüş odası farklıydı. Hiçbirimiz birbirimizi görmedik. Sadece bir ara Önderliğin sesini duydum. Veysi ile görüşme odamız çok küçüktü. Odanın ortasında yuvarlak bir masa vardı. Veysi hatta Önderlik ile bu masada görüştüklerini de söyledi. Veysi’yle görüşme esnasında odada 2 kişi vardı ve yüzleri maskeliydi. Veysi’yle Kürtçe konuşmayı talep ettim. Bana neden Türkçe konuşmadığımızı söylediler. Ben de çocukluktan beri Veysi’yle Kürtçe konuştuğumuzu söyledim. Onlar da bize o halde dinleme cihazı bırakacaklarını söyledi ve masaya dinleme cihazı bıraktılar. Bana bir şey dediklerinde ya da ben onlara bir şey dediğimde benimle asla göz teması kurmuyorlardı. Aramadan görüşmeye kadar sorduğum hiçbir soruya cevap vermediler” diyerek görüş koşullarını anlattı.
‘Adalet yok’
İmralı’nın başlı başına bir tecrit merkezi olduğunun altını çizen Aslan, tecridin sadece görüşmeme, haber alamama hali olmadığına dikkat çekerek, “Orada ne hak, ne hukuk ne de adalet var. Evet, biz gittik sadece 45 dakikalık görüş yaptık ama bunu bir nimetmiş gibi görmemek lazım. Zaten bu bizim hakkımızdı” ifadelerini kullandı.
‘Derhal tahliye edilmeliler’
Son dönemlerde Marmara bölgesinde yaşanan depremleri hatırlatan Aslan, “Derhal bu kişilerin oradan tahliye edilmesi gerekiyor. O 4 mahkumun aileleri ve bir halkı var. Gece-gündüz onları merak ediyoruz. Deprem uzmanları bu tehlikeyi biliyor. Burada onları da sorumlu tutuyorum. Marmara’daki depremin tehlikesini anlatırken İmralı Adası’nda insanların olduğunu unutmamalılar. Bütün bu bilinen tehlikelere rağmen karşımızda bir muhatap bulamıyoruz” vurgusu yaptı.
Ağabeyiyle görüşmek için her hafta kendisi ve avukatlarıyla başvuru yaptığını belirten Aslan, bu başvurulara karşılık hiçbir cevap alamadıklarını dile getirdi. İmralı’daki 4 isme, 6 ayda bir verilen disiplin cezalarına da değinen Aslan, “Neredeyse nefes almalarına bile disiplin cezası verecekler” diyerek duruma tepki gösterdi.
AMED