Türkiye’nin Kobani ve Gire Spi’yi top atışları ve ağır silahlarla hedef almasına karşı tepkiler gelmeye devam ederken DSG, Deyra Zor’da IŞİD’e karşı yaptığı operasyonu durdurduğunu açıkladı. DSG, Uluslararası Koalisyonu’nun saldırılara karşı tutumunu netleştirmesini istedi
İstanbul’da 27 Ekim’de Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa’nın katılımıyla düzenlenen ‘Suriye zirvesi’nin ardından Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine dönük ağır silahlarla yaptığı saldırılar devam ediyor. Üç gün önce Kobani’nin top atışları ve Gire Spi’nin ise ağır silahlarla hedef alınması önceki akşam da devam etti. Gire Spi’ye bağlı Silip Qiran, Tilfindir, Suske ve Yabis köylerine TSK tarafından gelişigüzel tarandı. Saldırılara karşı Kuzey ve Doğu Suriye’deki siyasi parti, platform ve yurttaşlardan tepkiler gelirken Demokratik Suriye Güçleri (DSG) de saldırılara karşı açıklama yaptı. Açıklamada TSK’nin Kuzey ve Doğu Suriye bölgesine dönük saldırılarından dolayı Deyra Zor’da IŞİD’e karşı yürüttüğü operasyonu durdurduğunu açıkladı. İstanbul’da yapılan zirvenin ardından Türkiye’nin Gire Spi ve Kobani’ye 6 saldırı düzenlediği belirtilen açıklamada, köylerde birçok evin zarar gördüğü ve sivillerin, evlerini terk etmek zorunda kaldığı belirtildi. Saldırıların IŞİD’e karşı mücadeleyi de hedef aldığı kaydedilen açıklamada, “DAIŞ teröristlerine karşı sürdürülen Terörü Sona Erdirme Aşamasını geçici süreliğine durduruyoruz. Bu saldırılar, DAIŞ teröristlerine yönelik operasyonlarımızı uzatmaktadır” ifadeleri yer aldı. Açıklamada Uluslararası Koalisyonu’nun saldırılar karşısında tutumunu netleştirmesi de istendi.
‘Cizre’nin Fırtınası’
Demokratik Suriye Güçleri (DSG), IŞİD’e karşı 9 Eylül 2017 tarihinde Deyra Zor kırsalında başlatılan operasyon daha önce de Türkiye’nin Afrin’e yönelik askeri operasyonu nedeniyle durdurulmak zorunda kalmış fakat 1 Mayıs’ta tekrar başlatılmıştı. DSG, operasyon kapsamında geniş bir alanı kontrol altına almıştı. IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonun da destek verdiği operasyonda, IŞİD mensupları Irak ile sınırı olan Hecin beldesine kadar geriletilmişlerdi. DSG, 11 Eylül’de ise Deyra Zor’un Hecin beldesini kurtarmak için operasyon başlattıklarını duyurmuştu ve operasyonu sürdürmeye devam ediyordu.
Kobani
Türkiye’nin günlerdir top atışları ile hedef aldığı Kobani, Kürt nüfusu dolayısıyla eski Suriye rejiminin baskı altında tuttuğu bir yerleşimdi ve Suriye iç savaşı sırasında 19 Temmuz 2012’de Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) yönetimine geçti. O tarihten itibaren Demokratik Özerklik sistemiyle yönetilen bölgedeki kantonlardan biri olan Kobani, bu yönetim biçiminin başarıyla yaşatıldığı örnek kentlerden oldu. Ancak IŞİD 2014 yılında bu kente saldırdı. Lakin 133 günlük direnişin ardından IŞİD Kobani’deki direniş karşısında yenildi. Kent saldırı altındayken 1 Kasım, “Dünya Kobani Günü” ilan edildi. Aralarında Nobel Barış Ödülü sahiplerinin, akademisyenlerin, aydınların, yazarların, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de bulunduğu binlerce kişinin çağrısı ile bu ilan yapıldı. İlkin bundan dört yıl önce ilan edilen “Dünya Kobani Günü”nde dünyanın dört bir yanında farklı halklardan milyonlarca insan meydanlara çıkarak IŞİD’e karşı direnen Kobani’yi destekledi. 1 Kasım Dünya Kobani Günü’nün yıldönümünde konuşan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, “Kobani, herkesin ismini duyduğunda kaçtığı barbar IŞİD çetelerine karşı verdiği kahramanca mücadeleyle insanlık onurunu ve tüm değerlerini kurtardı” diyerek günün önemine dikkat çekti. Öztürk’e göre Kobani’deki mücadele IŞİD’in yenilmez olduğu yönündeki propaganda ve anlayışı da bertaraf etti. Öztürk, “Kobani’ye yapılan her saldırı tarihe insanlık onuruna ve değerlerine yapılmış bir saldırı olarak geçecek” diye ekledi.
ABD’den tepki
Türkiye’nin Kobani’yi top atışları ile hedef almasına ABD’den tepki geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Robert Palladino, hem Türkiye hem de Demokratik Suriye Güçleri ile temas halinde olduklarını açıklayıp itidal çağrısı yaptı. Palladino, “Kuzeybatı Suriye’ye yönelik tek taraflı askeri saldırılar, kim tarafından yapılırsa yapılsın, özellikle de orada ya da yakınlarda Amerikan personeli bulunurken, bizim için büyük endişe kaynağıdır” dedi. Palladino, ABD ile Türkiye’nin “güvenlik endişesi yaratan konularda koordinasyon ve istişare içinde olmasının daha iyi bir yaklaşım olacağını” söyledi.
‘Saldırılar IŞİD’in ömrünü uzatır’
Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eşbaşkanı Emine Umer, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye kentlerini hedef almasının IŞİD’e karşı verilen mücadeleyi uzatacağı uyarısında bulundu. Umer, son saldırıların İstanbul’da gerçekleştirilen dörtlü zirve sonrası yaşadığına dikkat çekti ve bu durumun Türkiye’nin saldırılarına izin verildiği anlamına geldiğini söyledi. Saldırıların DSG’nin IŞİD’in son işgal alanlarına ilerlediği bir süreçte yaşanmasına vurgu yapan Umer, bu saldırıların “IŞİD’in ömrünü uzatmayı hedeflediğini” söyledi.
18 siyasi partiden açıklama
Türkiye’nin Kobani ve Gire Spi’yi hedef alması Kuzey ve Doğu Suriye’deki 18 siyasi parti tarafından yapılan ortak açıklama ile kınandı. Siyasi partilerin TEV-DEM Diplomatik İlişkiler Merkezi’nde gerçekleştiği toplantının ardından yapılan açıklamada, saldırıların uluslararası devletlerin Suriye krizi için çözüm girişimlerinde bulunduğu bir süreçte arttığına dikkat çekildi. Açıklamada, “Türk devleti, ayrıca DSG güçlerinin Derazor’daki IŞİD’in son işgal alanlarına ilerlemesiyle tehditlerini artırmış ve saldırılarını yoğunlaştırmıştır. Türkiye bu saldırıları ile Suriye krizinin ömrünü uzatmayı amaçlıyor” ifadeleri yer aldı. Açıklamada ayrıca uluslararası kamuoyuna saldırılar karşısında tavırlarını netleştirme ve saldırıların durdurulması için harekete geçerek siyasi çözümün önünü açmaları çağrısı yapıldı.
Tehdidin amacı yerel seçim
Bölgeyi yakından takip eden analistlere göre ise Kobani’yi hedef alan Türkiye’nin asıl amacı “yerel seçimleri kazanmasına yol açacağını düşündüğü şovenizmi artırmak”. Analistler, Kuzey Suriye’ye dönük Ankara’nın tehditlerinin iktidarın yerel seçimleri kazanmaya yönelik propaganda söylemi olduğunu vurguladı. Ankara’nın kapsamlı bir saldırı yapacak durumda olmasa da sınırda yapacağı saldırılarla bu gündemi seçime kadar sıcak tutmaya çalışacağını belirten uzmanlar, Türkiye’nin bu tehdidi aynı zamanda İstanbul’da düzenlenen 4’lü zirveden aldığı “cesaret” üzerine yükselttiğini söyledi.
HABER MERKEZİ