10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle düzenlenen etkinlikte konuşan TİHV Başkanı Metin Bakkalcı, hakkın istisna, ihlallerin ise kuralla dönüştüğünü belirterek, ‘Bu anlayışa karşı mücadele etmeyi sürdüreceğiz’ dedi
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ne ilişkin Ankara Alba Otel’de etkinlik düzenledi. Etkinliğin bulunduğu salona, “Savaşa karşı barışı savunuyoruz” yazılı pankartlar asıldı. Etkinliğe, TİHV Başkanı Metin Bakkalcı, İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve çok sayıda insan hakları aktivisti ve siyasi parti temsilcisi de katıldı.
Etkinlikte ilk olarak söz alan Bakkalcı, insan hakları yönünden mücadele veren pek çok kişinin şu anda hayatta olmadığı ve bir çok kişinin ise cezaevinde olduğuna işaret etti. “Bu günlere onların katkıları ile geldik” diyerek, sözlerini sürdüren Bakkalcı, günün önemine işaret etti. Bakkalcı, “Hiç kuşkusuz 75 yıldır İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi insanlığın yolunu aydınlatıyor, çok kıymetli. Uluslararası insan hakları rejimi de sözcüğün gerçek anlamıyla çöküyor. Uluslararası insan hakları rejiminin somut varlık haline gelmesine vesile olan insan hakları mekanizmaları yine sözcüğün gerçek anlamıyla bütünüyle işlevsizleşiyor” dedi.
‘Yeni bir yol bulunacak’
Bakkalcı, “Dünyada, bu ülkede bu ülkenin her yerinde, Rojava’da her yerde insan haklarına yönelik saldırılar nedeniyle utanç duyuyorum. Türkiye’de ise haklarının kullanımın bir istisnaya, ihlallerin bir kuralla dönüştüğü hak temelli bir rejimin bütünüyle terk edildiği, kamusal ve sivil alanın bütünüyle kapatıldığı, insan hakları savunucularına yönelik olağanüstü baskının giderek yoğunlaştığı bir süreçte yaşıyoruz. İşte bu yüzdendir ki siz de olağanüstü güzel insanlarsınız. Sizler; sizlerin çabaları ısrarla ve büyük bir umutla sürdürdüğünüz çabalarınız, her şeye karşı bütün çürümüşlere, bütün zorbalıklara karşı sürdürdüğünüz çabalarınız çok daha kıymet arz ediyor. Bu ülkenin ve dünya içinde… Yeni bir yol bulacak insanlık. Umuyorum ki en erken sürede bulacak. Bu solanda bulunan ve bulunmayan hepimiz bulacağız” diye konuştu.
Açık katliamlar ülkesi
Söz alan İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, dünya ve Türkiye’de ciddi insan hakları ihlallerinin sürmeye devam ettiğini söyledi. Türkiye’nin açık katliamlar ülkesi olduğunun altını çizen Küçükbalaban, “Dersim’de, Gazi’de, Koçgiri’de, Ağrı’da, Maraş’ta ve yine Sivas’ta Gar’da, Suruç’ta, Diyarbakır’da bütün bunları saydığımızda aslında ciddi bir katliamlar ülkesi olduğu ortaya çıkıyor. Ayın zamanda cezasızlığın da bu kadar pervasızca yürütüldüğü bir ülke” diye kaydetti.
Kadınlara, mültecileri ve çocuklara yanı sıra pek çok kesime yönelik saldırılara işaret eden Küçükbalaban, bu durumun Türkiye’de insan haklarının olmadığını gösterdiğini ifade etti.
Rojava’ya saldırılar
Etkinlikte söz alan HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik Türkiye’nin saldırılarına işaret etti. Bakırhan, yerleşim yerlerinin bombaladığını anımsatarak, tepki gösterdi. Dünyanın dört bir yanında insan hakları ihlallerinin yaşandığını ve annelerin ağladığına işaret eden Bakırhan, “Çocuklarının cesetlerini, cenazelerini kaldırıyorlar. İnsanlar işkence görüyor, tutuklanıyor. Haksız bir şekilde yargılanıyorlar” diye belirtti.
Bakırhan, insan hakları mücadelesi yürütenlerin toplumun yüz akı olduğunu ifade etti. Bakırhan, “Onlar gerçekten vermiş oldukları mücadeleleri ile tam da bu baskıcı rejimlere en büyük tokattı vuranlardır. Bu nedenle en büyük baskıları onlar yaşıyorlar” dedi.
Bakana tepki
Bakırhan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un daha önce yaptığı bir açıklama işaret ederek, bakanın açıklamasında Türkiye’nin yasalarını güncellediğini ve daha demokratik hale getirdiğine dair iddiada bulunduğunu söyledi. Tunç’un, “Türkiye’nin kanunları dünyanın en çağdaş, modern seviyesine getirildi. Dünya ve Avrupa olmak üzere hepsinden daha iyi kanunlara sahibiyiz” dediğini belirten Bakırhan, “Eğer bizimle eğleniyorsa büyük bir trajedidir. Eğer buna inanıyorsa tam bir komedidir. Sanırım Adalet Bakanı cezaevindeki açlık grevlerinden haberi yok. 83 yaşındaki Makbule Özer’in tutuklanmak istemesinden haberi yok. Sanırım cezaevlerindeki binlerce siyasi tutsaklardan haberi yok. Bir partini eş başkanları, milletvekilleri, belediye başkanlarının haksız hukuksuz kumpas davaları ile şu anda cezaevlerinde olduğundan haberi yok” diyerek, tepki gösterdi.
‘Rojava’da karanlığı aydınlatanlar…’
Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi yöneten iktidar bu kadar bihaber ya da bizim ile eğleniyor. Ancak bunlara karşı direnenler var. Mücadele edenler var. Direnerek bu komediyi, trajik komik durumu ortadan kaldırmaya çalışanlar var. Rojava’da karanlığı aydınlatanlar, kırk yıldır büyük bir saldırı altında mücadele ederek insan hakları, demokrasi, özgürlük, barış diyen bizler eminim dayanışarak, daha güçlü ittifaklar kurarak, bu insan hakları ihlallerini işleyen yönetimleri göndereceğiz. Daha adil daha demokratik daha eşitlikçi bir Türkiye ve dünyada yaşayacağımızı olan inançla sizi kutluyorum.”
HABER MERKEZİ