İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Gazze’ye yakıt sokmayarak hastaneleri felç etmesi politikasının benzerini Beşar Esad rejimi uyguluyor. Kürt mahallelerine, Xalid Fecir Hastanesi’nde yakıt engli nedeniyle çocuklar zor durumda
Halep’e bağlı Şêxmeqsûd ve Eşrefiye’de Şam yönetiminin ambargosu kışın gelmesiyle yaşam koşullarını daha da ağırlaştırdı. Şêxmeqsûd ve Eşrefiye Genel Meclis Başkan Yardımcısı Arîn Henan, halkın demokratik ulus projesiyle baskıya direndiğini ve mücadeleden vazgeçmeyeceğini söyledi.
JinNews’ten Mîdye Miqted’in haberine göre Halep’in Şêxmeqsûd Mahallesi ve Eşrefiye Mahallesi’ne yönelik Şam hükümetinin uyguladığı ambargo 5 yıldan bu yana devam ediyor. Şam hükümeti aynı şekilde Şehba bölgesine de ambargo uyguluyor. Koş koşullarında ambargodan dolayı halk daha ciddi sorunlar yaşarken yakıt sorunundan kaynaklı Xalid Fecir Hastanesi’nde birçok çocuk zor durumda.
Şam hükümetinin uyguladığı ambargosuna tepki gösteren Şêxmeqsûd ve Eşrefiye Genel Meclis Başkan Yardımcısı Arîn Henan, kirli siyaset uygulandığına dikkat çekti.
‘Kürtleri çıkarmak istiyorlar’
Şêxmêqsûd’un halkın kendisini yönelttiği bir mahalle olduğunu kaydeden Arîn Henan, “Tüm bileşenler burada yer alıyor. Kışın gelmesi ile bu iki aydır Şam hükümeti bir kez daha ambargoyu ağırlaştırdı. Bu kirli siyasetleri ile yürütülen bir durum ama yine de tüm siyasetlere karşı halk cevap oluyor.” dedi.
Ambargo etkilerine dikkat çeken Henan “Kışın gelişi ile birlikte ambargo giderek ağırlaşıyor. Yakıt, ilaç, gıda mahallelere geçmiyor. Yaşlı ve çocukların temel yaşam ihtiyaçları yok. Özellikle hastalar var ve ilaç ihtiyacı var. Ancak ilaçlar çok pahalı satılıyor. Çocuklar için süt çok zorlukla getirilebiliyor. En büyük zorluklar bunlar. Deprem olduğunda birçok ev etkilendi. Halkın depremden dolayı yaşadığı zorluklara rağmen kapıları kapattılar ve yardımların mahallelere ulaşmasına izin vermediler” dedi.
İki mahalledeki halkın baskıya teslim olmamasına dikkat çeken Arîn Henan, şu ifadeleri kullandı: “İki mahalle direniş mahallesi olarak tanınıyor. Özellikle 2014-15-16 yılarında başlayan savaş hala devam ediyor. Ancak her seferinde farklı bir siyaset dayattılar. Bu şekilde Kürtleri mahalleden çıkarmak istiyorlar. Ancak yine de bu mahallelerdeki halk ve Efrîn’den göç ettirilenler 2018 yılında yönünü buraya verdi ve tüm zor koşullara rağmen de direniyorlar, devrimci halk savaşı da burada başladı.”
Ambargoda rolü olan devletlerin amacının Kürt halkının soykırımı ve parçalanması olduğunu kaydeden Arîn Henan, “Bu mahallelerde yaşayanlar olarak demokratik ulus projesi ekseninde kendimizi örgütlüyoruz ve mücadeleden vazgeçmiyoruz” dedi.
2022’de ambargodan dolayı mahallede iki çocuğun soğuktan yaşamını yitirdiğini hatırlatan Arîn Henan, insan hakları örgütlerinin sorumluluklarını yerine getirmediğini söyledi: “Onlar da ambargonun ortağı. “Sadece kendi çıkarları için çalışıyorlar ancak sorumluluklarını yerine getirmeliler.”
AKP-MHP ambargosu ve saldırılar
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayiyp Erdoğan, Gazze’ye ablukanın kaldırılması için açıklamalar yaparken, AKP-MHP yönetimi de Suriye’de cihadist grupların olduğu bölgeler ekapıları açık tutarken Kürt kentlerine ambargo uyguluyor. NuJİNHA’dan Ronida Haci’nin haberine göre Kuzey ve Doğu Suriye Tarım ve Sulama Kurumu Kadın Okulu Başkanı Zîlan Ehmed, Türkiye saldırılarına tepki gösterdi.
Zîlan Ehmed şunları söyledi: “Kuzey ve Doğu Suriye’nin ekonomisi tarıma dayalıdır. İşgalci Türk devletinin saldırılarının bölge ekonomisini hedef aldığını görüyoruz. Tarımı geliştirenler kadınlardır. Tarımın gelişmesinde büyük iş yapanlar kadınlardır. Kuzey ve Doğu Suriye halkının 12 yıldır savaşın ortasında olduğunu herkes biliyor. Bu savaşta halk her türlü zorluğu yaşadı. Şimdi saldırıların dışında ekonomik kriz de var. Kuzey ve Doğu Suriye’nin tamamı kuşatılmış durumda. Son olarak işgalci Türk devleti, krizi daha da büyütmek için bölgenin altyapısını hedef aldı. Çünkü hedeflenen yerler kamu hizmeti veren yerlerdi. Petrol kuyuları gibi çiftçinin mazotu, ekmek fırını ve yapılan tüm işler buna bağlı ama halk direniş hattını seçmiş ve başarının direnişten sonra garanti olduğu inancına ulaşmış durumda. Her koşulda halk yaşamı yeniden yaratarak işgali yenecektir.” Türkiye’nin saldırılarda pamuk tarlasında çalışan işçileri de hedef aldığını, emek sahiplerini, ekonomiyi hedef aldığını kaydeden Zîlan Ehmed “İnsan hakları kuruluşlarına saldırıları durdurma çağrısında bulunuyoruz. Saldırıların önlenmesini, sivillerin katliamlardan korunmasını istiyoruz” diye ekledi.
HALEP