Türkiye’nin tahıl ambarı olarak nitelenen Konya Ovası’nda, yeraltı suyu bu yıl 50 metre daha geriledi. Uzmanlar, yerel suya ulaşmak için 500 metrelik kuyuların kazılmaya başlandığını ve bunun ciddi bir sorun olduğunun altını çiziyor
Konya Ovası’nda ise başta Karapınar ilçesi ve çevre ilçeler ile illerde yeraltı su kaynaklarının kullanımı arttıkça obrukların oluşumu ise her geçen gün çoğalıyor. Konya Ovası’nda kayıtlı kuyu sayısı 40 bin civarındayken, bu rakamların 3 katı kadar kayıt dışı sulama kuyusu bulunurken, ovanın kuzey bölgesinde 400 metreye kadar açılmış olan kuyulardan su çıkmıyor. Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, bölge içerisinde zaten uzun zamandır devam eden bir kuraklık yaşandığına dikkat çekerek, “Bu kuraklık oldukça can yakıyor. Sene içerisinde yine bir havza içerisinde yeraltı sularımızdaki düşümler devam etti. Kimi yerlerde yerel suyuna ulaşmak için 500 metrelik kuyular kazılmaya başlandı. Bu ciddi bir sorun” dedi.
2000’li yıllarda başladı
Konya’da 1960’lı yıllardan itibaren yeraltı su kaynaklarının kullanılmaya başlandığını belirten Prof. Dr. Arık, “Havza içerisinde yerel suyun yoğun kullanılmaya başlandığında 1970’li yıllardan itibaren süreç sürekli yerel suyun aleyhine işledi. İlk yıllarda, yılda birkaç santimlik düşümler çok dikkate alınmıyordu ama özellikle 1980’den sonra gözle görülür düşümler yaşanmaya başladı. 2000’li yıllardan sonra bu artık metrelerle ifade edilmeye başlandı. 2015 yılından itibaren yıllık birkaç metrelik düşümler bazı yıllar kuyulardaki mevsim başı ve mevsim sonu ölçümlerde neredeyse 20 metrenin üzerinde düşümler ortaya çıktı” dedi. Fettullah Arık, “Biz yaklaşık 70 yıllık periyod boyunca sürekli su kullanıyoruz. Yeraltındaki bu su varlığımız sonsuz bir kaynak değil, söylediğimiz gibi yağışlardan dolayı ciddi bir su azlığı yaşıyoruz. Mevcut potansiyeli kullanıyoruz. O nedenle Konya Kapalı Havzası’nın bazı bölgelerinde artık yeraltı suyu da bulunamıyor” diye belirtti.
EKOLOJİ SERVİSİ