Türkiye’nin Federe Kurdistan’da KDP desteğiyle sürdürdüğü saldırılar, 2023 yılında da hız kesmedi. Depremde bile bombardıman sürdü. Bir yıl içinde Federe Kurdistan topraklarına atılan bombaların toplamı, büyük çaplı nükleer bombadan daha büyük
Mervan Özdemir
Saldırılar, protesto gösterileri, siyasi krizler ve direnişler gölgesinde geçen bir yılın daha sonuna geldik. Yıl boyunca halkların, kadınların ve özgürlük talep edenlerin sömürgen ve baskıcı iktidarlara karşı geliştirdiği direniş devam etti.
Federal Kurdistan Bölgesi için 2023 yılı, Türk devletinin daha öncesinde de var olan sınır ötesi operasyonları ile başladı. Yıl boyunca devam eden saldırılara ek olarak yılın en kritik gelişmelerinden biri KCK’nin deprem nedeniyle ilan etmiş olduğu eylemsizlik kararıydı.
Deprem için dayanışma
Dünya tarihinde eşine az rastlanan bir deprem felaketi, 6 Şubat’ta Türkiye ve Kurdistan’ı vurdu. Yüzeye çok yakın mesafede, 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki deprem art arda yaşandı. Maraş merkezli bu depremler “Asrın Felaketi” olarak tarihe geçti.
Asrın Felaketi olarak tanımlanan depremin elbette ki yarattığı trajedik sonuç sadece Türkiye ile sınırlı kalmadı. Irak ve Kurdistan Bölgesi halkı kolları sıvadı ve daha ilk günden itibaren yüzlerce dayanışma kampanyası başlattı.
Kurdistan Bölgesi sağlık personelleri depremden hemen bir gün sonra Habur Sınır Kapısı’nda uzun bir araç konvoyu oluşturarak Türkiye’ye geçti. Kurdistan Bölgesi’nin Duhok, Hewlêr, Süleymaniye ve Halepçe vilayetleri ile tüm ilçelerinde yurttaşlar belirlenen merkezlere yaşamsal ihtiyaçlar ve maddi bağışlarda bulundu.
Yardımlar engellendi
Heyva Sor a Kurdistan ve farklı fraksiyonların organize ettiği yardımlar tırlarla Türkiye’ye taşınmak istendi ancak engellemelerle karşılaşıldı. Halkın yardımlarının Türkiye’ye geçişleri engellendi. Ancak Kurdistan Bölgesi Hükümeti’nin imkanlarıyla toplanan ve geçişine kısmen izin verilen yardımlar ise KDP ve Barzani ailesinin reklam araçlarına dönüştürüldü.
Geçişine izin verilmeyen yardımlar ise büyük imkansızlıklar dahilinde Rojava’da depremin vurduğu merkezlere ulaştırıldı.
Eylemsizlik kararı
Deprem felaketinden 2 gün sonra KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, yaşanan deprem nedeniyle şehir ve metropollerdeki askeri eylemleri durdurma çağrısı yapmıştı. KCK’nin çağrısı üzerine Halk Savunma Merkez Karargah Komutanlığı, kendilerine yönelik saldırı olmadığı müddetçe askeri eylemleri durdurma kararı aldı.
Depremde yok savaşta var
Deprem sonrası başlatılan insani eylemsizlik kararının karşılık bulması için Kurdistan Bölgesi ve dünyadan çok sayıda çağrı yapıldı. Çağrılara rağmen deprem felaketinde hayatını kaybedenlerin yaraları sarılmak yerine hava saldırıları devan etti.
Devam eden hava saldırıları ve karadan operasyonların baharda yeniden başlamasıyla birlikte 13 Haziran 2023’te KCK, 6 Şubat’taki deprem felaketinden sonra ilan edilen ve seçimlerde de uzatılan eylemsizlik sürecini sonlandırdığını duyuracaktı.
Binlerce saldırı
2022 yılı Kurdistan Bölgesi’nde KDP güçleri ortaklığıyla Türk devletinin operasyonları aralıksız bir şekilde sürmüştü. Kurdistan Bölgesi’nde 2022 yılında HPG güçlerine karşı tank, obüs, havan ve ağır silahlar eşliğinde on binlerce saldırı düzenlenmişti. Operasyonlarda hedef alınan alanlar 4 bin 233 kez savaş uçağı ve 5 bin 628 kez de helikopterlerle bombalanmıştı. ANF’de yer alan verilere göre 2022 yılı içerisinde çatışma alanları 3 bin 730 kez yasaklı bomba ve kimyasal silahlarla bombalandı. 2023 yılı,eylemsizlik kararına rağmen 2022’den farksız olmayacaktı.
Türkiye, gerçekleştirdiği operasyonların niteliği ve niceliğine ilişkin şeffaf açıklamalarda bulunmuyor. Bu nedenle Türkiye kaynaklarından savaşın bilançosunu ortaya koymak neredeyse imkansız oluyor. Ancak ANF’de yer alan HPG’nin operasyon ve çatışmalara ilişkin bilançosu savaşın şiddetini ortaya koyuyor.
Ocak
Buna göre; Ocak ayı içerisinde 134 defa savaş uçağı, 38 defa helikopter saldırısı oldu. Obüs, havan, tank ve ağır silahlarla da yüzlerce saldırı gerçekleştirildi. Aynı kaynaklara göre Türkiye, 252 defa yasaklı bomba ve kimyasal silahlarla saldırdı.
Şubat
Şubat ayında, depremin etkisiyle saldırı sayısı azalsa da bombardımanlar devam etti. Şubat ayında 30 defa savaş uçağı, 18 defa helikopterle saldırı düzenlendi. Obüs, havan, tank ve ağır silahlarla düzenlenen saldırı sayısı ise 834 olarak kaydedildi. Şubat ayında da yasaklı bombalar ve kimyasal silahlarla 142 saldırı düzenlendi.
Mart
Mart ayında 72 kez savaş uçakları, bin 357 kez saldırı helikopteri, obüs, havan, tank ve ağır silahlarla, 53 kez fosfor içerikli toplar, yasaklı bombalar ve kimyasal silahlarla saldırı düzenlendi.
Nisan
Nisan ayında 76 kez savaş uçaklarıyla, 61 kez saldırı helikopteriyle, 944 kez de tank, top, obüs ve ağır silahlarla olmak üzere bin 81 kez saldırı düzenlendi. 8 kez de kimyasal silah ve yasaklı bombalar kullanıldı.
Mayıs
Mayıs ayı içerisinde yapılan açıklamada artık eylemsizlik kararının fiilen sona erdiği ifade edilecekti. Mayıs ayı bilançosuna ilişkin yapılan açıklamada 8 kez yasaklı bomba ve kimyasal silah kullanıldığı, savaş uçakları ile 126, saldırı helikopterleri ile 435 saldırı gerçekleştirildiği duyuruldu. Aynı ay içerisinde tank, obüs ve havanlarla gerçekleştirilen saldırı sayısı ise 435.
HPG, Mayıs ayı içerisinde yayınladığı bir açıklamada eylemsizlik kararı boyunca gerçekleştirilen bombardıman sayısının 4 bin 848 olduğunu ifade etti.
Haziran
Haziran ayında uçaklarla 127, helikopterlerle 40; obüs, tank ve ağır silahlar 2 bin 148 saldırı gerçekleşti. Yasaklı bomba ve kimyasal silah kullanımı ise 40 olarak ifade edildi.
Temmuz
Temmuz ayında, savaşın dozu iyice arttı ve bu rakamlara da yansıdı. Temmuz ayında uçaklarla gerçekleşen hava saldırısı 238, helikopterlerle 168 saldırı gerçekleşti. Tank, obüs ve diğer ağır silahlarla gerçekleştirilen saldırılar ise ‘yüzlerce’ ifade ediliyor.
Eylül
Eylül ayında 149 savaş uçağı saldırısı gerçekleştiği ifade ediliyor. Bu ay içerisinde taarruz helikopterleriyle gerçekleştirilen saldırı sayısına yer verilmedi. Bu ay içerisinda 7 defa kimyasal silah ve yasaklı bomba kullanıldığı ifade ediliyor.
Ekim-Kasım
Ekim ve Kasım aylarında yapılan iki açıklamada toplamda 341 savaş uçağı saldırısı, 300 yasaklı patlayıcı yüklü dron saldırısı ve 500’ü aşkın yasaklı patlayıcı saldırı gerçekleştirildiği ifade ediliyor.
Aralık
Aralık ayına ilişkin açıklama henüz yapılmamış olsa da bir yıl içerisinde gerçekleştirilen saldırılar göz önünde bulundurulduğunda, yüzlerce saldırının gerçekleştiği ihtimal dahilindedir.
Patlayıcıların niceliği
Tüm bu saldırıları ayrı ayrı buraya not etmemizin temel amacı, bir yıl içerisinde gerçekleştirilen saldırıların niceliğini ortaya koymak. Buna göre;
Uçakların kullandığı patlayıcının ağırlığı, kullandığı roketler ve kazan bombalarına göre değişmekte, bu ağırlığın bir ila 2 ton arasında olduğu tahmin edilmektedir.
Yasaklı bomba ve kimyasal silah olarak tanımlanan patlayıcıların ağırlığının 50 ila 250 kilogram arasında değiştiği tahmin ediliyor.
Taarruz helikopterlerinde yoğunluklu olarak doçka olarak bilinen silah kullanılmakta. Bu silahlarda kullanılan mermilerin 12.5, 14.5 veya 23 mm olduğu ifade ediliyor. Bu mermilerin ağırlıkları ise 30 ila 100 kilogram arasında değişiyor.
Obüsler 30, 40, 50 ve 70 kilogram arasında değişmektedir. Tankların kullandığı güllelerin ağırlığı ise 40 kilograma kadar çıkabiliyor.
Kayıt altına aldığımız kadarıyla Ocak ayından Kasım ayına dek bin 293 savaş uçağı saldırısında en düşük miktarda patlayıcı kullanılmış olsa bile bin 300 ton patlayıcı; bin 217 helikopter saldırısında yine en düşük seviyede 37 ton patlayıcı patlayıcı kullanılmış durumda.
Kimi aylar ayrıntılı ve net bir sayı verilmese de bir yıl içerisinde yapılan açıklamaya göre tank, obüs ve ağır silahlarla gerçekleştirilen saldırı sayısı 5 bini aşıyor. Tank, obüs ve diğer ağır silahlarda kullanılan patlayıcı maddelerin ortalama ağırlığı 50 kilogram olarak hesaplandığında bu saldırılarda kullanılan patlayıcı miktarı 2 bin 500 tonu bulmaktadır.
Yasaklı bomba veya kimyasal silah olarak tanımlanan saldırı sayısı bini aşmaktadır. Her saldırıda 50 kilogram patlayıcı kullanıldığı tahmin edilse bile 5 ton patlayıcı kullanıldığı anlaşılıyor.
Kayıt altına alınabilen en düşük seviyelerdeki ve kullanılabileceği düşünülen en hafif patlayıcılarla hesabını yapmaya çalıştığımız 11 ay içerisinde kullanılan patlayıcı miktarı en az 4 bin ton civarında. Bu patlayıcı madde miktarı aynı anda kullanılsa dünyayı yok edebilecek düzeyde tahribat yaratabiliyor. Unutulmamalıdır ki net sayılarla ifade edilmemiş ve kayıt altına alınmamış saldırılar bu hesaptan muaf tutulmuştur.