ÖHD Wan Eşbaşkanı Mehtap Işık, İmralı’daki tecridin bütün cezaevlerine yayıldığını belirterek ATK’nin ‘cezaevinde kalabilir’ raporlarının da tamamen siyasi ve keyfi olduğunu vurguladı
AKP iktidarı özel savaş politikasını cezaevlerindeki tutsaklar üzerinde derinleştiriyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, bütün cezaevlerine yayılırken, bu durumdan en çok hasta tutsaklar etkileniyor. Tutsakların tedavi hakları ya da serbest bırakılmaları ya cezaevi yönetimleri ya da Adli Tıp Kurumları (ATK) tarafından engelleniyor. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Wan Şube Eşbaşkanı Mehtap Işık, konuya ilişkin JİNNEWS’ten Rojda Aydın’a değerlendirmelerde bulundu.
ATK tutuklu adli mi siyasi mi diye bakıyor
Cezaevlerinde son yıllarda baskı ve hak ihlallerinin arttığını kaydeden Işık, ATK’nin rolüne dikkat çekti. Işık, “Hasta tutsakların bırakılması, infazlarının ertelenmesi için yaptığımız başvuruları ATK’ye de gönderiyoruz. Ancak ATK, ‘cezaevinde kalabilir’ raporu veriyor. Düşünün cezevinde 85 yaşında ve ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayan tutsaklar için ‘cezaevinde kalabilir’ raporu veriliyor ve tekrar cezaevine gönderiliyor. İnfaz Hakimlikleri ve savcılar ‘biz ATK raporuna bağlıyız’ diyor. Bu şekilde hasta tutsaklar bırakılmıyor. Burada üzerinde durmamız gereken şey ATK’nin siyasi karar vermesi. Çünkü infaz kanununda eşitsizlik var. Siyasi ve adli tutsaklarda infaz şartları farklı. Siyasi tutsaklar TMK çerçevesinde ele alındığı için talepleri yerine getirilmiyor. ATK de burada kararını siyasi ya da adli olup olmadığına göre veriyor. Eğer siyasi tutsak ise onlar hakkında kolay kolay tahliye kararı verilmiyor. Bunu biz Makbule Özer şahsında görmüştük” ifadelerini kullandı.
Keyfi kararlar
Tutsakların infazlarının yakılmasına da değinen Işık, bunun keyfi olduğunu söyledi. Mehtap, “Bırakılacak tutsaklara ‘siz HDP’yi nasıl görüyorsunuz’ diye soruluyor. Bu keyfi bir şey” dedi.
Sorumluluklarını yerine getirmiyorlar
Hasta tutsaklar için girişimlerinin devam ettiğini belirten Işık, ellerinde hasta tutsak listesi olduğunu söyledi. Işık, şöyle devam etti: “Başvuran kişilere ulaşıyoruz. Onları gündeme getirmeye çalışarak bırakılmalarını istiyoruz. Aynı zamanda hasta tutsakların durumunun ağırlaşmaması için girişimlerimiz oluyor. Ancak hala ulaşamadığımız başka hasta tutsaklar da var. Durumu çok ağır olan tutsaklar var. Aileleri aracılığı ile başvuru yapıyorlar. Girişimlerimiz sürüyor. Tutsakların yaşamından cezaevi idareleri sorumlu. Eğer başlarına bir şey gelirse idare bundan sorumlu. Ancak cezaevi idareleri bu sorumluluklarını yerine getirmiyor.”
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de dikkat çeken Işık, tecridin yaşamın tüm alanlarına yayıldığını, özellikle de hasta tutsaklara yönelik olduğunu dile getirdi.
WAN