Şirnex’te sokağa çıkma yasakları döneminde katledilen sağlıkçılar Abdulaziz Yural, Şeyhmus Dursun ve Eyüp Ergen’in davaları iç hukuk yollarının tükenmesi üzerine AİHM’e taşındı. ‘Devlet katletti’ diyen aileler, yakınları için adalet istiyor
Şirnex ve ilçelerinde sokağa çıkma yasakları döneminde hayatını kaybeden ambulans şoförü Şeyhmus Dursun, hemşire Eyüp Ergen ve Cizre Devlet Hastanesi sağlık çalışanı Abdulaziz Yural’ın katledilmesinin üzerinden 8 yıl geçti.
3 sağlık çalışanının katledilmesine ilişkin açılan davalar iç hukuk yollarının tükenmesi üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşındı. Her üç davada AİHM’de karara bağlanmayı bekliyor
2 saat sağlık müdahalesi bekledi
Cizîr (Cizre) ilçesinin Çemkûrk Mahallesi’nde 27 Ağustos 2015 tarihinde Garnizon Komutanlığı’ndan açılan ateş sonucu yaralanan Cizre Devlet Hastanesi çalışanı Eyüp Ergen, olay yerinde sağlık müdahalesi bekledi. Olay yerinin yakınlarında konuşlanan keskin nişancılar, Ergen’e müdahale etmek isteyen halk ve sağlık ekiplerine ateş ederek, kimseyi yaklaştırmadı. Ambulansları siper yapan sağlık ekipleri, ulaştıkları Ergen’i hastaneye kaldırdı ancak Ergen yolda yaşamını yitirdi. Aynı olay yerinde 7 yaşındaki Baran Çağlı, 19 yaşındaki Emin Yanaş, elektrik arızası onarımı için bulunan DEDAŞ çalışanı Mesut Sanrı da hayatını kaybetti.
Yarlıları almaya giderken katledildi
Ergen’in katledilmesinin üzerinden 28 gün geçtikten sonra bu kez Elkê (Beytüşşebap) ilçesinde, ambulans şoförü Şeyhmus Dursun yaralıları almak için gittiği sırada polis noktasına yakın bir yerde açılan ateş sonucu hayatını kaybetti.
Dursun’un ağabeyi, o süreçte yaptığı açıklamada, kardeşinin polisler tarafından hedef alınarak katledildiğini söyledi.
Başından vuruldu
Sokağa çıkma yasakları sırasında katledilen bir diğer sağlık çalışanı ise Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Cizîr Temsilciliği Yönetim Kurulu Üyesi Abdülaziz Yural oldu.
Cizîr ilçesinde 30 Aralık’ta yaralı bir kadına yardım etmek istediği sırada özel harekat polisleri tarafından başından vurulan Yural, hastaneye götürüldüğü sırada yaşamını yitirdi.
Yural’ın cenazesi ise 11 gün sonra ailesine teslim edildi.
Katledilen üç sağlık çalışanının anısına SES, 30 Aralık’ı “30 Aralık SES Barış Şehitleri Günü” olarak ilan etti.
Katledilen sağlık çalışanları her yıl 30 Aralık’ta mezarları başında ve çeşitli etkinlikle anılıyor. Yural’ın annesi Menahil Yural ve Ergen’in eşi Hayriye Ergen, yaşanılanlara dair konuştu.
‘Onlar halkın değeri oldu’
Yural’ın annesi Menahil Yural, oğlunun Cizre Devlet Hastanesi’nde çalıştığını yaralı bir kadını kurtarmaya giderken vurulduğunu vurguladı. Yural, “Halkına düşkün biriydi. Aradan 8 yıl geçti ama hala fikirleri, düşüncesi yaşıyor. Kimse O’nları unutmaz. O halkın değeri oldu. Yaşadığımız müddetçe unutmayız. Şerefi bize yeter” ifadelerini kullandı.
Oğlunun çatışmanın ortasında kalarak devlet tarafından katledildiğini belirten Vural hukuk mücadelesine devam edeceklerini belirtti.
‘Ölmesinin sebebi devlettir’
Cizîr’de, hastanedeki nöbetten döndüğü sırada katledilen Eyüp Ergen’in eşi Hayriye Ergen eşi Hayriye Ergen ise, 8 yıl geçmesine rağmen sorumluların hala yargılanmadığını belirtti. Olay günü eşinin bir arkadaşıyla araçla geçtiği sırada açılan ateşin ortasında kaldığını ifade eden Ergen, “Araçları taranmış ve Eyüp yaralanmış. Eyüp’ün ölmesinin sebebi devlettir. Çünkü yaralandıktan sonra iki saat orada bekletildi. Müdahale edilmesine izin verilmedi. Arkadaşları müdahale etmek istediğinde devlet onları da taradı” dedi. Ergen sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsanları, halkını çok seven ve yardım etmeyi seven bir insandı. Yaşam dolu biriydi. Ben buradayım, oğlu ve kızı burada. Cizîr halkı burada. Bir Eyüp gitti ama milyonlarca Eyüp oldu. Onların mücadelesi devam ediyor.”
Kaynak: MA