Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan 6 tutsak, STÖ’lere gönderdiği mektupta, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı sessiz kalmayarak, başlatılan kampanyada aktif bir rol almaları çağrısında bulundu
Türkiye ve Kurdistan cezaevlerinde bulunan tutsaklar Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü talebiyle 27 Kasım’dan bu yana cezaevlerinde dönüşümlü açlık grevinde. Açlık grevleri 23’üncü günde devam ediyor. Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Şilan Yılmaz, Guli Daşçı, Gulan Elma, Melek Evren, Selma Yılmaz, Perihan Karaman ve Filiz Işık sivil toplum örgütlerine (STÖ) gönderdikleri mektupta tecride karşı sessiz kalmayarak, aktif bir rol almaları çağrısında bulundu.
Kürt halkı amansız bir mücadele veriyor
Kürt halkının amansız bir mücadele verdiği ve eşitlik, özgürlük hakların çözümü için yıllardır bedeller ödediklerini belirten mektupta, “Bugün T.C.’nin içerde ve dışarda yaşadığı tüm sorunların kaynağı olan Kürt sorunundaki çözümsüzlük politikaları ülkeyi ağır toplumsal, siyasal, ekonomik ve ekolojik bir felaketin eşiğine getirmiştir. Başta Kürt sorunu olmak üzere diğer tüm sorunların çözümüne dönük gerçekçi ve makul çözüm önerilerini ve projelerini 2013-2015 yılları arasında devlet ve hükümet yetkilileriyle paylaşan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinde bugün ağır bir tecrit uygulanmaktadır. Demokratik çözüm süreci devlet içerisindeki yapıların güç ve iktidar savaşına-çekişmesine kurban edilemeyecek kadar önemli ve değerliydi. Ne yazık ki süreç sonra erdirilerek tekrardan kanlı ve çatışmalı bir sürecin önü açıldı. Türkiye halklarının güleceği, insanca barış içinde yaşama hakkı elinden alındı. Demokratik çözüm süreci sona erdirilerek ülke derin bir krize sokuldu” ifadelerine yer verildi.
Tecrit tüm topluma yayıldı
İmralı’da yürütülen tecridin artık tüm ülkeye, topluma yayılmış durumda olduğuna dikkat çekilen mektupta, “Bu mutlak tecrit altında tutulan sadece Sayın Öcalan değil, bu ülkenin demokrasisi, barışı ve hukukudur da aynı zamanda. Toplum bu tecride sessiz bırakılmış durumdadır. 1920’de kurulmuş olan TBMM’nin ve o dönem Mustafa Kemal tarafından Kürt halkının hakları her ne kadar verileceği söylense de ardımızda bıraktığımız bu yüzyılda bu sorun çözümden ziyade daha derin bir sorun haline getirildi. Ödemiş olduğu bedellerle her zaman barıştan yana olan Sayın Abdullah Öcalan ve Kürt halkı halen bu ısrarlı direnişini sürdürmektedir. Bundan dolayı bugün tüm cezaevlerinde başlamış olan dönüşümlü açlık grevi, halkın sorununun çözümü ve barış talebi ile yeni bir sürece girmiş bulunmaktayız. Kürt sorununun çözümü, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünden geçmektedir. Sizlerden de Sivil Toplum Kuruluşları olarak bu tarihi süreçte üzerinize düşen tüm görev ve sorumluluk ile Kürt sorununun çözümünde aktif bir rol ile katılmanızı bekliyoruz. Bu vesileyle yeni sürecin yoğun temposu içerisinde yapacağınız tüm çalışmalarda başarılar diliyor ve sizleri selamlıyoruz.” denildi.
Kaynak: JİNNEWS