AKP’nin Kürt düşmanı politikalarının bir parçası olarak işlev gören DEDAŞ, halka ve çiftçiye zulmetmeye devam ediyor. Pîran Sersevan Köyü gerekçesiz olarak 20 gündür elektriksiz bırakılmış durumda
Amed’in Pîran (Dicle) ilçesine bağlı 80 haneli Sersevan köyünde, Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş (DEDAŞ) tarafından sökülen trafolar nedeniyle 20 gündür elektrik yok. DEDAŞ’ın borçları var, kaçak elektrik kullanıyorlar gibi iddialarla, yıllardır Kürt halkı üzerinde soygunu ve zulmü sürerken, Serevanlıların DEDAŞ borçları yok ve kaçak elektrik kullanıldığını gösteren herhangi bir tespit ve uyarıda bulunmuyor. Sersevan’ı ziyaret eden HEDEP Milletvekili Adalet Kaya, sorunun bir an önce giderilmesini isteyen bir açıklama yaptı.
Trafo değişimi engellenmiş
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, Sersevan Köyü’ne giderek incelemelerde bulundu. Elektrik trafosunun söküldüğünü söyleyen Kaya, köyde cihazlara bağlı hastaların ve çocukların yaşadığına dikkat çekti. Kaya, “Elektrik kesintisinin sebebini bile bilmiyor köylüler. Hiç kimse bu konuyla ilgili herhangi bir açıklama da yapmamış. Borçları yok, kaçak tespiti yok, köye yapılmış herhangi bir bildirim de yok. Köylüler, bir gece trafonun onarılıp takılacağı esnada Amed’deki kurumdan telefon edilerek engellendiğini ifade ediyor” dedi.
DEDAŞ politik bir sorun!
Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle bile görüştürülmemesi, HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın hukuki kararlara rağmen cezaevinde esir tutulmasıyla Kürt halkının susuzluğa ve elektriksizliğe mahkum edilmesi arasında yakın bir paralellik göze çarpıyor. Türkiye’nin başka hiçbir bölgesinde yaşanmayan sorunlar, bölgenin gündelik yaşamı haline gelirken, DEDAŞ sorunu ekonomik sorun olmaktan çıkmış ve politik bir sorun haline gelmiş durumda.
Adeta başkesen
DEDAŞ Devletin kolluk güçleriyle birlikte istediğini yapan ve istediği gibi fatura düzenleyen bir şirket durumunda. Bölgede halkı baskı altına almanın bir aracı haline gelen DEDAŞ halka adeta zulüm uygularken, her yıl verilen teşviklerle vergi ödemeyen, yatırımları devletçe karşılanan, SGK ödemeyen şirket bölgede adeta başkesen konumunda hukuksuz uygulamalara imza atıyor. DEDAŞ ‘kaçak elektrik’ kullanıyorlar iddiaları ile yer altı suyuna mahkum edilen çiftçilere yolladığı yüksek meblağlı su kullanım ‘pusulalarıyla’ tahsilat peşine düşerken, çiftçilerin masrafını üstlendiği nakil hatları için AKP tarafından teşvikler verilerek belenen DEDAŞ, borcu olanın da olmayanın da elektriğini toptan kesiyor.
DEDAŞ’tan çiftçilere zulüm
DEDAŞ şirketi; dağıtım şirketleri arasında özellikli bir yere sahip. Rîha, Mêrdîn, Amed ve Êlih’te bir yandan halkı susuzluğa ve elektriksizliğe mahkum eden DEDAŞ iktidarın sınırsız desteğine sahip. Bölgedeki çiftçiler, devasa barajlardan su verilmemesi sonucu, suya erişmek için yeraltına sondaj vurdurarak enerji ile elde ettikleri suyu kullanmaya mahkum edildiler. Çok büyük masraflara katlanarak enerjiye ve suya erişebilen çiftçiler, hükümetin tarım politikalarına takılarak ürettikleri ürünlerden kâr etmek bir yana büyük zararlarla yüz yüzeler. Normalin 2-3 katı olan elektrik birim fiyatlarıyla DEDAŞ’ın pusulalara yazdığı (fatura değil) tutarları ödeyemiyor. Bu nedenle de hakları olan tarımsal destekleri daha ellerine geçmeden bankalar üzerinde DEDAŞ’a aktarılıyor.
EKOLOJİ SERVİSİ