DTSO YİK Başkanı Burç Baysal, DBB kayyımının OSB’deki belediye hisselerini valiliğe bağlı kuruma devredilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, bunun yerel seçimlerde seçilecek bir yönetimin OSB’lerde yer almasını engellemek anlamına geldiğini söyledi
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Yüksek İstişare Kurulu (YİK), Gastro İnovasyon Merkezi’nde bir araya gelerek DTSO bünyesinde kurulan merkezler ve yürütülen projeler hakkında Arge ve Proje Birimi’nden bilgi aldı. Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Burç Baysal başkanlığında toplanan kurul, öncelikle 2023 yılında DTSO’nun Gastro İnovasyon Merkezi ve Sanayi Mektebi bünyesinde yaptığı çalışmalar, uluslararası kurumlar işbirliğinde devam eden projeler, 2024 yılı hedefleri hakkında bilgi aldı. Yaklaşık 6 aydır eğitim ve etkinliklere ev sahipliği yapan, satış noktası ile sunum alanlarının açılması ile tam kapasite hizmet vermesi beklenen Gastro İnovasyon Merkezi’nin 2024 yılı hedefleri ve Sanayi Mektebi’nde gençler ve özellikle ne eğitimde ne istihdamda olmayan genç kadınlara yönelik yürütülen çalışmalar paylaşıldı.
‘Seçime 3 ay kala belediyeye ait hisselerin Valiliğe devredilmesi kabul edilemez’
Bilgi paylaşımının ardından başlayan toplantının ilk gündemi, ajansımız tarafından gündeme getirilen “Kayyım belediyenin iki bölgedeki tüm hisselerini devretti” başlıklı haberde yer verilen OSB’lerdeki hisse devri oldu. Konu hakkında konuşan YİK Başkanı Burç Baysal, “Seçime 3 ay kala Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne ait hisseler Diyarbakır Valiliği’ne devrediliyor. Bu şekilde OSB’lerde Diyarbakır Valiliği’nin hisse payının yüzde 50’nin üzerine çıkarılması planlanıyor. Bu kabul edilecek bir durum değil” dedi.
OSB’lerin kentte iş dünyasını temsil eden kurumlar ve kamunun işbirliğinde oluşturulan yapılar olduğunu söyleyen Baysal, “İş dünyası olarak OSB’lerde kamu ile işbirliğini önemsiyor ve doluluk oranına göre işletmelerimiz kendi kendini yönetebilecekken kurumların yer alacağı bir yönetimin sürdürülmesini önceliyoruz. Ama işletmelerin, yerel ekonomik kuruluşların, yerel yönetimlerin içinde olmadığı, söz sahibi olmadığı tamamıyla kamunun tek başına yönetimini isteyen bir yaklaşım var. Bu yaklaşım yereli görmemek, yerel kurumları dikkate almamak anlamına geliyor. Yerel yönetim seçimlerinde seçilmiş bir yönetimin OSB’lerde yer almasını engellemek anlamına geliyor. Bu yaklaşım iş dünyası olarak kabul edebileceğimiz bir durum değil” şeklinde konuştu.
OSB alanlarında toplu ulaşımında arttırılması lazım
Toplantının ikinci gündemi ise organize sanayi bölgelerindeki işletmelerin artan lojistik giderleri ve ulaşım giderleri oldu. Konuyu değerlendiren Baysal, “Lojistik maliyetler eskiden girdi kalemlerinde muhtelif giderler olarak tanımladığımız bir gider kalemiydi. Ancak sonra birkaç yıldır artan lojistik maliyetler nedeni ile temel gider kalemlerimizden biri konumunda. Fiyatlandırma yaparken sürekli artan lojistik maliyetleri güncellemek zorunda kalıyoruz. Ayrıca OSB’lerdeki çalışanlar için işletmelerin servis giderleri de oldukça artmış durumda. Gittikçe artan bu maliyetler ile baş etmekte zorlanıyoruz. OSB’lerde toplu ulaşım imkanları da oldukça az. İşletme servisleri dışında çalışanların yararlanabileceği ulaşım imkanları yok. OSB alanlarında toplu ulaşımında arttırılması lazım. OSB’lerde 2023 yılı itibariyle 22 binin üzerinde çalışan var“ dedi.
Bölgeye özel destek talebi
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı Yatırım Taahhütlü Avans Kredi (YTAK) desteğini de değerlendiren Baysal, “Türkiye genelinde yaşadığımız ekonomik sorunlardan en çok bölgemizdeki işletmeler etkileniyor. Ekonomik krizlerin, enflasyon artışının, girdi ve işgücü maliyetleri artışının ve iç pazarda, dış pazarlarda daralmaların yaşandığı dönemlerde ekonomik olarak daha geri bırakılmış bölge illerine yönelik destekler her zaman rafa kalkıyor. Bölgedeki mikro ve küçük işletmeler artan maliyet yükü, finansa erişim sorunu ve bölge illerinin mevcut yatırım, üretim ve istihdam altyapısı nedeni ile ülke genelinde yaşanan ekonomik sorunlardan daha fazla etkileniyorlar. Teşvik sistemi kapsamında sunulan yatırım destekleri dışında bölgesel olarak sunulan bir destek paketi yok. Bölge illerinin diğer iller ile arasındaki farkın kapanması için bütüncül destek ve politikalara ihtiyaç var. Ama bu dönemde bu tür politika ve destekleri ifade etmek bile mümkün olmuyor. 2024 yılı için planlanan destek paketlerinde illerin gelişmişlik farklarına göre bir düzenleme yapılmasını bekliyoruz. Diyarbakır iş dünyası olarak çalışmaları devam eden destek paketlerinde ilimize, bölgemizdeki dezavantajlı konumdaki illere ve depremden zarar gören illere üretim ve hizmet sunumunun ve istihdamın sürdürülmesi için ek destekler sunulmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
AMED