DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, Kobanê Davasını kabul edenlerin insanlığa karşı suç işlediğini belirterek, ‘Figen Yüksekdağ erkek egemen yargıyı tekrar yargılayacaktır’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, Kobanê Davası öncesi Sincan Cezaevi Kampüsü önünde açıklama yaptı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın savunma yapacağı duruşma öncesi gerçekleşen açıklamaya DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’ın yanı sıra milletvekilleri kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı.
Açıklamayı yapan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, “Bugün birçok yerde kadın yoldaşlar dayınışma gerçekleştirecek. Figen Yüksekdağ erkek egemen bu yargıyı tekrar yargılayacaktır” dedi.
19 Aralık’ın aynı zamanda Maraş katliamının yıldönümü, Taybet Ananın abluka sürecinde katledildiği, ‘Hayata dönüş’ operasyonu adı altında cezaevinde 30 tutsağın katledildiği gün olduğunu hatırlatan Türkoğlu, “Bu katliamlar aslında insanlık suçudur derken, bugün aslında Kobanê Kumpas davasında bu mesele de daha çok kendini ortaya koyuyor. Bu mücadelenin haklılığı bugün bir kez daha kendisini ortaya koyuyor” dedi.
‘Kobanê Davası insanlığa dair işlenen bir suçtur’
Kobanê Davası’nda kişilerin değil halkların yargılandığına dikkat çeken Türkoğlu, “Kobanê Kumpas Davası, IŞİD tarafından Kobanê’ye yapılan saldırılara, yani insanlık suçuna karşı çıkan başta kadınlar olmak üzere tüm halkların yargılanmaya çalışıldığı bir davadır. O yüzden insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Burada yargılanan arkadaşlarımız, insanlık suçlarını teşhir ederek, insanlığa karşı işlenen suçlara mücadele ettikleri için yargılanıyorlar. Yargılanması gerekenler yargılanmıyor” diye belirti.
‘Davayı açanlar suç örgütü lideri çıktı’
Türkoğlu, Kobanê Kumpas Davasını açanların ve dosyayı kabul eden mahkeme heyeti başkanının bir suç lideri çıktığını hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı:
“Suç örgütü oluşturmuş. Şimdi böylesine bir suç örgütü oluşturmuş bir mahkeme başkanının kabul ettiği bir dosya, aslında bu davanın nasıl bir kumpas davası olduğunu gösteriyor. Bunu nasıl ortaya koyuyoruz? Arkadaşlarımız bu erkek yargı sürecini yargılarken, bu durumu her defasında teşhir etmiştir. O zaman şunu açık söyleyebiliriz ki, bu dosyayı kabul etmek aslında suçtur. Bu dosyayı kabul edenler insanlığa karşı suç işlemiştir. Kobanê’yi savunanlar insanlığa karşı suç işlemiyor? Tam tersine insanlık değerlerini savunuyor. Figen Yüksekdağ’ın mücadelesi aynı zamanda bir kadın, hak, adalet mücadelesidir. Kürt halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesinde demokrasiyi, eşitliği, özgürlüğü savunanların, birlikte hareket ettikleri ortak yaşamın mücadelesidir. Saldırı bunun üzerinden gelişiyor. Biz bu davada Figen Yüksekdağ’ın yanında olarak bu dayanışmayı büyüteceğiz. Hakikatin herkes tarafından işitilmesi için gün be gün bu mücadeleyi yükselteceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.”
‘Figen bize ilham veriyor’
Figen Yüksekdağ’ın mücadelesiyle kendilerine ilham olduğunu ve bu ülkenin geleceği için önemli olduğunu kaydeden, “Bugün cezaevlerinde daha hukuksuz bir şekilde bir tecrit rejimi oluşturulmuştur. Arkadaşlarımız buna dair mücadele yürütüyor. Boyun eğmiyorlar dimdik duruyorlar. Figen Yüksekdağ’ın söylediği gibi ‘Onlar ne kadar bizi yıkmak için uğraşsalar da biz dimdik kalmayı öğreniyoruz.’ En fırtınalı denizlerde yol alıyoruz diyor. Türkiye halklarının aydınlık yarınları için bir şeyler yapıyoruz. Diyor ki bu bizim ilham kaynağımızdır. Bugün Figen Yüksekdağ’ın aynı zamanda doğum günü. Biz kadınlar başta Figen Yüksekdağ olmak üzere kendimiz için ve bütün kadınlar için en büyük hediye özgürlüktür” dedi.
HABER MERKEZİ