Uluslararası Kadın Delegasyonu heyeti, Kadın Zamanı Derneği’ni ziyaret etti, Binlerce Aysel Kadın Girişimi’yle bir araya geldi
Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden aralarında hukukçu, parlamenter, ekolojist ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de olduğu 7 kişilik Uluslararası Kadın Delegasyonu heyeti Türkiye ziyareti kapsamında, dün Asrın Hukuk Bürosu, İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Cumartesi Anneleri ve Kadınlar Birlikte Güçlü’yü ziyaret etti.
Heyet bugün de İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Kadın Zamanı Derneği ve Hasta Mahpuslar İçin 1000 Kadınla bir araya geldi.
Kadın Zamanı Derneği ziyaretinde dernek üyesi Newroz Ünverdi, derneklerinin kurulma amacı ve Kürt kadınlarına dair yürüttükleri çalışmaları heyete anlattı.
Ünverdi, ayrıca 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde startını verdikleri “İstanbul’da Yaşayan Kürt Kadınların Kendi Anadillerinde Şiddetle Mücadele Mekanizmalarına Erişimi” başlıklı saha çalışması hakkında heyete bilgi verdi. İstanbul’un 3 ilçesinde yaptıkları saha çalışmasıyla Kürt kadınlarının anadillerinde şiddet mekanizmalarına ulaşamadığı belirten Ünverdi, kadınların söz konusu mekanizmalara da yargıya da güvenmediklerini söyledi.
Dernek Başkanı Dilek Başalan ise, kadınlarla birlikte yürüttükleri ortak mücadeleyi ve ‘jin, jiyan, azadî’ şiarı etrafında birleştiklerini heyet ile paylaştı.
Başalan, “Birlikte mücadele ederek eşbaşkanlığı zorluyoruz, devletin politikalarını boşa düşürüyoruz” dedi.
Dernek, heyette yer alanlara, üzerinde 10 dilde ‘jin, jiyan, azadî’ yazılı çantalar hediye etti.
Hasta tutsakların durumu
Heyet, Kadın Zamanı Derneği ziyaretinin ardından, Binlerce Aysel Kadın Girişimi’yle bir araya geldi.
Ziyarette cezaevlerindeki hasta tutsakların yaşadığı sorunlar konuşuldu. Girişim gönüllülerinden Esra Çiftçi, bir süre önce Demans hastalığı üzerine infazı ertelenen siyasetçi Aysel Tuğluk’un durumundan bahsederek, “Aysel, dünyanın farklı yerlerinden kadınların mücadelesi ile artık hapishanede değil. Ama Aysel gibi hasta binlerce mahpus var. Hasta mahpusların göz göre göre ölüme terk edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Çünkü biz yaşam hakkını savunuyoruz” dedi.
Çiftçi, 25 yıllık tutsaklığında meme kanseri teşhisi konulan ve birçok hastalığı bulunan Şakran Cezaevi’ndeki Fatma Özbay’ın durumunu anlattı. Çiftçi, “Özbay, kanser hastası ve biopsi yapılmıyor. Erzurum Cezaevi’nde kalırken memesinden sarı bir sıvı geldiğini hissediyor ve hastaneye sevkinin yapılmasını istiyor. Fatma’ya kanser teşhisi konuluyor. 8 seans kemoterapi, 25 seans da radyoterapi görüyor ve tek memesi alınıyor. Tedavi edilmiyor. Birçok mekanizmaya başvuruldu. Fatma, sağ memesindeki ağrı yüzünden yeni bir müracaatta bulunuyor ve hastaneye götürüldüğünde aletlerin bozuk olduğu söyleniyor” diye aktardı.
HABER MERKEZİ