Tutsakların, ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm’ talepli dönüşümlü açlık grevi 13’üncü gününe girdi. Açlık grevindeki tutsak Hatice Tatlı, ‘Açlık grevi sonuç alıncaya kadar direnişe devam edeceğiz’ dedi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için Türkiye ve Kurdistan’da bulunan cezaevlerinde başlatılan dönüşümlü açlık grevi eylemi 13’üncü gününe girerken, eyleme destek çağrıları da sürüyor.
‘Direnişin bir diğer ayağı dışarıda olanlardır’
Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde açlık grevine giren tutsak Gülgeş Tatlı, açlık grevlerini sahiplenme çağrısında bulundu. Ablası ile 5 Aralık günü cezaevinde görüşen Hatice Tatlı, ablasının açlık grevine giren ilk grupta yer aldığını belirtti.
Cezaevlerinde yaşanan baskı ve zulmün katmerlenerek devam ettiğini söyleyen Tatlı, ablasının söylemlerimi şöyle aktardı:
“Cezaevinde direnmeye devam edeceğiz. Direnişin bir diğer ayağı dışarıda olanlardır. Tecridin derhal kaldırılması gerekiyor, bunun için toplumsal refleksin harekete geçirilmesi gerekiyor. Açlık grevi sonuç alıncaya kadar direnişe devam edeceğiz. Cezaevlerinde yaşanan hukuksuzluk insan onurunu zedeleyecek aşamada. Cezaevinde direnerek bu sorunlara karşı bir mücadele ağı oluşturmuşuz. 1999’dan bu yana devam eden ağırlaştırılmış tecridi kabul etmemiz imkansız, onur, vicdan ve yurtseverlik bilinci olan hiçbir insan bunu kabul edemez. Kabul etmediğimiz, vicdanımızı rahatsız eden bir şey ortada varsa, buna karşın bir mücadele ağı oluşturulmalı. Bizde bu ağı cezaevinden başlattık. Birçok cezaevi ve bizim cezaevinde açlık grevine giren yüzlerce kadın var. Kadın öncülüğünde gelişen mücadele zaferi getirecektir.”
Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (MA TUHAY-DER) Eşbaşkanı Dilek Sönmez Demir, herkese büyük sorumluluk düştüğünü belirterek, “Eğer bu toplumsal harekete sahip çıkarsak, daha refah, huzurlu ve barış dolu bir dünyaya yelken açabiliriz” dedi.
Demir, Gemlik’e yapılan ‘Özgürlük Yürüyüşü’ ile demokratik bir hamle başlatıldığını ve cezaevindeki politik tutsakların da açlık grevi kararı alarak bu hamleye karşılık verdiğini kaydetti.
‘Sayın Abdullah Öcalan özgür olmadan tecrit son bulmaz’
Marmara Bölgesindeki 10 cezaevindeki politik tutsakların şuan açlık grevinde bulunduğu bilgisini paylaşan Demir, başlatılan eylemle birlikte siyasi tutsaklara dönük baskıların arttığını kaydetti. Demir, Antalya S Tipi ve Samsun Bafra S Tipi cezaevlerinde siyasi tutsakların tekli hücreye atıldığı, bazılarının sürgün edildiği bilgisinin kendilerine ulaştığını aktardı.
Demir, tecridin sadece İmralı Cezaevi ile sınırlı olmadığını, aynı zamanda bütün toplumun tecrit altında olduğunu ifade ederek, “Sayın Abdullah Öcalan özgür olmadan toplumda ve cezaevlerindeki tecrit son bulmaz. Çünkü biliyoruz ki Öcalan üzerindeki tecrit kalkarsa, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, hukuksuz yargılamalar ve tutsakların infazlarının yakılması ortadan kalkar. Bu da toplumsal barışı sağlar” şeklinde konuştu.
‘Kapı kapı dolaşıp herkese anlatacağız’
Tutsak yakınlarının açlık grevi kararını desteklediklerinin altını çizen Demir, siyasi tutsakların aldığı bu karara toplumun sahip çıkması gerektiğini söyleyip, “2018-2019’deki açlık grevleri toplumda karşılık buldu. O süreçle benzer bir hava yakalanacağını düşünüyorum. Sürecin daha ılımlı bir hal alması için siyasi tutsakların aldığı bu karara toplumun sahip çıkması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Tecrit ve açlık grevlerinin son bulmasının toplumun elinde olduğunu vurgulayan Demir, gerçekleştirecekleri paneller, toplantılar, basın açıklamalarının yanı sıra kapı kapı dolaşıp herkese tecrit ve açlık grevini anlatacaklarını söyledi.
Kaynak: MA