Riha’nın tarım bölgesi olma özelliği hızla yok edilirken, milyonlarca metrekare tarım ve mera alanı GES’lerle işgal edildi. En son işgal adımı 3 milyon m2 ile Eyyübiye’de atıldı
Türkiye coğrafyasının tamamında tarım arazileri, meralar ve ormanlar enerji ve maden şirketlerine peşkeş çekilerek büyük bir ekolojik yıkıma neden olunurken, diğer yandan hayvancılık ve tarımsal üretimler darbeleniyor. Rîha’da da (Urfa) susuzluk ve enerji şirketi DEDAŞ’ın baskıları sonucu tarım yapılamaz hale gelirken, enerji şirketlerinin tarım arazilerini işgali ise aralıksız sürüyor. Riha’da özellikle Kürt yerleşim alanlarının GES işgali altına alınması dikkat çekerken, birçok ilçe coğrafyasında GES yatırımları için onbinlerce hektar tarım arazisi ve mera şirketlere veriliyor.
Eyyübiye meralık alan
Kürt coğrafyasında ormanlar yakılıp kesilirken, diğer yandan maden şirketleri ile enerji şirketleri tüm bölgede boy gösteriyor. Bölgenin adeta işgal edildiğini gösteren gelişmeler yaşanırken, sermaye Kürt coğrafyasının dört bir yanında kol geziyor. Weranşar’da yoğunlaşan Güneş Enerji Santralleri ile tarlalar ve meralar köylünün elinden alınırken, işgal tüm ilçe ve köy coğrafyalarını kapsayarak genişliyor. Sarı Perakende Enerji Satış Ve Ticaret AŞ adlı tarafından Riha’nın, Eyyübiye ilçesinde meralık alan üzerinde 200 MW kurulu güçte Güzelkuyu Depolamalı Güneş Enerji Santrali (DGES) kurulma adımı atıldı.
400 bin adet güneş paneli
Eyyübiye’de 3 milyon m2 (300 ha) büyüklüğündeki alanda kurulacak santralde her biri 500 Wp gücünde 400.000 adet panelle arazilerin üstü örtülüp işgal edilecek. Ayrıca 5 bin metrekarelik alanda lityum iyon akülerden oluşan 200 MWh depolama gücüne sahip Elektrik Depolama Tesisi (EDT) kurulacak. 8-10 yıllık ömrü olan lityum aküler kullanım süresi dolduğunda atık olarak çevresel kirliliğe yol açarken, lityum akü üretimleri ise ekosistemde büyük yıkımlar yaratan madencilik ve ayrıştırma işlemlerinden geçmektedir.
Halk sürülmek isteniyor
Kürt coğrafyasında iktidarın sopası işlevini gören DEDAŞ’ın zulmü çiftçiyi toprağından koparacak bir uygulama olarak sürerken, diğer yandan GES’lerle tarım ve mera arazileri işgal edilerek halk göçe zorlanmakta. Düne kadar su zengini olan Kürt coğrafyasında nerede akarsu, nehir, dere varsa önüne bentler kurup inşa edilen 50’yi aşkın barajın ardına hapsedilen suya halkın erişimi engellenirken, halk ise kuraklık ve susuzlukla yüz yüze bırakılmış durumda. Burnunun dibindeki barajlardan su alamayan halk suya ulaşmak için yeraltına sondaj yaparak enerji ile çalışan pompalar aracılığıyla hem susuzluğunu hem de tarımsal suyu elde etmeye çalışıyor. Ancak bu pahalı yol DEDAŞ eliyle çok daha pahalı hale getirilirken, su ve elektrik sorunu halkın öfkesini her geçen gün arttırıyor. Tüm bunlar yaşanırken öte yandan tarlalar ve meralar ‘güneş tarlalarına’ dönüştürülme adımları genişleyerek sürüyor.
EKOLOJİ SERVİSİ