Kayıp yakınları ve İHD, Necmi Çaçan, Mehmet Özdemir ve Roboskî katliamının failleri sordu
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları, ‘Kayıplar bulunsun failler yargılansın’ eylemlerini bu hafta da birçok kentte gerçekleştirdi. İHD Colemêrg (Hakkari) Şubesi ve kayıp yakınları, 103’üncü haftada devam eden eylemlerini Gever (Yüksekova) ilçesindeki şube binası önünde gerçekleştirdi. Açıklamaya İHD yöneticileri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivistleri katılım sağladı. Bu haftaki açıklamada, 29 Aralık 1993 tarihinde Bedlîs’in (Bitlis) Tetwan (Tatvan) ilçesine bağlı Düzce alan köyüne askerlerce düzenlenen operasyonda ağır işkenceler sonucu yaşamını yitiren Necmi Çaçan’ın failleri soruldu. Açıklamayı, İHD Colemêrg Şubesi Eşbaşkanı Sibel Çapraz okudu.
29 Aralık 1993 tarihinde Bedlîs’in Tetwan ilçesine bağlı Düzce alan köyüne askerlerce bir operasyon düzenlendiğini kaydeden Çapraz, “Operasyonu düzenleyen komutan Korkmaz Tağma’nın lakabı ise ‘kelle kesen’di. Askerler, Gülşen Çaçan’ı ve çocuklarını darp ettiler. Gülşen, eşinin evin arkasına götürüldüğünü fark etti. Ağır işkence görmüş cansız bedeni iki köy arasında bulundu. Necmi Çaçan’ın ağır işkence görmüş naaşı dini vecibeleri yerine getirilmeden köylüler tarafından defnedilmek zorunda bırakıldı” dedi.
Tanıklar tehdit edildi
Olay gerçekleştikten hemen sonra askerler tarafından Necmi’nin amcasından zorla “Necmi’yi PKK öldürttü” yazısı ile imza alındığını ifade eden Çapraz, “Dönemin basınında ise köyde birçok terörist etkisiz hale getirildi diye açıklamalar geçiyordu. Olayın medyaya yansıması ile köyde yaşanan bu vahşet adına konuşmak isteyen görgü tanıkları tehdit edildi. Akabinde Tatvan da başlayan soruşturma tüm gerçekliklere rağmen kapatıldı ve yapılan tüm başvurulara rağmen herhangi bir ilerleme kaydedilemedi. Nihayetinde 20 yıl sonrasında dosya zaman aşımı ile kaldırıldı” diye ekledi.
Mücadelemizi sürdüreceğiz
Açıklamaya katılan Necmi’nin kızı Colemêrg İHD yöneticilerinden Pınar Yılmaz Çaçan ise, “30 yıldır hukuk mücadelemiz sürüyor ve bu tarihte kelle kesen lakaplı Korkmaz Tağma, Arif Doğan’ın ekibinde ve bu bilindiği halde hiçbir şekilde yargılanmadı. Failler belli olduğu halde yargılama yapılmadı. Değil 30 yıl 100 yıl geçse dahi hukuk mücadelemizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Failler bulunup yargı önünde hesap verene kadar kızı olarak mücadelemi sürdüreceğim” dedi.
Amed
İHD Amed Şubesi ile kayıp yakınları bu hafta 777’ncisini düzenledikleri eylemlerinde 26 Aralık 1997’de Amed’de gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu. Açıklamayı İHD Amed Şube Yönetim Kurulu üyesi Berfin Elçi okudu. Elçi, Mehmet Özdemir’in zorla kaybedilmeden önce birkaç defa gözaltına alındığını ve bu gözaltılar sırasında ağır işkenceler gördüğünü aktardı.
Elçi, Özdemir’in zorla kaybettirildiği günü ise şöyle aktardı: “Mehmet Özdemir 26 Aralık 1997 sabahı evinden çıkar. Görgü tanıkları; Mehmet Özdemir’in kahvede arkadaşlarıyla otururken silahlı, sivil kıyafetli ve ellerinde telsiz bulunan iki kişinin Özdemir’e kendileriyle gelmesini söylediğini, bu kişilerle dışarı çıkan Özdemir’in beyaz bir taksiye doğru götürüldüğünü belirtmiştir. Tanıklar, arabada üçüncü bir kişinin de oturduğunu, Özdemir’in arabaya binmemek için uğraştığını, kendini yere attığını, onu tutan kişilerden kurtulmaya çalıştığını da belirtmişlerdir.”
Yanlışlık yapılmış!
Mehmet Özdemir’in eşi Enzile Özdemir’in, olay sonrası 29 Aralık 1997’de İHD’ye başvurduğunu ifade eden Elçi, daha sonra Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı’na başvuru yapıldığını ve savcılıktan verilen dilekçeye “Mehmet Özdemir, Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınmıştır” damgasının vurulduğunu söyledi. Damganın üzerinde hiçbir yetkilinin imzasının bulunmadığını sözlerine ekleyen Elçi, eşinden haber alamayan Enzile Özdemir’in bir süre sonra tekrar yetkili kurumlara başvurduğunu belirtti. Elçi, “Kendisine verilen yanıtta bu defa Mehmet Özdemir’in gözaltına alınmadığı, bir yanlışlık yapılarak gözaltında olduğunun söylenmiş olabileceği iddia edildi” dedi.
İç hukukta sonuç alamayan Özdemir ailesinin 7 Eylül 1999’da Mehmet Özdemir’in zorla kaybedilmesiyle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuru yaptığını dile getiren Elçi, “Yapılan tüm başvurulara rağmen Mehmet Özdemir’den bir daha haber alınamadı. AİHM, 8 Ocak 2008’de esas ve usul yönünden dosya ile ilgili ihlal kararı verdi ve Türkiye’yi tazminata mahkûm etti” diye belirtti.
Êlih
İHD ve kayıp yakınları, Êlih’te (Batman) 613’üncü hafta da Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. Eyleme kayıp yakınları, insan hakları savunucuları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Êlih Barosu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticileri katıldı.
Bu haftaki eylemde Şirnex’ın Qileban (Uludere) ilçesine bağlı Roboskî köyünde 28 Aralık 2011 yılında 19’u çocuk 34 kişinin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçakları ile bombalanarak katledilmesi anlatıldı. Faillerin yargılanması talebi yinelendi.
HABER MERKEZİ