Meme kanseri şüphesi bulunan tutsak Sudan Güven’in infazı “iyi halli olmadığı” gerekçesiyle 3 defa yakıldı. Ailesi, Güven için hazırlanan raporda ‘uzman doktorun görmesine gere yok’ ibaresi olduğunu ekledi
Amed’in Bismil ilçesinde 2009 yılında yapılan ev baskınında gözaltına alınan Sudan Güven o dönem Barış ve Demokrasi Partisi’nde (BDP) yürüttüğü faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklandı. Yargılandığı Erzurum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 yıl 3 ay hapis cezası alan Güven, infaz süresi olan 11 yıl 5 ay 23 gün olan infaz süresini 4 Mayıs 2023’te tamamladı. Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun “iyi halli olmadığı” yönündeki kararı gerekçe gösterilerek tahliyesi 3 kez engellenen Güven’in doktor muayenesinde kanser şüphesi olduğu tespit edildi. Cezaevi koşullarında kortizon tedavisi gören Güven’in durumu kritik bir hal alıyor.
Konuya ilişkin Suden Güven’in kardeşi Fatma Güven ve annesi Gülistan Güven Jinnews’e konuştu.
İnfazı yakıldı
Fatma Güven, Sudan Güven’in tutuklu bulunduğu süreçte Erzurum Cezaevinden Elazığ T Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiği sırada gardiyanlar tarafından şiddet gördüğünü, merdivenlerden atıldığını aktardı. Elazığ Cezaevi’nden Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen Sudan Güven’in 9 yıldır burada kaldığını belirten Fatma Güven, “Sudan ile beraber koğuşta 3 kişinin infazı yakılmış durumda. Cezaevi yönetimini arıyoruz, cevap vermiyor.” dedi.
Cezaevine girmeden önce Sudan Güven’in hastalığı bulunmadığını belirten Fatma Güven Sudan Güven’in 2019 yılında girdiği 3 aylık açlık grevi sonrası gastritin ve Alanya’da meme rahatsızlığının başladığını aktardı. Ailesinde aldığı ölüm haberlerinden dolayı yaşadığı stres ve sıkıntının hastalıkları tetiklediğini belirten Fatma Güven, “Bize yazdığı mektuba göre 7-8 aydır sürekli doktora gidiyor. Mamografiye giriyor ve sonuç olarak ‘kanser şüphesi’ deniliyor, tam olarak kanser denilmiyor. Hastalığın hangi aşamada olduğunun öğrenilmesi için ikinci bir biyopsi yapılması gerekiyor ama yapamıyorlar. Yara geniş alana yayıldığı için biyopsi yapılacak yer olmadığını söylüyorlar” dedi.
Yakınlarının cenazesine katılamadı
9 ay içerisinde hem babasının, hem yeğenin hem de ablasının yaşamını yitirmesine rağmen Sudan’ın cenazelere katılmasına izin verilmediğini ve bu durumun da sağlığını etkilediğini vurgulayan Fatma, “Güvenlik nedeniyle babamın ve yeğenimin cenazesine katılmasına izin verilmedi. Son olarak ablam yaşamını yitirdiğinde tekrardan başvuruda bulunduk ama savcı, direk hayır diye cevap verdi” dedi.
‘Asla pişman olmayacağız’
Tutsakların ailelerinden uzak cezaevlerinde tutulmasına ve yıllarca tutsak olan kişilere pişmanlığın dayatılmasına tepki gösterirken Fatma Güven şu ifadeleri kullandı:
“Abime de pişmanlık dayatıldı, 3 defa infazı yakıldı. ‘İyi halli değil’ diyorlar, neye göre iyi halli değil. En son Ağustos ayında Sudan’la görüş gerçekleştirdik. Aileler gidip görmesin diye uzak yerlere sürgün ediyorlar. Hem o hem biz yakın bir yere getirilmesi için kaç defa dilekçe verdik ama hepsi reddedildi. Bu şekilde ailelerin onlardan vazgeçmesini amaçlıyorlar. Başarılı olamayacaklar. Sonuna kadar gideceğiz. Ne olursa olsun bütün yolları deneyeceğiz. Asla pişman olmayacağız ve onları yarı yolda bırakmayarak direneceğiz. Onlar içeride o şartlarda pişmanlığı kabul etmiyorsa biz dışarıda mı yenilgiyi kabul ederek, onları bırakacağız? Halka çağrım hem cezaevindekileri hem Sayın Abdullah Öcalan’ı bırakmamaları, daha güçlü sahiplenmeleri. Karanlığın en yoğun olduğu an şafağın en yakın olduğu andır.”
‘Kızım serbest bırakılsın tedavisini dışarda yapalım’
Sudan Güven’in annesi Gülistan Güven cezaevine girmeden önce kızının hastalığının olmadığı belirtti, kızının bırakılmasını isteyen Gülistan Güven yıldır kızını görmediğini söyledi. Hapishane yönetiminin Suden Güven’e devamlı ceza verdiğini aktaran Gülistan Güven, “Kızım serbest bırakılsın tedavisini dışarıda yapalım” dedi.
HABER MERKEZİ