Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için başlatılan kampanyanın sonuç alıncaya kadar daha da büyütülmesi gerektiğini ifade eden Rua Fitko, ‘Öcalan özgür olmadan içinde yaşadığımız sistemin mağduru olan toplumlarda özgür olamaz’ dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kırılması ve özgürlüğünün sağlanması hedefiyle 10 Ekim’de dünyanın 74 merkezinde yapılan ortak açıklamayla “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” talebiyle küresel bir kampanyanın startı verildi. Kampanyaya dünyanın dört bir yanındaki farklı toplumsal kesimlerden destekler gelmeye devam ediyor. Almanya’da faaliyet yürüten Gemeirsam Kampfen hareketi üyelerinden Rua Fitko, kampanyaya ve Öcalan’ın toplumlar için önemine dair ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.
‘Herkes için çözüm sunuyor’
Abdullah Öcalan’ın Demokratik Konfederalizm paradigmasının dünyada yaşanan krizlerin ve nedenlerinin anlaşılması açısından önemli olduğunu ifade eden Fitko, “Öcalan’ın paradigmaları Ortadoğu ve Mezopotamya merkezli gelişse de, bu paradigma sadece Ortadoğu ve Kurdistan’da yaşanan sorunlara değil aynı zamanda dünyanın içinde bulunduğu krize bir çözüm sunuyor. Örneğin, bu paradigma kendi ülkem Almanya için de bir çözüm ve perspektif sunuyor. Almanya halklarının içinde yaşadığı krizlere de bir alternatif yol sunuyor” dedi.
Öcalan’ın paradigması, aynı zamanda bireyin kendisini anlamasına da imkan sunduğunu ifade eden Fitko, “Öcalan’ın fikirleri sayesinde kendimizi yeniden tanımlayabiliriz. Nerden geldiğimizi, kim olduğumuzu, neye karşı mücadele etmemiz gerektiği sorularına cevap bulmak açısından önemli bir yol gösterici konumda” ifadelerini kullandı.
‘Toplumlara alternatif sunuyor’
Abdullah Öcalan’ın egemen sistemlere karşı toplumlara önemli bir alternatif sunduğunun altını çizen Fitko, şöyle devam etti: “Bugün sadece egemen olan ulus devlet ideolojilerine bağlı kalamayız. İkinci bir yol var aslında, Öcalan kitaplarında bu ikinci yoldan bahsediyor. Yani demokratik değerlerin mevcut olduğu toplumların var olabileceği yolunu bize sunuyor. Öcalan devletsiz, iktidarsız bir sistemin nasıl inşa edilebileceğini halklara sunuyor. Öcalan’ın paradigmaları içinde yaşadığımız sistemlerin gerçekliğini anlamak için sadece bir yöntem değil aynı zamanda toplumlar arasında güçlü bağlar kurmak için de bir fırsattır. Öcalan devletin dışında bir toplumsal örgütlemenin önemine dikkat çekiyor. Ulus devletler, bizleri kimliklerle, cinsiyetçilikle yani farklılıklarımızla hep ayrıştırıyor. Bunlara karşı bizlerde ortak yanlarımızı daha güçlendirmeliyiz. Dünyanın farklı yerlerinde olan hareketler olarak aramızdaki bağları daha güçlü kılmalı ve birlikte mücadele etmeliyiz.”
Kadınlar için önemi
Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin Kadın Özgürlük Mücadelesi açısından da önemini işaret eden Fitko, “Bence, Öcalan’ın görüşlerini kadın hareketleri için önemli kılan sadece öneri sunmaması pratikte de bir karşılık bulmasıdır. Öcalan sadece kadınların örgütlenmesi gerektiğini söylemiyor, Öcalan’ı anladığım kadarıyla, o kadınları anlamaya çalışıyor ve kadınları anladıkça kadınların isteklerini somutluğa ulaştırıyor. Kadınların ihtiyaçlarını iyi görüyor ve bu noktada örgütlenmeleri noktasında önemli perspektifler sunuyor. Bunları dünyanın farklı yerlerinde görmüyoruz. Bu anlamda, Öcalan’ın paradigmalarının kadınlar açısından çok özel bir konumu var. Son yıllarda kadın mücadelesi önemli bir derece de dünya genelinde geliyor. Ama aynı zamanda faşist ve patriarkal sistemlerinde güçlenmesi söz konusudur. Buna karşı, Öcalan’ın sunduğu paradigmalarla biz kadınlara karşı geliştirilen her türlü politikaya cevap olabiliriz” diye konuştu.
‘Kadınlar için önem taşımalı’
Öcalan’ın özgürlüğünün kadınlar açısından da önemini vurgulayan Rua Fitko, “Öcalan’ın özgürlüğü kadınlar açısından büyük önem taşımalı. Özellikle biz Avrupa’daki kadınlar, Öcalan’ın içinde bulunduğu tecrit koşullarının bizler için ne anlam ifade ettiğini iyi düşünmeliyiz. Kadınların özgürlüğü açısından önemli bir düşünür olan Öcalan’ın cezaevinde olmasını kabul etmememiz gerekir. Öcalan’ın özgürlüğü ile kadınların özgürlüğü birbiriyle bağlantılıdır. Öcalan özgür olmadan içinde yaşadığımız sistemin mağduru olan toplumlarda özgür olamaz” diye kaydetti.
‘Daha çok sahiplenilmeli’
Abdullah Öcalan’ın içinde bulunduğu ağır tecrit koşullarının kendileri açısından kabul edilemez olduğunu da vurgulayan Fitko, özgürlüğü için başlatılan hamlenin bütün toplumsal kesimler tarafından sahiplenilmesi gerektiğini kaydetti. Kampanyanın son dönemde farklı toplumsal kesimlerle kurulan bağların bir sonucu olarak geliştiğini ifade eden Fitko, “Bu kampanya her şeyden önce Öcalan’ın paradigmasının halklarda bulduğu karşılık sonucu ortaya çıkmıştır. İnsanlar Öcalan’ı anladıkça, onun daha çok sahipleniyor ve özgürlüğünü talep ediyor. Bu kadar geniş çaplı bir özgürlük kampanyası bugüne kadar duymadım. Bu kampanya daha çok sahiplenilmeli ve sonuç alıncaya kadar daha da büyütülmeli” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ