Amed’de 9 mahallede petrol araması için sulanabilir tarım arazilerine dair ‘acele kamulaştırma’ kararı verildi. Avukat Ahmet İnan, yeraltı sularının tehlikede olduğu uyarısında bulundu
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Amed’in Sûr, Farqîn (Silvan), Bismil, Pîran (Dicle), Erxenî (Ergani) ve Xana Axpar (Çınar) ilçelerinde birçok sulanabilir tarım arazisine dair “acele kamulaştırma” adı altında yurttaşın arazilerine el koyma kararı verdi. Karara, petrol araması gerekçe gösterildi. Ayrıca söz konusu bölgelere dair “ÇED gerekli değildir” kararı verildi. Bu kapsamda Sûr ilçesine bağlı Qerenaz Mahallesi’nde “Sebyan-4”; Farqîn’in Hacîcan Mahallesi’nde “Duru-7”, Helîne Mahallesi’nde “Duru-6”, Kasimiyê Jêrin Mahallesi’nde “Kutlualan-6”; Bismil ilçesinin Mirkulyan Mahallesi’nde “Ham Petrol”; Xana Axpar ilçesine bağlı Şukurlî mahallesinde “Şükürlü-2” ve “Şükürlü-3”; Erxêni ilçesine bağlı Xençerlî Mahallesi’nde “Hançerli-9”; Piran ilçesine bağlı Qelbîn Mahallesi’nde “EĞİL-1” adı altında petrol araması için sondaj çalışması yapılacak.
Yurttaşın haberi yok
Konuya dair konuşan Amed Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Genel Sekreteri Ahmet İnan, projelerin iptali için dava açacaklarını aktardı. Çalışmanın Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) üzerinden başlatıldığını aktaran İnan, şikayetler üzerinde konuyu araştırdıklarını ifade etti. Xana Axpar ilçesine bağlı Şukurlî Mahallesi’nde sondaj çalışması için 15 hektarlık tek parça tarım arazisinin kamulaştırıldığına dikkat çeken İnan, “Burası bölge insanının geçim kaynağı. Köylüler bir kalkıyor ve bakıyor arazi kamulaştırılmış, bankaya para yatıyor. Toprak artık onun değil. Mahallede kamulaştırılan alan birinci sınıf sulu tarım arazisidir” dedi.
‘Burada arama yapma’
İnan, gıda krizinin yaşandığı bir dönemde tarım arazilerinin kamulaştırılarak, beton yığınına dönüştürülmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. İnan, ÇED raporuna da tepki göstererek, arama için Tarım Bakanlığı’ndan görüş istenildiğini, bakanlığın “alternatif yer varsa orada yap, burada arama yapma” dediğini paylaştı. İnan, “Her yeri peşkeş çeken Tarım Bakanlığı bile bu aramalardan rahatsız olmuş” dedi.
Dicle ve yeraltı suları
Pîran ilçesindeki arama kuyusunun Devlet Su İşleri (DSİ) su depolama yerlerinin yanında olduğuna dikkat çeken İnan, DSİ’nin bu duruma “su havuzlarının yanında bu aramayı yapıyorsun, çok dikkatli ol” dediğini söyledi. İnan, “Petrol arama faaliyetlerinde toksit maddeler ve radyoaktif maddeler kuyulardan içeriye bırakılır. Bunun yeraltı suyuna karışma ihtimali var. Eğil ilçesindeki petrol arama kuyuları, Dicle Nehri’nin 2 metre kadar yakınında. Dicle Nehri’nin de kirlenme ihtimali var. Bu faaliyetleri yaparken ‘ÇED gerekli değildir’ kararı alınmış. İstediğin gibi deşebilir, kirletebilirsin. Orada tarım mı yapılıyor, temiz su kaynakları mı var, nehir mi geçiyor… Bu tür durumların hiçbir önemi yok. Doğayı, kenti, toprak sahiplerini ve halkı korumak adına hukuki süreci başlatmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
‘Yok edemez, işgal edemezsin’
Ormanlık ve sulak alanlarının talanına karşı olduklarını vurgulayan İnan, şöyle devam etti: “Gıda krizinde sen tarım alanlarını ve hayvanların otlatıldığı mera alanlarını kirletemezsin. Yok edemez, işgal edemezsin. Çünkü artık iklim krizi kapıdan içeri girdi. Artık su krizi de kapıda. Umarım bu sürece baro, sivil toplum örgütleri ve kamuoyu olarak en etkili şekilde cevap olabiliriz.”
Haber: Müjdat Can – Amed / MA